İki Novella - Ahmet Rasim 

Koç Üniversitesi yayınlarından çıkan "Tefrika" serisinden daha önce de kitaplar paylaştım. Bu serinin sıkı takipçisiyim ve bu kitap da en son çıkan kitap.Ve serinin de ilk Ahmet Rasim kitabı.

Ahmet Rasim bizim edebiyat fakültelerinde üzerinde fazla çalışılmayan bir yazar, belki de kolay kategorize edilemediği için üzerinde çalışma yapmaya kimsenin gözü yemiyor. Çünkü dönemin hiç bir edebi çizgisi içine sokulmayan biraz Ahmet Mithat etkisi görülen, kendine özgü bir yazar.

O 1898 tarihli"Tekâmül ve Terakki" başlıklı yazısında; "Edebiyatımızın ilerlemesi ve ideal bir edebiyatın elde edilebilmesi için" öncelikle kendimize has bir yol tesis etmek ve o doğrultuda eser vermeningerekliliğini" ifade etmiştir.

Ahmet Rasim, "Edebiyatımızın daha önce Arap ve Fars edebiyatı altında üç dört asırdan beri ezildiğini,tam bu etkiden kurtulmuşken Batı'nın özellikle de Fransız dili ve edebiyatının etkisine girmenin doğru olmadığını" ifade etmesi açısından, özgün bir Türk edebiyatı hayalinde belki de bir ilktir. O da kendine has bir yol çizmiştir.

Neyse bu konuda edebiyatçılarımız belki çalışır tez yapar yaptırır. Bu konuyu geçeyim kitaba döneyim.

Bu kitapta 1908 tarihli ikihikaye var . Bunları hikaye olarak nitelendirmek de uygun olmaz, roman da denmez. Batı edebiyatı terminolojisini kullanarak"Novella" demek zorundayız sanırım. "Öyküden uzun, romandan kısa" ya da "kısa roman, uzun öykü" de demek isterseniz dersiniz.

İki "novella" da iki kadın hikayesi.

"Asabi Kız" da;babaları ölmüş ancak anneleriyle yaşayan, varlıklı bir evde geçen, Arife ve Nazife isimli iki genç kızın çevresinde bir kurgu var. Arife, kitabın adından da anlaşıldığı üzere"biraz ruhsal sorunları olan" bir genç kız. Anlatım da Arife'nin kız kardeşi Nazife'ye duyduğu kıskançlık atmosferinde geçiyor. Ortada kalan anne ise, kızının hastalığı çerçevesinde isteklerineboyun eğmekten yorulmuş biri.

"Sabiha"ise biraz daha uzun bir tefrika. Kendi halinde bir genç kız olan Sabiha, çok şey görmüş geçirmiş Huriye ile tanışıyor. Bu tanışma onun Erkekler, aşk, cinsellik ile de tanışmasına yol açıyor. Bu tefrika o günler için çok enteresan geldi bana.

Daha fazla detay vermeyeyim, merak edip okuyun lütfen.Bu tefrika dizsindeki kurmacaları, günümüzdeki roman hikaye ile yargılamamak gerek. cumhuriyet öncesi elde zaten bir malzeme yok. O büyük deha Ahmet Mithat Efendi'nin açtığı bir yolda yürümeye çalışan edebiyatımızın ilk örnekleri bunlar. Okuması keyifli, en azından o günlerin ruhunu, toplumunu, öğreniyorsunuz. Ben zevkle takip ediyorum.

Size de tavsiye ederim.

Saat neredeyse 05.00 olmuş, kitap okuma kapasitemi tamamladım, gidip zıbarayım