​Öncelikle 27 Mayıs 1960'ın Kudretli Albay'ı Alparslan Türkeş'in, 27 Mayıs 1980'de şehit edilen Gün Sazak'ın ve davayı yaşatmak için canlarını veren şehitlerimizin ruhları şad olsun. 

Uğruna can verilen dava; Türk milliyetçiliği davası; bu davayı temsil eden makam MHP genel başkanlığı makamıdır. Yıllardır verilen şehitlerin yükü bu makamda oturanın omuzlarındadır. Bu aynı zamanda tüm Türk dünyasının yüküdür. O nedenle bu makamda başarılı olana kendiliğimizden "Başbuğ" deriz, başaramayan ise kerameti kendinden menkul "Bilge Lider" olur. 

Bir süredir "Bilge Lider" yerine Başbuğ seçmek için bir mücadele veriyoruz. Tabi Türk milliyetçiliğini ayaklar altına aldığını iddia eden hırsızlara karşı mücadelede oldukça pasif olan -şüphesiz bunda birtakım hikmetler vardır ne de olsa "Bilge Lider"- beyimiz söz konusu kendisiyle alakalı bir seçim olduğunda hukukun bütün dolambaçlı yollarını kullanabiliyor. Üstelik Kürtçüler bize vurduğu zaman diğer yanağımızı dönmemizi öğütleyen havarileri bu seçimde sopalarını aba altında gizlemeye gerek bile duymuyor.

Bir hayal edin; milliyetçi bir partinin başındasınız. Milliyetçiliği ayaklar altına aldığını iddia eden, milletinizi sürekli sömüren bir başka parti var; milletinizin yaşamına kast eden bir örgüt ile onun siyasi kanadı var; bir de bunların arasında ne işe yaradığını kendisi de bilmeyen bir parti var. Sizin partiniz hem geçmişte hem de günümüzde canını verenlerin partisi, sizden önceki başkan 3 vekille dahi otorite kurarken siz 80 vekilin yarısını kaybediyorsunuz. Sizin partinize gönül vermiş gençler üniversitelere yuvalanmış teröristlerle mücadele ederken canlarını veriyorlar ve siz onların cenazesine gitmeye tenezzül etmiyorsunuz. Hatta bu mücadeleyi verenlerin sizinle bir alakası olmadığını, provokatör olduklarını haykırmaktan utanmıyorsunuz. Hayali bile kalbinizin sıkışmasına neden oldu değil mi? MHP'ye gönül vermiş olanlar bu gerçekle yaşıyorlar.

Bugün "Bilge Lider" çok sert(!) açıklamalar yapıp kendisini indirmek için aday olanları kripto paralel olmakla suçladı. Bir dakika... Aman Tanrı'm! Ecnebilerin deyimiyle Oh my God! (ne de olsa kripto Ermeni Yahudisi, 35. derece Mason üstadı, paralel Sabetayistleriz) Bu "paralel" ifadesi bana bir yerden tanıdık geliyor. Evet, bu hani milliyetçiliğini ayaklar altına aldığını iddia eden adamın ifadesi; hani eski suç ortaklarına diyor. "Bunlaaaarr paraleeeell!" sözleri kulaklarınızda çınladı değil mi? Nasıl çınlamasın, sürekli maruz kaldınız. Umarım çocuklarınızı o sıra televizyondan uzak tutmuşsunuzdur.

Bazen "Bilge Lider" MHP genel başkanı olmasa ne iş yapardı diye düşünüyorum. Sanırım kahvehanede "högümet eyi yav, zatı bunlar hep paralelin işi" diyen dayılardan olurdu.

Bu da eğlenmeniz için, sondaki çocuğa dikkat. :)