Yaz aylarının gelmesiyle beraber bütün dünyada covid-19 salgını kısıtlamalarında gevşeme başladı. Nihayetinde turizm sezonu açılıyor ve Şubat ayından beri yaşanan(ve bence başka sebeplerle gereğinden çok abartılan) küresel salgın sebebiyle ülke sanayileri ve ticaretleri dibe vurdu. Para lazım ve elde turizm dışında kolay para gelecek yer yok...

Yaklaşan sezon ile beraber turizmden payını almaya çalışan komşumuz Yunanistan, 15 Haziran tarihinden itibaren turist kabul edeceği çevre ülkelerin listesini yayınladı. Çok şükür listede Türkiye yok.

Ben ve benim gibi "eser" sayıda insan Yunanistan'ın turist kabul edeceği ülkeler listesinde olmayışımıza seviniyor fakat iktidarı-muhalefeti, aydını-cahili, ümmetçisi-zimmetçisi, topu-toparlağı koro halinde bu kararı kınıyor. Bu haksızlıkmış, yanlış bir kararmış, ayrımcılıkmış, yurdum insanının Yunan ellerinde tatil yapıp güneşlenmesini engellemek insan haklarına aykırıymış falan filan.

Ne güzel işte!

Bakmayın TUİK'in dün yayınladığı %4.5 büyüdük şeklindeki üfürüklerine; ekonomimizin korona olmasa bile dibe vurduğu, hiç bir ülkenin bizimle sevabına swap yapmadığı, vatandaşın sms ile yollayacağı on liraya muhtaç olduğumuz şu dönemde, parası olan vatandaşlarımız, Yunan adalarında tatil yapıp para harcayamayacak. Böylece o paralar,iç turizme yönelip bizim turizmcilerimiz ve esnafımızın cebine girecek. Sektör çalışanlarımız maaş alıp evine ekmek götürürken devletimiz de vergisini alacak.

Farkında değilsiniz ama Yunanlılar bize kötülük değil, bilmeden ve istemeden iyilik yapıyor. Türk olarak bu iyiliğin altında kalmamak lazım...

Ben olsam Yunan hükumetinin Türkiye'den turist kabul etmeme iyiliğine karşı Yunanistan'dan bize gelecek olan turistler için özel bir kampanya başlatırım. Yok, canım, "Dönüşte yanında bir Suriyeli aileyi Yunanistan'a götürene ücretsiz tatil" kampanyası değil.

Bazılarımızın kötülük sandığı bu güzel jeste, birbirinden güzel jestlerle karşılık vermek lazımdır.

Meselâ sadece Yunanlı turistlere özel indirimler uygularım: Onların değerlerini yansıtan hediyelik ürünler, tişörtler, şapkalar, mendiller üretilip kolayca satın alabilmelerini organize ederim. Günübirlik konaklama süresini uzatırım, pasaport işlemlerinde kolaylıklar sağlarım. Giderlerken bavullarına daha çok Türk ürünü satın alıp doldurmaları için KDV'yi kaldırırım.

Bu arada ülkelerine dönüşte Türklüğü betimleyen özel hazırlanmış Türk kahvesi paketleri hediye ederim, hem de CB imzasıyla. Nihayetinde Yunanlılar da kültür olarak biraz bize benzer ve okşanmayı severler. Biraz okşanınca tava gelirler...

İlk aklıma gelen bunlar ama düşünülünce daha farklı şeyler de yapılabilir.

Böylece hem yerli turistimizin parası ülkemizde kalırken hem de Yunanlı turistleri ülkemize çekerek kazanç elde ederiz. Sezonun sonunda görüleceği üzere bizim turizmcimiz, bizim üreticimiz, bizim esnafımız yani hâsılı kelam bizim ülkemiz kazanır.

Politik zekâ, ileri görüşlülük, gerçek win-win'cilik ve vatan sevgisi bunu gerektirir.

Öyleyse, Yunanistan'ın Türk tatilci kabul etmeyecek oluşuna kızanlara soralım: "Kökü bizde, dalları Yunan adalarında olan malum tur şirketinin gizli ortakları mısınız? Yoksa Türk mü değilsiniz?"

30 Mayıs 2020