Türk bankalarının kıt kanaat borçlandıkları dış kaynaklar bu projelere konsorsiyum kredileri olarak veriliyor. Bu kredilerin, kredi sistemini bozucu, sağlıklı kredileri dışlayıcı etkilerinden kimsenin bahsetmemesi de üzücü. 

Sebebi çok basittir: Kredi kuruluşları projelere finansman sağlamadan önce maliyet analizi yaptırırlar. Fizibilite sonucu kredinin dönüşü sağlanmışsa kredi verilir. 

Burada önemli olan husus maliyetlerin gerçekçi olmasıdır. Eğer 1 liralık işe 5 lira kredi isteniyorsa burada proje için yolsuzluk, kredi veren kurul üyeleri için ise zimmet riski vardır. Bile bile maliyeti aşırı şişirilmiş bir projeyi finanse ederler ve proje krediyi geri ödeyemezse kurul üyelerinin meslek hayatlarının bitmesi bir yana hapse bile gidebilirler.

Bundan dolayı AKP hükümetinin aşırı şişirilmiş maliyetli ve gelirinin garanti edilemediği mega çılgın projelerine hiçbir yabancı kurumsal kreditör kredi veremez.

Dikkat ederseniz, bu mega projelerin hepsi Türk bankacılık sisteminin gücünü (!) gösterir bir şekilde iç finansmanla fonlanıyor. Türk bankalarının kıt kanaat borçlandıkları dış kaynaklar bu projelere konsorsiyum kredileri olarak veriliyor. Bu kredilerin, kredi sistemini bozucu, sağlıklı kredileri dışlayıcı etkilerinden kimsenin bahsetmemesi de üzücü. 

2001 krizi kurduğumuz rakibimiz diğer gelişmekte olan ülkelere göre sağlam bankacılık sistemi şu anda tamamen zehirlenmiş durumda. En ufak bir sallantıda, bankacılık sisteminin toptan çökmesi söz konusu olabilir.
Bankacılığın en temel sermayesi bildiğiniz gibi güvenden kaynaklanan itibardır. Sistemi zorlayarak kendi verimsiz rant kapılarını fonlatmanın maliyeti bu güvenin yok olmasını sağlar. 

KGF kredileriyle, aşırı şişirilmiş bir teminatlı alacak yapısı, gayrimenkullerin bile özsermaye sınırlamalarını dünyada eşi benzeri olmayacak şekilde kaldırılarak aktife alınması, mega proje çılgınlıklarının finansmanı için bankaların bilançosunu bozacak krediler verilmesi, alengirli ticaretler için kamu bankalarının itibarının kullanılması (Hatırlatırım Halk Bank GM yardımcısı bu işlerden dolayı hala ABD'de hapiste) ve benzeri yüzlerce bankalara güveni sarsıcı icraatlar hep bu bataklığı büyütmüştür.

Geçtiğimiz şubat ayında Bankacılara verilen rüşvet gibi Bankacılık zimmet suçunun bir kanunla lağvedilmesi, bankacılarımızın bu kötü kredi kararlarından hapse girmelerini önler belki ama kötü kredilerin geri ödenmesini sağlamaz.


Halil Ibrahim Bayrakçı

...

​BANKACILIK ZİMMET SUÇU KALDIRILDI - YAĞMA DEVAM EDİYOR - tahtaPod.com

Şimdi değerli iş adamı arkadaşlarımız, oh ne güzel bankacılar artık kredi koşullarını sağlamasak dahi kendileri açısından suç olmayacağı için kendilerine rahat