Peki bu sıkıntılardan çıkış yolu yolları var mı? Belki birkaç öncesine kadar bu sıkıntılardan kırılmanın yolunun Türk milliyetçisi kadrolarla mümkün olduğunu olabileceğini söyleme şansımız vardı. Bugün geldiğimiz nokta bu ümitlerimizi de bir bir ortadan kaldırıyor.

Ülke ve ülkücü hareket olarak bir buhran yaşıyoruz. Belki de ikinci bir fetret dönemi bizim için. Belki büyük bir sınav.

Bu dönemi atlatmak için ortak paydalar bulmak veya geliştirmek zorundayız. Eğer ortak bir payda bulamazsak bu bunalım dönemi çok uzun yıllara yayılacak demektir.

Türk devleti tarihin her döneminde çeşitli buhranlar yaşamış fakat bu dönemlerden kurtulmasını da bilmiştir. Lakin bu günlerde yaşanan buhran tarihin içinde yaşanmış buhranlardan farklı görüntü içeriyor. Türkiye son dönemlerde üstü açık kapalı bir şekilde kıskaca alınıyor ve kıskaca alınma ağır ağır çemberi daraltarak geliyor.
Önce terör ile vurmaya kalktılar.

Sonra göç dalgası ile nüfus yapısı ile oynama oyunu sahneye sürüldü. Ensar muhacir diyerek bugün ülkemiz çok büyük bir sorunu kucağına aldı. Oysa olay ne ensar ne muhacir olayıydı.

Son zamanlarda ise Türklük üzerinde oynanan bu oyun milli değerlere saldırıya geçip yeni bir çatışma sahası geliştirdi. Milli bayramların tırpanlaması Türk büyüklerine başlayan saldırılar yeni buhran sahaları olarak gelişecek gibi duruyor.

Alttan alta giderek bir mezhepsel bölünme tehlikesi de kapımıza doğru ilerliyor aklımızı başımıza almazsak.
Bunlar yaşadığımız bunalımların bazıları. Daha büyük dertler de yok değil hani. İslâm'ın yorumlanması kültür yozlaşması ekonomik sıkıntı...

Peki bu sıkıntılardan çıkış yolu yolları var mı? Belki birkaç öncesine kadar bu sıkıntılardan kırılmanın yolunun Türk milliyetçisi kadrolarla mümkün olduğunu olabileceğini söyleme şansımız vardı. Bugün geldiğimiz nokta bu ümitlerimizi de bir bir ortadan kaldırıyor. Bölünmüş parçalanmış ıdeolojik yapısı kalmamış bir hareketin bu ülkeye ne verebileceği tartışılır olmuştur.
Bu bunalımdan çıkış yolu yok mu?
Elbette var.

Ortak paydalar üzerinde bir yol yapmak gerekir bu bunalımdan çıkmak için. Bir ortak değerler manzumesi oluşturmak veya.

Türklük bilinci gibi. Ne mutlu Türk'üm diyene gibi. Önce Türkiye ve Türk milleti gibi. Sen ben o demeden BIZ demek gibi.

Olaylara gelişmelere sadece kendi gözlüklerimizden bakmayı bırakmak gibi. Artık olmayan sağ sol bağnazlıgından kurtulmak gibi.
Yeni bir söz yeni bir söylem...

Yeni yol. İslam'ı şekilden kurtarıp özüne dönüşü gerçekleştirecek bir yol. Türk tarihini Türk kültürünü yeniden ele alacak bir yol.

Belki yeni bir anlayış. Yeni bir bakış.
Bütün bunlar için de ÖZVERİ.

Belki zor ama imkansız değil.
Belki...
Kim bilir?

Doğan Ay