Yeni bir söylem/zihniyet ortaya konulmayacaksa yeni oluşumun/partinin bir anlamı olmayacaktır. Yapılacak gerek mahalli gerek cumhurbaşkanlığı genel seçimleri için yeni bir söylemle ortaya çıkmak gerekiyor.


Son günlerde haydi gözünüz aydın yeni parti yolda ismi belli kurucusu belli bayramdan sonra kuruluyor gibi aşağıda ben söyledim yukarıda kendim inandım türünden dedikodu aldı başını gidiyor.

Herkes gönlünden geçeni oldu da bitti maşallah modunda piyasaya sürüyor. İşin merkezinde oturanlardan bir ses yok. O zaman kim kuruyor bu partiyi? Neyse konumuz yeni parti yeni oluşum masalları değil.

Varsayalım yeni parti kuruldu ne olacak dersiniz?
Her şey düzelecek mi parti kurulur kurulmaz? Nedir bu telaş anlamadım?
Parti kurulmadan önce nasıl bir zihniyet ortaya konulacak bu tartışılsa daha iyi olmaz mı?
Eski zihniyetin kopyası olacaksa ne önemi var yeni partinin?
Eski yüzlerle yeni bir zihniyet nasıl başarılacak? 

Temelinde sivil bir anlayış olmayacaksa ne önemi var adının değişik olmasının?
Buyurun önce nasıl bir zihniyet devrimi yaranmalı diye yarışalım ki yenilik ortaya çıksın. Daha ortada parti falan yok sosyal medyada kim daha fazla kendini gösterecek yarışı başladı bile. Kimse kimseyi eleştiremiyor. Ortalıkta dolaşanlar sen ben bizim oğlan hesabı aynı yüzler.
Eleştiri hakkımız olduğunu pek zannetmiyorum lakin yine de yazayım. Ortada fol yok yumurta yok ama lider (!) hazır parti hazır kadrosu hazır. Geriye ne kaldı?

Önce liderlik mi genel başkanlık mı buna bir karar veriniz. Lütfen eski tas eski hamam dedikleri gibi davranmayınız. Şu varsa olur şu yoksa olmaz gibi tek kişilik söylemlerden uzak durunuz. Yoksa şimdi yaşadığımız sıkıntıları yarın fazlasıyla yaşarız inanın.
Sayın Akşener toplum tarafından kabul görüyor şimdilik. Peki bu kabul görme partili cumhurbaşkanı seçiminde yeterli olacak mı? Işte işin sırrı bu. Bu sırrı çözebilecek yeni bir zihniyet ortaya konulmalı. Eğer ortaya bu konulmayacaksa birkaç kişinin vekil olması belediye başkanı olması yeter mi denilecek? 

Sadece belli bir çerçevede sıkışıp kalmış zihniyetin kimseye faydası olmaz. Gelin söylemleri tek kişiye sadece siyasal yapıya indirgemeden yeni bir bakış açısı geliştirelim Türkiye ve yüce Türk milleti için. 

Önümüzdeki süreci iyi okumak ve doğru değerlendirmemiz gerekiyor. Öncelikle bu süreçte nasıl bir yol takip edilecek karar verilmelidir. Bunu söylerken yeni parti konunun dışında tutuyorum.(yeni parti/oluşum konusu çok farklı bir boyutta düşünülmeli.)
Yeni bir söylem yeni bir yol takip edilmeli. Bu süreçte esas konumuz bu olmalı.
Yeni parti mi yeni söylem/ zihniyet mi sorusuna cevap bulunmalı. 

Yeni bir söylem/zihniyet ortaya konulmayacaksa yeni oluşumun/partinin bir anlamı olmayacaktır. Yapılacak gerek mahalli gerek cumhurbaşkanlığı genel seçimleri için yeni bir söylemle ortaya çıkmak gerekiyor.
Yeni parti olgusunu pompalamak kimin işine yarar bu günlerde bunu iyi düşünmeliyiz. Bırakalım yeni parti dedikodularını bir kenara da biz ne yaparsak bu sistemi yeniden parlamenter sisteme çeviririz bunun hesabını yapmalıyız. Türk milletine neyi nasıl sunarak %50.01 almayı başarırız?

Kim? Ne? Nerede? Ne Zaman?, Nasıl?, Niçin? soruları ile hedef ve hedefe ulaşma konusunu ayrıntılı bir biçimde düşünüp ortaya koymalıyız.
Türk milliyetçiliği hareketi artık milletle kucaklaşma yolunu bulmak zorundadır. Sıradan sloganlarla basit söylemlerle değil gerçekçi akılcı yolla yeni bir yol açmak gerek. Tek kişiye endekslemeyen kadro hareketi ile millete kendimizi anlatmak zorundayız. 

Egosunu yenen bir hareketin bireyleri olarak bir araya gelmemiz gerekirken biz nelerle uğraşıyoruz iftar sofralarında bir bakın.
Artık bugün siyasi yapılanmaya 16 Nisan öncesi gibi bakmak biz Türk milliyetçilerini yanlış bir hamleye götürebilir.
Türkiye'nin önündeki gerçek siyaset anlayışını iyi okumak gerekir diye düşünüyorum. 

Olay sadece parti kurma koltuk kapma değil bugün. Olay milletle bir şekilde kucaklaşma ile yeniden yapılanmanın yolu bulma günüdür. Bunun adı parti mi olur oluşum mu bilmem. Unutmayalım acele ise şeytan karışır derler. Etrafımızda siyasi şeytanların cirit attığı varsayılırsa daha dikkatli olmak zarureti de kendiliğinden ortaya çıkar.

Herkes söylemlerini paylaşımlarını hırslarını ölçerek ortaya çıkarsa belki yeni bir başarı ortaya çıkar aksi durunda hezimet kaçınılmaz olur.

Doğan Ay