2019 seçimleri devletin bekasını belirleyecek bir seçim olacak

Devletin bekası derken kastettiğim "devlet" devletin başına gelemeyeceğini anlayınca koltuğu sağlama alan "devlet" değil… Yanlış anlaşılmasın.

Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti devletini kastediyorum.

Karşımızda sıradan bir iktidar partisi yok. 16 yıldır ülkeyi yöneten ve devletin tüm kurumlarını ele geçiren devletleşmiş bir iktidar var.

Yasama, yürütme, yargı ellerinde, polis ellerinde, asker ellerinde, kaymakamlar ellerinde, valiler ellerinde.

Daha doğrusu her şey tek bir kişinin elinde. Ona bağlılık devlete bağlılığa dönüşmüş durumda…

Böyle bir tek adamlık Osmanlı döneminde bile yoktu. Padişahlar, istedikleri her şeyi yapma yetkisine sahip değillerdi. Yetkilerini sınırlayan kanunlar vardı. Kadılar vardı.

Osmanlı'yı Cihan imparatorluğu yapan sağlam bir kanun devleti olmasıydı.

Çöküş döneminde bakıldığında göze çarpacak en önemli şey devlet kurumlarındaki yozlaşmadır.

Yeniçeri yozlaştı, yargı yozlaştı, rüşvet aldı başını gitti, devlet makamları parayla satıldı, din adamları abuk sabuk fetvalar vermeye başladı.

Yukarıda yazdıklarım günümüzde yaşadıklarımıza ne kadar benziyor değil mi?

Yine aynı yozlaşma ve çürümüşlük var. Yine devlette liyakat değil biat esas alınıyor. Rüşvetin yolsuzluğun haddi hesabı yok.

İşte bu yüzden 2019 seçimleri Türk milletinin ve devletinin kaderini belirleyecek bir seçim olacak.

Türk devleti, bu çürümüş bitmiş yönetimle bir 15 yıl daha ayakta kalamaz.

Tarihte hiçbir dönemde tek bir kişiye bu kadar kaderini bağlamamış Türk milleti, 15 yıl da tek bir adamın iki dudağının arasında yönetilemez.

İşimiz zor… Hem de çok zor… Elimizde yüreğimiz ve imanımızdan başka bir güç yok. Ne sesimizi duyurabileceğimiz özgür bir medya var. Ne haksızlığa uğradığımızda hakkımızı koruyacak polis ve yargı var.

Ancak pes etmeyeceğiz. Nasıl ki Mustafa Kemal Samsun'a giderken "Biz Anadolu'ya silah değil iman taşıyoruz" demişse biz de Anadolu'ya vatan sevgimizi götüreceğiz. İnsanlarla kucaklaşıp onlara dokunacağız.

En önemlisi ne olursa olsun seçim günü sandıklara sahip çıkacağız. Kuru kuru sahip çıkmaktan bahsetmiyorum. Gerçekten sahip çıkacağız. Seçim günü gece yarısına kadar kimse gözünü kırpmadan, bıkmadan, pes etmeden çalışacak. Bunun başka yolu yok.

Gideceğimiz başka bir ülke yok. Bu vatan bize şehit dedelerimizden mirastır. Mirasa sahip çıkmazsak yarın ahrette atalarımızın yüzüne bakamayız. Ya devletimizi kurtaracağız… Ya kurtaracağız. Başka yolu yok.

Barış ATAGÜN