Doğu Türkistan'ın sürgündeki eski İçişleri Bakanı hala Türkiye'yi umut olarak görüyor.

Geçenlerde Doğu Türkistan eski İçişleri Bakanı Kocaelin'de bir konferansta konuşmuş ve zulümleri anlatmış konuşmasının bir noktasında da ''Eğer Türkiye güçlenir ve bölgede ne kadar çok söz sahibi olursa bizler de, tam bağımsızlığımızı kazanmamızda bizlere en büyük desteği vereceğinden eminiz. Ülkemizde yapılan katliamların durdurulmasında en büyük etken Türkiye'dir" demiş. Tespit doğru ama ben onun kadar ümitvari bakamıyorum bu ülkeye çünkü bir toplumu oluşturan fertleri tavırları ve düşünce dünyaları o ülkenin güçlenip güçlenmeyeceğine karar verir. Oysa ben tanıdığım insanların sosyal mecralardaki ikiyüzlülüklerini görünce bizlerin güçlenmeye imkanımız olmadığını düşünüyorum.

Sahi Doğu Türkistan demişken o ikiyüzlü insanlara bir kaç söylecek sözüm var;

​Siz ikiyüzlülere soruyorum ne oldu ya bu sene Doğu Türkistan neden pek revaçta değil, sanki zulüm bitmiş gibi susuyorsunuz, aklınıza bile gelmiyor nedense... Gerçi nedeni belli sizler acıları, zulümleri bile moda haline getirmişsiniz her sene bir tanesine üzülüp, sitem edip geçiyorsunuz. Bir yıl Mısırdaki darbeye üzülüyorsunuz sonraki yıl Suriye'ye sonraki yıl Doğu Türkistan'a. Chuck Palahnuik bu durumu ''Biz televizyon izleyerek, milyonerler, sinema tanrıları, rock yıldızları olacağımıza inanarak büyüdük ama olamayacağız. Hepimiz heba oluyoruz. Bütün bir nesil benzin pompalıyor, garsonluk yapıyor ya da beyaz yakalı köle olmuş. Reklamlar yüzünden araba ve kıyafet peşindeyiz. Nefret ettiğimiz işlerde çalışıyor, gereksiz şeyler alıyoruz. Bizler tarihin ortanca çocuklarıyız. Bir amacımız yok; ne büyük savaş ne de büyük bir buhran yaşadık. Bizim savaşımız ruhani savaş ve bunalımımız kendi hayatlarımız.'' sözleriyle özetliyor evet sizler tarihin ortanca neslinin acı görmemiş çocuklarısınız ne gerçek solcu ne gerçek islamcı ne de gerçek milliyetçisiniz. Sizler gerçek primcilersiniz. Üst akıllarınız ve onların emir eri medyaları o yıl hangi acıyı konuşmanızı istiyorsa, o yıl en çok hangi zülme karşı olmak like alıyorsa ona karşı olduğunuzu söylüyor sosyal medya paylaşımlarınız. Gerçi neden kızıyorsam size omurgasız olduğunuz için, zaten siz hangi zulmü, acıyı içselleştiriyorsunuz ki. Hepsi sosyal medyada(sanal dünyada) kalıyor, gerçek dünyanızda bir karşılığı yok paylaştıklarınızın. Sadece acılarda da değil bu sahteliğiniz mutluluktan çekilmiş fotoğraflarınız da bile var bu ikiyüzlülüğün işaretleri. Sırf orada bir fotoğraf çekilebilmek, yer bildirimi yapabilmek kısacası modadan, herkesin yaptığını yapmaktan geri kalmamak için bütçenizi aşan mekanlara gittiniz, Asgari ücretle beliniz zaten bükükken bir yıl sonra modası geçecek olan ve sosyal statü belirleyicisi olarak gördüğünüz telefonlara yatırdınız parayı. Sırf bir kaç holywoodlu hemşerileriniz öyle yaptı diye selfie denen bir moda çıkardınız başımıza ve elinizdeki radyo anteninden bozma çubukları birilerinin gözüne sokmadan yürümeye ve aynı anda resim çekmeye çalışmak gibi çeşitli fantezilerin peşinde koştunuz. ''Pazar kahvaltısı qeyf'' diyerek yediğinizi içdiğinizi reklam ettiniz herkese sanki o kahvaltıdan sonra hayatla cebelleşmeye devam etmeyecekmişsiniz gibi. Sizler gerçek duygularını sosyal medya ile perdelemeye çalışan gerçeklikle barışamayan insanlarsınız. Sizle aynı zaman dilimini paylaşmaktan utanıyorum bu benle aynı fikirde olmadığınızdan da değil yanlış anlamayın bana karşıt bir görüşe sahip olsanızda omurgalı bir şekilde buna sahip çıkmadığınızdan dolayı, modacı olduğunuzdan dolayı, görüşlerinizin ve idolojilerinizin içini doldurmaktan aciz olduğunuzdan dolayı utanıyorum. Allah düşmanın, karşıt görüşlünün bile şereflisini, liyakatlisini ve omurgalısını versin.


Velhasılı Doğu Türkistan'da zulüm var...

_______________________________

...

Doğu Türkistan Eski Bakanı, Çin Zulmünü Anlattı

DOĞU TÜRKİSTAN ESKİ BAKANI, ÇİN ZULMÜNÜ ANLATTI - Doğu Türkistan sürgün hükümeti İçişleri eski Bakanı Serkan Dinçtürk, Kocaeli’nin Karamürsel içesinde verdiği konferansta Çin zulmünü anlattı. SonDakika.com 24 Mayıs 2016 Salı