Kendinize ,ailenize, şehrinize, mesleğinize fayda sağlamayı düşünmeden davaya zarar verecek her türlü davranıştan mutlaka kaçınmanın adıdır ülkücülük. 

Kendine bir şey istemeden Türk Milletine ve Ülküdaşlarına sahip olduklarının tamamını hiç düşünmeden verebilmektir ülkücülük.

Yürüdüğü yolda kim var diye düşünmeden tek başına da olsa yürüyebilmektir ülkücülük.

Kalk deyince milyonlar peşinden gelir ülkücünün.

Birisi bana ülkücülük nedir dese galiba bu satırları yazar noktayı koyarım.

Bunlar hamaset…

Bunlar slogan…

Bir de cağın gerçekleri var.

Mehmet Akif Ersoy " Asrı idrakine söylemeliyiz İslamı" diyor. Işte tıpkı onun gibi bizler de asrın idrakine ülkücülüğü söyletmezsek boşuna emek vermiş oluruz.

Asrın idrakine ülkücülüğü söyletmek.

Asrın gerektiği bilgi donanım ve güce sahip olmak.

Ozan Arif'in dediği gibi " Bir elinde Kuran diğerinde bilgisayar olsun" ki asrın idrakine haykıralım ülkücü olduğumuzu.

Akıl…

Yol…

Metot...

Aklın yolu bir.

Bu işin çözüm metodu bir.

Üreteceksiniz.

Miras yedi gibi davranmanın bedelini ödüyoruz bugün.

Eskimiş bir bakış açısının ıstırabıdır bugün yaşadığımız sancılar.

Eskimiş kafaların hegemonyasıdır bugün çektiğiniz sıkıntının temeli.

Ülkücülük adına akıldan mantıktan uzak söylemler ile varılabilecek bir yol yok.

Oysa aklını kullanmanın adıdır ülkücülük.

Aklını kullanmayan kurşun asker olmak değildir ülkücülük.

Dünyayı aklı ile okumayan ülkücülük hamasetten başka bir şey değildir. Hamaset ise bu kutlu davaya verilebilecek en büyük zarardır.

Ekonomiden siyasete kültürden sinemaya basın yayından okumaya ne yaptık bugün diye düşünmeden yeniliğe tamamen kapalı bir Obirjin kültürü ile ülkücülük yapsanız ne olur yapmasanız ne olur?

Attığımız her hamle şuurlu olmayacaksa akıldan sivilleşmeden uzak olacaksa koltuklar icazet ile dağıtılacaksa bunun neresi ülkücülük?

Adın ne önemi var zihniyet devrimi yaşamadıktan sonra.

Galiba asıl şimdi Tanrı Türkü korusun deme günündeyiz.


Doğan Ay