Turan   halklarından olan Koreliler,tıpkı Biz  Türkler gibi Ural-Altay dil ailesin​in  Altay grubuna  mensupturlar.Kore'de önceleri Çince halk arasında kullanılmış ancak çok zor bir dil olduğu için halkın büyük çoğunluğu okuma yazma öğrenememiştir. Joseon Kralı Sejong halkın okuryazarlığını artırmayı hedefleyerek 24 harfli Hangıl`ı (Korece alfabe) hazırlatmıştır.

Korece, dilbilgisi kuralları ve cümle sıralaması ile Türkçe'ye benzer bir dil olduğu için Türklerin Korece'yi öğrenmesi diğer dillere göre daha kolaydır.Korece  Türkçe gibi  sondan eklemeli bir dildir.

Ural-Altay dil ailesinin Altay kollarına ait bir dil olan Korece'yi dünyada yaklaşık olarak 80 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. .Hem Kuzey Kore hem de Güney Kore'nin resmi dili olarak kabul edilmiştir.Ayrıca  Çinin  Yanbian-Kore özerk bölgesinde konuşulur. Korece'de "hangul" diye isimlendirilen yazı sistemi kullanılmaktadır. Korecede 2 ya da 3 sembolü birleştirerek kolayca bir hece oluşturabilmek mümkündür ve Çeşitli sayılardaki heceler birleşince kelimeler oluşturulabilmektedir.

Kore dilinde  fiil  Türkçe gibi sondadır

.따라 오세요 (ddara oseyo)

Peşimden gelin. (Beni takip edin)

그거 좋은 생각인데요 (kıgo çohın sengkagindeyo)
Bu güzel bir fikir.

못 먹어요 (mot mogoyo)
(Bunu) yiyemem.

배불러요 (pebulloyo)
Karnım tok.

그게 사실이에요? (kıge saşirieyo)
Bu doğru mu?

약속 좀 지켜 (yaksok çom çikyo)
Sözünü tut.

혼자 할 수 있어 (honca hal su isso)
Kendim yapabilirim.

걱정하지 마 (kokconghaci ma)
Endişelenme.

믿을 수 없어 (midıl su obso)
İnanamıyorum.

배고파 (pegopa)
Karnım aç.

뭘요 (muolyo)
Ne demek, olur mu hiç, vs.

좋은 냄새가 나요 (çohın nemsega nayo)
Güzel kokuyorsun.

정말 꿈만 같아 (çongmal ggumman kata)
Gerçekten rüya gibi.

깜빡했어 (ggambbakhesso)
Unuttum.

마음대로 해 (maımdero he)
İstediğini yap.

서둘러 (sodullo)
Acele et.

Dil bilimcileri, Korece'yi de Altay dil ailesi içinde sayar. Altay dillerinden olan Türkçe ve Korece arasında büyük benzerlikler vardır. Polivanov'a göre Altay dillerindeki z, ş seslerinin r, l seslerine dönüşümü olayı Korece'de bulunur. Korece r, l seslerini bulundurması bakımından Çuvaş, Moğol ve Mançurca'yı andırır. Ancak Korece'de l ile r sesleri arasında büyük ayrım yoktur. Polivanov, Korece'nin Altay dili olduğuna ayrıca şu kanıtları gösterir:
1.Tüm Altay dille gibi Korece de ekli bir dildir.
2.Altay dillerinde vurgu vardır. Moğolca'da vurgu ilk seslemdedir. Türkçe genellikle son seslemde vurgulanır.
3.Altay dilleri ile Korece arasında özgün benzerlikler vardır. Bu bakımdan Korece Türkçe'ye benzer. Sözcüklerin yapısı kısadır. Her iki dilde sözcükler genellikle tek, kapalı bir seslemden oluşur. Oysa Moğolca'da Türkçe ile ortak olan sözcükler iki seslidir. Sözgelimi:
Türkçe Moğolca Korece
taş çilagun tol 'taş'
muren mu/mur 'su'
nidun nun 'göz'
tala 'step' tol 'tarla'
4.Tüm Altay dillerinde olduğu gibi Korece'de de ses uyumu vardır.
Finli bilgin Ramstedt, Japonca ile Eski Türkçe arasında akrabalık belirtileri olduğunu söylüyor. Ama Ramstedt'in asıl savı, Korece ile Türkçe'nin akrabalığı üzerine. Ramstedt Korece'yi öbür Altay dilleri ile aynı düzeyde kardeş bir dil sayıyor. Sözgelimi, Türkçe ağız sözcüğü ile Korece aguri sözcüğü arasındaki akrabalığı kanıtlama amacıyla 1500 sözcüğü karşılaştırıyor. Bu karşılaştırmada kimi ilginç benzerlikler vardır.
Türkçe Korece
kum 'kum' so-kum 'kum'
kümüş 'gümüş' kım 'altın, ziynet'
sekü 'seki' siek 'oturma yeri'
teniz 'deniz' t'en 'bozkır, alan'
tam 'dam' tam 'duvar, yapı'
tat 'leke, pas' t'at 'leke'
çom 'dolmak' çom 'dolmak'
 1500 sözcüklük bu çaba akrabalığı kanıtlamaya yeter bilimselliktedir.. Sonuçta, Korece'nin Altay dillerinden olduğu kesinleşmiştir.

Türkçeye   Arapçadan   Koreceye Çinceden   pek çok kelime girmiştir.Zamanla iki dil arasında ciddi farlılıklar oluşmuştur.İki dilin  Cümle yapıları   Özne ve yüklemleri aynıdır.

  Kültürel açıdan   Koreliler  ve Türkler arasında bir çok benzerlik bulunur. Korelilerde  aynı Türkler gibi  eve girerken ayaklarını çıkarır.

Türkler ile Korelilerin ortak bir kültüre sahip olmasının tesadüf  değildir.Türklerin kullandığı "Bohça" ile Korelilerin kullandığı "Bocagi"nin aynı şeydir.. Bohçanın hediye alıp vermede, düğün ve nişanlarda kullanılıyor., "Bohçaya sarma kültürü her yerde yok. Kore'de genç kızlar, eğer anne babası istediği kişiye vermezse bohçasını alıp evden kaçar. Türkiye'de de genç kızlar, değerli eşyalarını bohçanın içine koyarak evden kaçar

Türkler ile Koreliler binlerce yıl önce Merkez iAsya'da yan yana yaşadılar., söz konusu bölgede yaşanan büyük göç sırasında Türklerin Batı'ya, Korelilerin ise Doğu'ya göç etti ve bu yüzden iki halk arasında kopukluk   olduğunu unutmayalım.

   Kısa  Kore Tarihi

Tarih Önceki ÇağıKore yarımadasında insanlığın yaşamının başladığı tarih belli değildir. Ama bugünlerde arkeorloji alanında yapılan araştırmalara göre yaklaşık 700,000 yıldan önce Eski Taş çağından beri insanlık yaşamaya başlamıştır. Ayrıca yaklaşık M.Ö. 6000 yılında Cilalı taş ve kap kullanarak Yeni Taş çağına geçmiştir.

Gojoseon(Eski Joseon) dönemi (M.Ö 2333- M.Ö 108)Kore'nin efsanesine göre M.Ö. 2333 yılında Yonyoung bölgesi ve Kore yarımadası'nın Kuzey Batı bölgelerindekabileleri birleştirip Dangun Wanggeom tarafından Gojoseon kurulmuştur. Bu M.Ö. 108 yılına kadar Yodong ve Kore yarımadası'nın kuzeybatı bölgesinde varolmuş Kore'nin ilk krallığı Dangun joseon'dur. Bu dönemden sonra Manju bölgesinden bir çok kabileler Kore yarımadası'nın güney bölgesine göç edip günümüzdeki Han soyu'nun kökeni olmuştur.
Üç Krallık Dönemi (Goguryo, Bekçe, Şilla) M.Ö 1 yy- M.S 676M.Ö. 1.yüzyıl civarında Kore Yarımadasının kuzeyindeki küçük ülkeler Goguryo ile birleşerek eski çağ devleri olarak gelişmiş, güney bölgede de Şilla, Bekce ve Gaya devletleri kurulmuş bir müddet sonra Gaya devleti Şilla tarafından yıkılmıştır. M.Ö. 37 yılında kurulan Goguryo 5.yüzyılda Kral Gvanggeto ile Kral Cangsu döneminde en geniş halini almış, 7.yüzyılda Çin'deki Su ve Dang Hanedanlıklarıyla yaptığı savaşları kazanarak Kore Yarımadasının kuzeyini korumuştur.

.M.Ö. 18 yılında kurulan Bekce, Japonya'ya Budizm ve Hanca(Çince karakterler)nın iletilmesi gibi kültürel ilişkilerde büyük rol oynamıştır. M.Ö. 57 yılında kurulan Şilla ise üç krallık içinde en geç gelişmeye başladıysa da 6.yy'dan itibaren Han Nehrini ele geçirerek ilerlemeye başlayarak üç krallığın birleşmesi temelini oluşturmuştur. 7.yy'da Çin'in Su Hanedanlığı ile güçlerini birleştirip Bekce'ye saldırarak yıkılmasına sebep olmuş ardından Goguryo'ya saldırıp onu da yok ederek üç krallığın birleşmesini sağlamıştır

.Birleşik Şilla ( 676-935 ) ve Balhe dönemi ( 698- 926 )Goguryo yıkıldıktan sonra Mançurya bölgesinde Goguryo komutanı olarak faaliyet gösteren De Coyong yeni bir devlet kurarak adını Balhe koymuştur. Balhe ilk başlarda güçlü bir ülke olarak gelişmesine rağmen Goranlar tarafından yıkıldıktan sonra Goryo'nun eline geçmiştir. Diğer yandan üç krallığı birleştiren Şilla Çin ile etkin bir kültürel ilişki içinde gelişmesini sürdürmüştür.Üç Krallık döneminde Kore topraklarına giren Budizm'i yaygınlaştırarak Bulguk Tapınağı, Sokguram gibi eserlerle Budizm kültürünü geliştirmiştir.8.yy'ın ikinci yarısından sonra bölgedeki beyliklerin merkezinde Bekce ve Goguryo'nun eski topraklarında Sonraki Bekce ve Sonraki Goguryo adlarında devletlerin kurulmasıyla Sonraki Üç Krallık dönemi başladıysa da Sonraki Goguryo devleti kralı ülke adını Goryo olarak değiştirerek milletin birliğini sağlamıştır

.Goryeo Hanedanı dönemi ( 936- 1392 )Üç Krallığı birleştiren krallık gücü Budizm'i devlet dini yapıp, Konfüçyanizmi de siyasi ideoloji olarak kabul ederek toplumsal istikrarı sağlamıştır. Goguryo'nun eski topraklarını tekrar ele geçirmek için çaba harcamıştır. 11.yy'ın başında kuzey bölgesinde yaşayan bir halk olan Goranlar Goryo'yu işgal ettiyse de Gang Gangçan gibi komutanların üstün taktikleriyle Goranları yenip Doğu Asya barışının devamında büyük rol oynamıştır. Kültürel olarak Goryo'ya özgü bir porselen olan Sanggam Mavi porselenini yapmakla kalmayıp dünyada ilk defa metal oku icat ederek kullanmışlardır.Arap tüccarların vasıtasıyla Avrupa'ya kadar ünlenen Goryo, şimdiki devlet adının İngilizcesi olan Korea'nın kökeni olmuştur.

13. yy'a girildiğinde Moğollar Goryo'ya saldırınca tüm Goryo halkı birleşerek Moğollarla cesurca savaşmışlarsa da Moğolların müdahaleleri sonucu Goryo'nun sonlarına kadar Moğolların etkisi altında kalmışlardır. Ancak Kral Gongmin döneminden itibaren Moğolların müdahalesinden kurtulma amacı güden aktif çabalar aracılığıyla özerkliğini yeniden ele geçirmiştir.

14. yy'ın sonlarına girildiğinde Goryo toplumu soyluların yolsuzlukları ve Budizmin gerilemesiyle çok zayıf duruma düşmüştür. Böyle bir dönemde İ Songge ile genç konfüçyanistler güçlerini birleştirerek Goryo'yu yıkmış ve İ Songge'yi kral ilan ederek Coson adında yeni bir devlet kurmuşlardır

.Joseon Hanedanlığı dönemi( 1392-1910)

Joseon Hanedanlığı 1392 yılında kurulup ülkenin temel felsefesi olrark konfiçyusçuluğu benimsemiştir. Goryeo krallığından Joseon Hanedanlığına değişim, basit bir krallığın değişimi değil, siyaset, ekonomi, toplum ve düşünce gibi her konuda büyük bir değişimi getiren hüküm değişimidir. Yani siyaset konusunda yeni yönetim sınıfının ortaya çıkması, ekonomi konusunda sağlam bağımsız çiftçilerin artması ile birlikte toprağının Amnok nehri ve Duman nehrine kadar sınırlandırması gibi siyeset ve ekonomik sağlam ile birlikte yönetim otoritesi güçlendirilmiştir.

Buna dayanarak Kral Sejong 1443 yılında Hun min jung eum(Hangeul)u yarattıktan sonra Kore insanları dünyada en yaratıcı ve bilimsel bir Kore'ye özgü yazı sistemini elde etmektedir. Ayrıca bu olay Kore'nin büyük bir halk kültürü gelişmesine sebep olmuştur.Fakat 1592 yılında başlayan Japonya ile olan savaş ile birlikte başka ülkelerin sık sık istila etmesi Joseon Hanedanlığı'nın düşmesine sebep olmuştur.

 17~18. Yüzyılında Silhak hareketi

(Silhak: tarım ve sanayi de önemli reformlar yapmayı uygun bulan pratik bir çalışmalar) ve reform politikası oluştuğu halde sonradan gelen emperyalizm ülkelerin istila etmeleriyle 1876 yılında Joseon Hanedanlığı Japonya tarafından açık kapızorlandı. Sonuçta Japon İmparatorluğu'nun istila etmesinden dolayı Kore 1910 yılında işgal edilip 35 yıl koloni haline getirilmiştir.

Kore Cumhuriyeti (1945~Şimdi)15 Ağustos 1945'te Ⅱ.Dünya savaşı'nda Japonya'nın yenilmesinden sonra Japonya'nın sömürge yönetiminden çıkarak egemenliğini tekrar ele geçiren Kore, 25 Haziran 1950'de Kuzey Kore'nin Güney Kore'ye saldırmasından dolayı kardeşine karşı savaşa başlamıştır. 27 Temmuz 1953'te ateşkes imzalandı ama bugüne kadar Güney ve Kuzey Kore hala birleşemeden savaş durumu devam etmektedir.Böylece zorluk geçirdiği halde Kore 1960 yılında başlayan Ekonomi kalkınma politikasını kurarak modernleşme ve sanayileşmeyi başarmıştır. Ayrıca Kore 1988 yılında tarihsel Seul Olimpiyatları'nı başarıyla düzenleyerek nihayet gelişmiş ülkeye yakınlaşmıştır.1997 yılında Asya'da olan IMF ekonomi krizinin üstesinden akıllıca gelip Kore, 2000 yılın Haziran ayında tarihsel bir olay olan Güney-Kuzey Kore zirve toplantısını Pyeongyang'da düzenleyerek Güney ve Kuzey Kore arasında yeni bir ilişki kurmayı ümit edebilmiştir. Ayrıca 2002 yılında dünyanın dikkatini çeken Kore-Japonya Dünya kupası'nı başarıyla düzenlemiştir.

Koreliler  ve  Türkler  Ural-Altay ailesinin  Altay koluna bağlı, aynı atanın, gitgide uzaklaşmış çocuklarıdır.