Felsefesi çok uzak geçmişe dayanmakta olan en azından köklü bir görüşe sahip olduğu ön plana çıkaran parti bu güne kadar neden iktidar olamamıştır? Milliyetçiler neden sadece zafer kurultayları şenlikler düzenlemekle yetinmiştir bu güne kadar? Sadece şenlikler yaparak iktidar olmayı beklemek ne kadar gerçekçidir?

Galiba bu sorunun cevabını milliyetçilerin partileşme sürecinde milliyetçilik kavramının içinin genelde doldurulmamış olmasında aramak gerek.

Her ne kadar bir siyasi oluşum Türk milliyetçilerinin iktidar olma isteği var mıydı bu güne kadar? Eğer böyle bir istek arzu beklenti varsa ne yapılmıştır?

Burada temel sorun Türk milliyetçiliği iktidar olamamış mıdır veya Türk milliyetçileri iktidar olmak istememişler midir? Öncelikle bu iki sorunun irdelenmesi gerekiyor kanımca.

Biz olaya iktidar olmak isteyen bir hareket olarak bakarak değerlendirme yapalım.
Milliyetçi görüş tek vücut olamamıştır. Bu görüntü hâlâ aynı şekilde devam etmektedir.

" Fikirde birlik" sağlanamadığı için " işte birlik " de gerçekleşmemiştir.

Milliyetçi olduğunu iddia eden kuruluşlar ve bu kuruluşların tepesindeki muhteremler kitlelere hitap edememiş onlarla kucaklaşamamıştır. Sırça köşklerde milliyetçilik kavramının uzağında kalmıştır bu kitle.

İdeolojisi olmayan insanlar tarafından ele geçirilmiş bu yapılar fikir ile eylem arasında uçurum doğurmuştur.

"Düşündüğü gibi yaşamayanlar yaşadığı gibi düşünmeye başlar " sözü bu yapılar içinde kurumsallaşmıştır. Eylemi ile söylemi farklı bir kadronun elinde kalan tek sermayesi sloganlardır. Vatan millet bayrak edebiyatıdır.

Bugünlerde ise olaya bir de geçmişe takılıp kalmalar eklenmiş dünde yaşayan ülkücüler ortaya çıkmıştır. Şanlı bir mazi çekilen büyük çileler tamam da sadece orada kalmanın bu harekete katkısı ne olabilir?

Üretmeyen bir hareket sadece geçmişi ile avunur.

Oysa dünkü kavganın bir asaleti vardı.

Bugün o asil kavgayı ranta dönüştürmeye çalışan bir grup ortada.

Bu grup milliyetçi düşünceden sermaye düşüncesine geçiş yapmayı başarmıştır.

Milliyetçi düşünce sistemi iktidar olmak istiyorsa " kökü mazide olan ati" olmak zorundadır.

Iş sadece kürsüden haykırmaya kaldığı için milliyetçi düşünce halktan kopmuştur.

Milliyetçi ülkücü hareket her şeyden önce inandığı fakirlerin iktidarını istiyor mu istemiyor mu sorularına cevap vererek işe sıfırdan başlamalı gerekirse.
Türk milliyetçiliğinin bir kadro ve fikir partisi yapısına dönüşerek siyasi hayatımızdaki güzide yerini alması ise milliyetçi partinin doğup büyümesiyle mümkün olacaktır.

Yeni yıl inşallah Türk milliyetçileri için yeni umutlar ile gelir.

Doğan Ay.