Meral Akşener'in birinci Başbuğum dediği ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 

"Yurtta Sulh Cihanda Sulh

sözünü; adeta son zamanlarda mantar gibi çoğalan Atatürk düşmanlarına hizmet edecek şekilde "Hanımefendinin bu sözleri kullanıyor olması sadece tesadüf olamaz" dedi Devlet Bahçeli.

Peki neydi ona göre tesadüf? 

  • "Erdoğan'a şeref ne diye sorsanız 'nerede satılır, hangi villada bulunur?' demesi tesadüf olabilirdi. 
  • "Biz her türlü milliyetçiliği ayaklar altında almış bir iktidarız" diyenlere her türlü hukuki desteği sağlayacağını söylemesi tesadüf olabilirdi.
  •  Kendi partisinde farklı seslere kulak vermediği halde demokrasi mitingine gitmesi tesadüf olabilirdi. 
  • 10 Temmuzdan başka tarih tanımadığını söylemesi ve "Bahçeli sözü" diye tanımlama oluşturulduğu halde kurultayı toplamaması tesadüf olabilirdi.
  • Yıllarca partiye emek ve gönül verip şimdi değişim isteyenlerin asılsız ihbarlarla gözaltına alındığı süreçte hiç bir ülkücünün gözaltında olmadığını söylemesi tesadüf olabilirdi. 
  • Meclise giremeyen vekilin en azından çocuğuna maaş vermek için bu kadar işsiz ülkücüyü ezip geçmek tesadüf olabilirdi. 

Örnekler daha da çoğaltılabilir fakat yazsam tesiri yok, sussam da gönlüm razı değil. 

Devlet Bahçelinin partinin başına geçtiği yıl doğan çocuklar askere gitmeye hazırlanıyor. 

Mesele artık inandığı davayı savunmaktan çıkmış, koltuk sevdasına dönmüştür. 

Aman Bahçeli sakın kalkma, kalkarsan yumurtaların soğur. 

Yazımın sonunu da Başbuğ Alparslan Türkeş'in sözleriyle getirmek istiyorum; 

"Beceriksizlikle ihanet arasında ince bir çizgi vardır.
Beceremediği halde makam mevki işgal etmek en büyük ihanettir"