Bir kelime yazdım bembeyaz sayfaların ortasına. Aynı harflere sadık kalarak nitelik ve niceliği üzerinde değişikliğe gidebileceğimi sandığım bir kelime. Aynı harfleri koruyarak tersinden yazdım.Önce KELEPÇE sonra tersinden EÇPELEK yazdım, haydi gel de kelepçe'yi değil de eçpelek'i çöz dedim. Bu mümkün değildi. Şeritlerin dışına çıkmamın yasaklandığı bir yol üzerinde eşit mesafede yürüdüm...
Zamanın Coğrafyası - Kültürlerin Zaman Algısı Üzerine | Robert Levine "Öyleyse Zaman nedir? Eğer bana kimse sormayacaksa, biliyorum. Eğer sorarlarsa, bilmiyorum." St. Agustine(İtiraflar) Gerçekten ilginç bir kitap. Sıkılmadan okuyup eğlenecek ve de çok bilgileneceksiniz. Öyle basit popüler bilim kitaplarından biri olduğunu düşünmeyin. Yazar bir psikoloji profesörü, bir çok ülkede misafir...
İnsan kelimesi... Beş harfe sığdırılmış, üzerine asırlardır düşünülen, araştırmalar yapılan, yazılar yazılan ama hala çözülmeyi bekleyen bir muamma... Sahi nedir insan? Daha doğru ifade edecek olursam; "insan olmak" nasıl bir olgudur? İnsan olmanın gereklilikleri nelerdir? Çağımızda aranası ama zor bulunası hale gelen insanlık, yitik değerler kervanına girmek üzere... Onun namına aradıkl...
Önlüğümün siyah, yakamın beyaz dantel olduğu ilkokul yıllarıma gidiyorum. Sobanın sıcaklığıyla mahmurlaşmış gözlerimizle kara tahta önünde öğretmenimizi izlediğimiz yıllara… Samimiyetin, sıcaklığın, "sınıf içi aile olmanın" hissedildiği, genel olarak oturan, dinleyen, susan, yazan ve ne söylenirse "doğru olduğunun" sanıldığı dönemlere… Su gibi akan zamanla, aile geleneğini bozmayarak, öğ...
Geziyorduk gönlümüzce, eğlenmek sıradan yaptığımız şeylerdendi. Ansızın gelen misafir rahatımızı bozabilirdi. Evde bitmeyen eksiklerden yakınsak da, markete gitmek bile zül gelebiliyordu bize. Öğrenci okula gitmekten, öğretmen okula yetişmeye çalışmaktan, anne babalar çocuklarını okula bırakıp, okuldan almaktan yorulmuştu. Sokakların kalabalığı, sahilin keşmekeşliği, trafiğin felci, yaka...
Kaç kurtar kendini;
-Bugün dev bir dalga yaklaşmakta olan
-Yarın şiddetli bir fırtına
-Haftaya dağlardan kopan heyelan
-Sonra ki ay şiddetli bir deprem
Kum saatinin aşkı;
Sen boş olan ben se dolu
Akardım tane tane doldurmak için seni,
Bir yanın dolarken diğer yanın boşalırdı,
bir varlıktan bir anlığa açılır pencereler
öyküler barındıran evlerin
eskimek bilmeyen o derin
bekleyişi
sessizliğin ayağında vurgulu cümleler gibi durur
ahşap kokusundan
sis perdesi aralanmışken
üşümüş ellerimle ben durmuşuz
fersude akşamlarda
bir martının aç kalmış çığlığına saklamışız kimliğimi
çakırkeyf yıllara bakıp unutmuşuz ateşe koşan
boncuk boncuk öpüşleri