Yalansızdı lâfın sözün ozanım.
Derdimiz senin de olurdu derdin
Özümüzle birdi özün ozanım.
Özümüzle birdi özün ozanım.
Eşrefi mahlukat olan biz insanlar faniyiz. Her canlı ölümü tadacaktır. Ayet-i Kerime'nin ışığında ölüme inanalardanįz. Yaşadığı ömür sürecinde yaptıkları ile kendinden söz ettirenler olur. Bu söz ettirme öylesine sıradan bir söz ettirme değil, toplumun genelinde kabul görmüş menfi, ya da müsbet amellerdir. İşte Ozan Arifi biz böylesine bir ruh hali ile ele almamız gerek!! Ozan Arif ölümü...
Birilerinin dilinden yine "Saygı" ve "Ahlak" kelimesi düşmüyor! (Mevzuya geçmeden önce olayı anlatalım) Bu sabaha yine tatsız, tutsuz bir haberle uyandık. Alparslan Türkeş'in emaneti olan Erciyes Kurultayını düzenleyen Tertip Komitesinin Başkanı Necip Dinçer'i gözaltına almışlar. Neyse ki şu an kendisi serbest bırakıldı. Gözaltına alınmasının asıl sebebi bir sosyal medya paylaşımı ama iş...
Türküler susmuyor, susmaz Ozanım
Gün oldu tellerde seni buldum ben
Düzene kahredip destan yazanım
"Halk" diyen dillerde seni buldum ben
Ey! Arif'e vefasızlık edenler,
O, ehl-i vatandı, ya siz kimsiniz,
Utanmadan kan davası güdenler,
O ter akıtandı, ya siz kimsiniz.
80'li yılların başı; 12 Eylül cuntasının haklıyı-haksızı, eğriyi-doğruyu ve en önemlisi de haini-vatanperveri aynı kazanda eritip tek tip apolitik koyunlar halinde sokağa salmayı hedeflediği, bu amaçla akıl almaz işkencelere tabi tuttuğu, bu zulme direnen mangal yürekli yiğitleri ise darağacında sallandırdığı o kara dönem. Almanya'da çalışan bir kuzenimin Trabz...
Türk'ün hayatında ozanlık ayrı bir yerdedir. Ozanlar, Tanrı'nın dil bağışladığı kimselerdir. Görünenin arkasındaki görünmeyeni görecek gözle, bilinenin arkasındaki bilinmeyeni bilecek özel bir zihin ve ruhla donatılmışlardır. Biz onları bu yaradılış imtiyazıyla kabul eder, anlar ve severiz. Kamlık dönemlerinden beri kutsal bir merkezle temasta bulunduklarına dair köklü anlayışımıza her z...
Bazı insanlar dünyadan iz bırakmadan giderler. En fazla birkaç yıl sonra isimleri hatırlanmaz bile. Bazıları ise yüreklere dokunur, iz bırakır… İşte onlar nesiller boyu ölümsüz olacaklardır. Ozan Arif de yüreğimize dokunan, iz bırakan insanlardandı. Ben, kendisini şiirleri ve kasetlerindeki o tok sesiyle tanımıştım 80'li yılların sonunda. Daha ilkokul çağlarımızda yasaklı kasetleri geçmi...
Ne zaman had sahibi olabileceğimi düşündüğüm bu günden yıllar önce haddimi aşmıştım ben... Haddimin sınırlarını kestiremiyorum fakat düşüncelerimin, hayallerimin sınırı olmadığına eminim. Bu yüzden dar kalıplara giremiyorum işte Reis! Bizide böyle yaratmış Allah. Kabul edin, etmeyin. Bizler mana aleminde babasını oklayan Mete Han'ın soyundan geliyoruz. Yanlış yapan, eksik yapan babamız o...
© E. Eray Kılıç @ tahtaPod.com | Tüm hakları saklıdır.