Murat Çalık - Millî İrade nedir ne değildir? * Millî irade milletini bölmek isteyenlere fırsat vermez... * Millî irade bölücü terörist pkk'lılarla kendi devletinin yöneticilerinin muhattap olmasına razı olmaz... * Millî irade önce cebim demez önce vatanım der. * Millî irade televizyon programlarına göre değil milletin menfaatine göre hareket eder. * Millî irade iç...
Dün Deniz Gezmiş'in idamının 48. Yıldönümüydü ve her yıl olduğu gibi sosyal medyada yine klasik paylaşımlar oldu. Solcular, arkasından rahmet okudu. Ülkücülerin bir kısmı lanet okudu. Bir kısmı sessiz kaldı 2020 yılında hala 70 li yılların zihniyetiyle ölmüş insanların arkasından yapılan nefret söylemlerini hayretle karşılıyorum Demek ki 12 Eylül darbesinden hiç ders çıkarılmamış. Darbec...
Yazmak gelmiyor içimden. Neyi yazmalı bugüne dair? Ne acılar çekildi ne güller soldu! “Öpmeye kalktığımız el” tarafından linç edildiğimiz gün. İşkenceler hücreler zindanlar…Nasıl olsa bunları bol okuyup dinleyeceğiz...Nereden başlamalı bugünü anlatmaya?Bugünü anlatırken sadece olayın bir yönünü ele almak yerine farklı boyutlarını da görmek gerekiyor ülkücüler açısından.12 ...
AB+D evladı, Sinderalla ve Soros çocukları 12 Eylül 1980 tarihinde Türkiye yönetimine el koyarlar. "Our Boys"lar yönetime el koyunca ilk yaptıkları "bir oradan bir buradan" yalanı ile, son mektubunda "Yaşasın! kellemi verdiğim Türk Milliyetçiliği" diyerek Türk Milliyetçisi olduğunu haykıran Mustafa Pehlivanoğlu'nun yaşını büyüterek canına kıymak olur... Darbe'den tam 25 gün s...
Bir darbe olursa ne olur? 12 Eylül 1980 Türkiye Büyük Millet Meclisi lağvedildi.Siyasi partiler yasaklandı.1970 sonrası değiştirilen 1961 Anayasası uygulamadan kaldırıldı.Sıkıyönetim başladı.Sıkıyönetimde kanunlar Meclis, yani millet tarafından yapılmadı.Kenan Evren ve Kenan Evren'in emri altında paşalar kararnamelerle ülkeye hükmettiler.Bir sağdan astılar, bir soldan.Tüm güç onlardaydı....
12 Eylül'ün bu millet ve ülke için ne kadar büyük bir travma olduğunu bir çok kişi idrak edebilmiş değil.
Ama sanırım o günlerde henüz doğmamış çocuklar bile o veya bu şekilde bu travmadan nasibini aldı ve her iki tarafta da bu travmanın yaşanmasına ne nasıl sebep oldu anlamamaya ısrar edenler var.
Son nefese doğru, kalktı yürüdü
Bakışları yolda bir dost aradı
Gözleri aniden göğü taradı
Duaları gördü Pehlivanoğlu
Adımlar tutsaklığın, adımlar işkencenin habercisi. Tak tak tak tak tak! Haydar beyler anahtarını nezarethane parmaklıklarına vuruyor. Bu bir komut.Ayağa kalk! Mahkumların gözleri bağlı. Güç bela doğruluyorlar oturdukları yerden.Haydar beyler geriye dönerek tekrar vuruyor anahtarını demir parmaklıklara Tak tak tak tak tak! Bu ikinci komut. Çömel! Çömel – kalk, çömel – kalk...
adımların hangi varoluşa gebe,
buna kader denilip geçilir mi Cengiz ağabey.
