İster kabul edin ister etmeyin bu ülkede hiç bir şey değişmez. Değişime bu kadar kapalı bir milletle neyi nasıl değiştireceksiniz ? Olmaz …

Siyaset din ekseninden çıkartılmadan bağnazlık gerçek Islâm ile yok edilmeden eğitim gerçek anlamda millilesmeden bu ülkede hiç bir şey değişmez. Sadece biz değiştiğini zannederiz.

Yüzler değişir o kafa asla değişmez.

Zorla değil ya bu ülkede bir şey olmaz.

Etrafınıza bir bakın.

Kaç kişi haksızlık karşısında suskunluğunu bozar?

Kaç kişi önce adalet diye bağırır?

Kaç kişi dün feto idi bugün falan falan cemaat tarikat devlet içinde kadrolaşıyor diye sesini çıkartır?

Üç beş on…

Din yerine hurafe yerleştiriliyor derseniz kaç kişi sizi kâfir ilan eder farkında mısınız?

Bu ülkede bir şey değişmez çünkü haksızlık adaletsizlik hukuksuzluk ahlaksızlık alıp başını giderken susmayı tercih ediyoruz da ondan.

Aslında susarak hem kendimize hem de ülkemize kötülük yapıyoruz. Sanki toplum en kötü benim yarışmasında…

Peki sizce en kötü kim? Kötülük yapanlar mı yoksa bu kötülükler karşısında susanlar mı?

Anlayana kısa bir hikaye...

"Üç kişi en kötü benim yarışına girmişler. Birisi "-Ben size şimdi göstereceğim" demiş. Ve oradan geçen masum hiç bir şeyden haberi yok bir çocuğa çelme takmış düşürmüş.
Diğer ikincisi ise "-Hayır benim demiş ve yerden yeni kalkan çocuğu havaya kaldırıp acımasızca yere çalmış ve çocuğun ağzı kanamış." Ve tekrar en kötü benim demiş.
Öbürü yani üçüncüsü hiç bir şey yapmıyor. Ve bağırarak

"-En kötü benim." diyor.
Diğer ikisi: "-İyi de sen hiç bir şey yapmadın ki. Nasıl en kötü olabilirsin?" diye alaycı bir bakışla takılıyorlar.
Üçüncü her ikisini susturan ve hepimizi düşündürecek şu cevabı veriyor.
"-O benim kardeşimdi ve ben onu savunmadım. Bundan daha büyük bir kötülük olabilir mi?"
İşini yapmaması bir insanın en büyük kötülüktür..

Veya kötülüğe körlük en büyük kötülüktür.

Doğan Ay