Hâkim güç merkezde oturduğu sürece onlar istemeden hiç bir güç orada ben kavga vereceğim diyemez. Bu ancak yel değirmenlerine savaş açmak anlamına gelir.

OLMUYOR SAYIN ADAYLAR

Oğan, "MHP'de kurultayın 18 Mart 2018'den daha erken bir tarihe alınacağını, muhtemelen Ekim 2017 gibi MHP'nin olağan kurultayının erkene alınmış bir şekilde yapılacağını düşünüyoruz. Şunun şurasında 4-5 aylık bir süreç var. Öncelikle MHP kurultayında bir hesaplaşmanın olması gerektiğini."Sinan OGAN

"Son 20 yılın hak etmediğimiz neticelerine rağmen bir siyaset markası olarak Milliyetçi Hareket Partisi; bizim ideolojik haysiyetimizdir ve niyeti muğlâk, yönetme üslubu hainleştirici, kurulu düzen biatçısı, kişilikleri koltuklarından menkul, entelektüel çapı yetersiz, Ülkücü vicdana duyarsız kişilerin insafına bırakılamayacak kadar mübarektir." Süleyman SAZAK
Sinan bey mhp kongresinin 2018'den önce yapılabileceğini bunu da tarihini tahmin ediyor(!)
Bu bir bilgi midir yoksa bir tahmin mi? Sayın Ogan buna bir açıklama getirse iyi olur.

Sayın Ogan son çıkışı ile mhp'de kalıp mücadele etmekten bahsediyor. Biz de soralım Sayın Ogan bu iş nasıl olacak? Çünkü siz mhp üyesi bile değilsiniz. Hesabınız nedir? Koray Bey Süleyman S. Sazak Bey parti içinde mücadele mi yapacaksınız? Bunun imkansız olduğunu çok iyi biliyorsunuz diye düşünüyorum. Gerçi siz bundan bir yıl öncede aynı görüşteydiniz. Benim merak ettiğim niçin meydana çıkıp aday oldunuz?

Süleyman S. Sazak Bey ise " son yirmi yılın hak etmediğimiz neticelerine rağmen bir siyaset markası olan milliyetçi hareket partisi" diyor. Ağzınıza sağlık güzel de diyor aslında. MHP Türk siyasi hayatının bir markasıdır. Lakin bu marka siyaset kurumu birilerinin elinde sıradanlaşmışsa işte orada durup düşünmek gerekiyor. Bu marka niçin sıradan bir yapı haline geldi diye?

Şimdi marka değeri olan bir hareketi yok edenlerle birlikte olmak orada mücadele kılıfı ile ikamet etmeye çalışmak nedir?

Bu tamamen yanlış bir mantıktır.

Bu tamamen verilen mücadeleyi sulandırma girişimidir.

Mübarek bir davanın kimlerin elinde kaldığını gördüğünüze göre kavganın adresini de iyi süzmüş olmanız da gerekir.

Hâkim güç merkezde oturduğu sürece onlar istemeden hiç bir güç orada ben kavga vereceğim diyemez. Bu ancak yel değirmenlerine savaş açmak anlamına gelir.

Ben bu yapı içinde kalıp burada mücadele edeceğim demek teslim olacağım mücadeleyi bırakacağım demektir. Bu anlayış ülkücü Türk milliyetçisi bir anlayış olamaz.

Demokrasinin olmadığı bir ortamda mücadele vermeyi düşlemek bile yasaktır.

Şimdi nasıl oturursak oturalım doğru düşünüp doğru konuşalım. Demokrasinin olmadığı kurum içinde mücadele vermek istiyorum demek açık bir şekilde o merkezin emrine gireceğim demektir.

Peki bu işin bir çıkış yolu yok mu? Galiba içinde bulunduğumuz durumdan çıkış yolu nefsani duygularımızı yok etmekten geçiyor.

Nefsani duygularımızı kaldırıp çöplüğe atmıyorsak şikayet ettiklerimizden pek bir farkımız yok demektir.

Boş sloganlar atıldığı için ülke olarak çıkmaz sokakta kaldık. Şimdi de sizler boş sloganlarla davayı çıkmaz sokakta bırakmaya çalıyorsunuz.

Yeni oluşum veya parti kurma yoluna giren saygıdeğer beyefendiler hanımefendiler. Sizler de bu bölünmenin önüne geçmek için adım atarsanız çıktığınız yolda birlik beraberlik için büyük bir adım atmış olursunuz.

Sadece benim dediğim doğrudur mantığı bu gün şikayet ettiğimiz durumun devamı olur unutmayın. Bir elin nesi var iki elin sesi var demiş atalar unutmayın. Biz iktidara %50.01'a talibiz demek lafla olmuyor icraat gerektiriyor.

Biz denedik olmuyor değil yeniden deniyoruz bir daha deniyoruz demelisiniz.

Lütfen kendinize gelin.

Lütfen. Lütfen..


Doğan Ay