Tarihteki savaşları incelemek suretiyle ortaya çıkan dokuz prensip vardır. Zaferle sonuçlanan savaşlar genellikle bu dokuz prensibin uygulanmasından çıkar. Türk ve dünya tarihinde zaferle sonuçlanan savaşlarda çoğunlukla bunlar uygulanmıştır. Bu, zaten uygulanan, prensipleri ilk formülleştiren kişi ünlü İngiliz stratejist J.F.C. Fuller'dir. Bu prensipler: Hedef, Saldırı, Güvenlik, Manevra, Sıklet Merkezi, Kuvvet Tasarrufu, Basitlik, Emir-komuta ve Baskın prensipleridir. Amerikan ordusu ve Türk ordusu başta olmak üzere, çoğu NATO ordusunda bu prensipler kullanılır. Bazı ordular bu prensipleri yeni bir prensip ekleyerek veya çıkararak kullanırlar; ama çoğu ülkenin ordusunda, bir-iki eksik veya fazla bu prensipler kullanılır. Savaşlarda bu prensipler kullanılmıştır ve genel mânâda bir savaş bu prensipler ışığında analiz edilir.

Bu prensipleri, stratejik kurallarla veya manevralarla karıştırmamak gerekir. Genelden spesifik olana gidersek sıralama şöyle yapılabilir. Prensipler – Stratejiler – Manevralar – Taktikler. Bu dokuz prensip veya başlıkta yazdığımız gibi bu dokuz ilke, zafer için genel çerçeveyi belirler. Düzlemi oluşturur. Bu prensipleri tarih boyunca ordular kullanmışlardır ama ilk sistem haline getiren Fuller'dir. Yani prensipleri bulan ben değilim. Bununla birlikte, kitapta prensiplerin alt kuralları olarak yazdığım kurallar yaklaşık 15-20 yıllık savaş sanatı ve askerî tarih okumalarımdan çıkardığım kurallardır. Daha doğrusu, Fuller'in prensipleri bir sistem haline getirmesi gibi, zaten kullanılan bu alt kuralları da ben bir sistem haline getirdim.

Bu prensipleri, ilkeleri yalnızca savaşlarda kullanılan prensipler olarak görmeyelim. 17 yıldır iş dünyasındayım ve dünyanın 30'dan fazla ülkesinde iş yaptım. İş yaptığım şirketler arasında Ralp Lauren gibi, Levis gibi, Diesel gibi, dünyaca ünlü birçok şirket ve marka vardı. Bu yoğun iş tecrübelerimde zafere ulaşan bireylerin, şirketlerin ve organizasyonların bilmeyerek de olsa bu prensipleri kullandığına tanıklık ettim. Bizzat ben de bu prensipleri kullandım. Çok etkili olduğunu gördüm.

Şimdi bu sözlerimi askeri prensipleri iş hayatına veya hayata zorla uydurma çabası olarak görenler olabilir. Normaldir lâkin şunu söyleyeyim ki bunu yalnızca ben değil, Amerika'nın ve dünyanın en ünlü stratejistlerinden Bernard Brodie de söyler. Hatta Brodie, prensiplerin genelliğinden dolayı, bir erkeğin bir kızı elde etme mücadelesinde bile kullanılabileceğini belirtir.(1)

Ayrıca, iş dünyasındaki bir çok büyük iş adamı kendisini büyük askeri liderlere benzetir. Meselâ, CNN'in kurucusu Ted Turner, Büyük İskender ve büyük amiral Horatio Nelson'u kendisine örnek almıştır. General Electric'in efsanevî CEO'su Jack Welch bazı konularda ünlü stratejist Moltke'yi örnek alır. Lee Iacocca'nın otobiyografisi askerî metaforlarla doludur. Türklerden ise TAV Havalimanları CEO'su Sani Şener model olarak General Patton'ı beğendiğini söylemektedir.

Kitabın başlığında prensip kelimesini değil, ilke kelimesini kullandım; çünkü prensip kelimesi Türkçede farklı çağrışımlar yapıyor. Ama metin içinde, prensip kelimesini kullandım; çünkü orijinali de İngilizce "principle…" Yine taarruz prensibini "saldırı prensibi" olarak ve emniyet prensibini "güvenlik prensibi" olarak çevirmeyi günümüz Türkçesi açısından daha uygun buldum. Zaten kitapta görüleceği üzere kullandığım kaynakların çoğu konunun temel kaynaklarıdır ve İngilizcedir.

Kaynak konusuna gelmişken şunu belirteyim ki; kaynak olarak da yüzlerce kaynak taradım ve bu taradığım eserlerin çoğunun Türkçeleri yoktu ve takriben %70-80'i İngilizceydi. Türk, Amerikan ve İngiliz ordularının harp okullarında okutulan otuzdan fazla operasyon ve ders kitabını da inceledim bu süreçte. Zaten savaş sanatı klasiklerinin hemen hemen hepsini yıllardır çalışmaktaydım; ama bu süreçte ilgili bölümleri tekrar tekrar inceledim. Dipnot olarak koydum. Kitap sadece savaş sanatını değil, ayrıca iş dünyasını da içerdiği için, iş dünyasından da yüzden fazla kitabı gözden geçirdim, ilgili bölümlerini okudum. İncelediğim bütün bu eserler çoğunlukla konunun temel kaynaklarını oluşturan eserlerdir. Bu eserleri dipnotlarda ve kitabın sonunda liste halinde bulabilirsiniz. Kitaptaki bilgilerin güvenirliliğini vurgulamak için bunları yazıyorum. Bütün bu çalışmalarıma rağmen, insanın hata yapabileceğini ve benim de insan olduğumu göz önüne alarak, gözümüzden kaçan ufak tefek hatalar için okuyucuların affına sığınıyorum.

Mete Aksoy


(1) Bernard Brodie, Strategy In the Missile Age, (Princeton University Press, Princeton, 1959), s: 26.