BAŞKANLIK VEYA PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI...

Teklifin 12. maddesine göre de başkana 2. dönemin sonunda meclisi feshederek tekrar aday olmanın yolunu açmaktadır. Pratikte bunun hesabını yapacak olursanız şayet Cumhurbaşkanı dokuzuncu yılında yani süresinin bitmesine bir yıl kala seçimleri yenilemeye karar verirse 2033 yılına kadar bir kişinin başkan olma imkânı vardır.

Bu maddeye iyice bakılırsa seçilen partili cumhurbaşkanı isterse seçimleri bir yıl öne alarak makamda 5 yıl daha kalmayı garanti altına almış olur.

Efendim olmaz demeyin. Unutmayın burası Türkiye. Olmaz denilen herşey olabilir.

Niye olmasın?

Anayasa taslağında bu konu açıkta bırakılmış. Yetki tamamen seçilmiş partili cumhurbaşkanına devredilmiş. Yani seçilmiş partili cumhurbaşkanı pekala seçimleri "yeniliyorum" diyebilir.  

Peki meclis fesedilirse ne olur? Meclis fesedilirse milletvekili seçimleri ile beraber partili cumhurbaşkanlığı seçimleri de yapılır. Böylece seçilmiş partili cumhurbaşkanı makamdaki süresini de uzatmış olur. 

Böyle ucu açık bir maddenin yeni anayasada ne yeri var diye sormak gerek Balgat sakinlerine?

Konu referanduma gider veya gitmez. Millet evet veya hayır der. Bunlar ayrı konular. İnsanların düşünce farklılıkları elbette olacak. Elbette ülkücü hareket içinde evet diyen hayır diyen de olacak.

Soru şu ki böyle bir maddenin amacı ne olabilir? 

Önce yetki verip sonra niye kullanıyorsun bu yetkiyi deme hakkınız da olmayacak beyler. Bu maddenin ileride başımızı çok ağrıtacağı ortada. 

Bütün yetkilerin tek kişide toplanması da ayrı bir çıkmaz sokak ayrıca. 

"Evet" "hayır" kavgası yerine işin uzmanları bu konularda bizleri siyasetten uzak olarak bilgilendirse ne güzel olur. Kişisel düşünceleri bir kenara bırakıp gerçeği ve doğruyu bulmanın yolu işin uzmanlarına düşüyor. Sayın hukukçular buyurun söz sizin olsun. Biz de bilelim öğrenelim..

Doğan Ay