Ortadoğu'daki genel duruma baktığımızda İsrail'le kalıcı barışın olmadığını görüyoruz. Irak ve Suriye'de istikrarsızlığı. Öbür tarafta Mısır'a baktığımız zaman zaman da İsrail'e Gazze'de bombardımana dahi yardım etmesi, Mısır'ın da bu olayda siyasetin dışında tutulmasına dikkat etmek gerekiyor. Libya'da hali hazırdaki istikrarsızlığın sürdüğünü görüyoruz. Libya devlet olmaktan çıkartılmış gözüküyor, üç parçaya bölünmüş durumdadır öyle böyle hazır halada . Mısır, ABD ve İsrail çıkarlarına hizmet etmektedir. Suriye'nin ve Irak'ın parçalanması, İsrail'in bölge üzerindeki planlarına karşı çıkacak -bugün olmazsa yarın- bir gücün kalmaması anlamına gelir. Ülkeler parçalanıyor, en azından fiilen bölünmüş durumdalar. Libya, Suriye, Irak bu durumda. Görünüşte din motifli çatışmalar; Sünni-Şii çatışmaları derinleşiyor. Her bir tarafın arkasında farklı güçler ve çıkarlar var. 

Ortadoğu'nun sınırlarının yeniden çizilmesi sadece Suriye ve Irak'ın devlet olarak parçalanması anlamına gelmez. Suriye iç savaşı Ortadoğu'nun kaderini değiştirecek çözülmenin başlangıç noktası olacak. Kopuşların ve yeni oluşumların temelinde ise mezhep çatışmaları, aşiret arasındaki uyuşmazlıklar ve etnik farklılıkların yanı sıra Arap Baharı'nın öngörülemeyen sonuçları bulunuyor. Yeni harita sadece Ortadoğu'yu etkilemekle kalmayacak, aynı zamanda uluslararası arenadaki ekonomik işbirliklerini, enerji yollarını, güvenlik anlaşmalarını ve siyasi dengeleri de değiştirecek. 21. yüzyılın haritası çizilmektedir. Batının emperyalist güçlerine göre bu haritanda Rus ve Çin emperyalizminin ve o tarafta yer alan bölgesel güçlerin yeri olmamalıdır. Ortadoğu'daki gelişmeler, bölgenin siyasal haritasını değiştirecek boyutlara varmıştır Hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacak. Suriye, Irak, Suudi Arabistan, Libya, ve Yemen'deki etnik ve mezhepsel gerginlikleri ele alıp, bölgeyi bekleyen ekonomik ve siyasi krizlerin üzerine eğiliyor. Geçtiğimiz yüzyılın başında Avrupalı devletler tarafından çizilen haritanın önümüzdeki dönemde ciddi değişikliklere sahne olabilecek.