Doksan dört yıllık cumhuriyet kazanımlarının bizi çoklu demokrasiye taşıması gerekirken, tek adamlı demokrasiye indirgemiş olması çok acı bir durumdur. Bunun müsebbibi olan nesilden olmaktan kendi adıma utanç duyuyorum.

Göndere Çekilen Barzani Paçavrasından Bağımsızlık Referandumuna

Daha dün Barzani'nin paçavralarını ülkemizin iki güzide şehrinde göndere çekip, dalgalandırıp sonra da altında saygıya geçen ve aynı zamanda devleti yöneten bu mantalitenin samimi olduğuna inanmıyor, güvenmiyorum.
...
Benim aklıma PKK ile mücadele etmek varken; hendekler açılıp, yığınaklar yapılırken; vali ve kaymakamlara "Hele elleşmeyin, açılımı akamete uğratmayın" diyen; PKK'ya müdahale etmeme talimatlarını hatırlattı. Yani yüzde yüz karşı çıkılacağını sandığımız bir tavır yerine; aksine davranışın gerçekleşmesine göz yummak gibi bir durum söz konusu.
...
Dikkatinizi çekerim, adam Türkiye'nin niyetini test etmek için ilk önce bayrağını ülkemizde göndere çektirdi, daha sona referanduma gitme kararı aldı. Şimdi Türkiye olarak ne yapmış oluyoruz; adamın çeşmemizden damacanasını doldurmasına izin veriyoruz ama sonra da; içindeki suyu içemezsin diyoruz.
...
Sonuç olarak; Barzani nezdinde Türkiye'nin zerrece caydırıcılığı yoktur. Hatta Mehti Eker "Bu Tezkere Asla Bölgede Yaşayan Kardeşlerimize Dönük Değildir" diyerek Kuzey Irak'a ''Hayat öpücüğü'' garantisi veriyor. Adeta, Barzani'ye; ''Bizden bir sıkıntı çıkmaz, siz İran ile ilgilenin'' demek istenmiştir.
...
Çelişkilerle dolu dış politikamız bizlerle dost olmak isteyenin de, düşman olmak isteyenin de kafasını karıştırıyor. Şu anda dünya üzerinde, hakkımızdaki dış politika algısı; "Gün be gün dış politikası değişen ülke; istikrar yok, hele ki bide seçim arifesi ise; iç siyasete dönük pirim elde etmek için ilişkisi olan tüm ülkeler ile gerilim yaratabilir ama bu kalıcı olmaz, kalıcı olan tek şey istikrarsızlıktır"

TEOG Operasyonunun Düşündürdükleri
Tüm bakan, müsteşar ve bunlara bağlı birimler; eğer bir kişi emredip, siz de tamam efendim diyerek icraatta bulunacaksanız; niçin varsınız yahu. İçinizden hiç mi bir herif de çıkıp; "Efendim düşündüğünüz anlamda bir hazırlığımız yoktur; çalışma yapıp, alternatifini oluşturmamız lazım'' diyemez mi? Abdüllatif Şener bunu yaptı; siyasi düşüncesinde olmayanlar da dahil olmak üzere" Dürüst siyasetçi" denilince ilk akla gelen isimlerden birisidir. Bu algı bir siyasetçinin taşıyabileceği en büyük onurdur.
...
Bir gün önce birinci derece sorumlu milli eğitim bakanının basın toplantısında hiç bahsetmediği TEOG'un kaldırılmasını Cumhurbaşkanından öğreniyoruz; çünkü bakanın haberi yoktu. İşin daha ilginç yanı; bakan talimatla gelen değişime öyle bir ayak uyduruyor ki; daha dün övdüğü sistemi yerden yere vurarak Cumhurbaşkanının verdiği kararın isabetli oluşunun propagandasını yapma telaşında. Oysa veliler kaldırılan sistemin alternatifinin ne olduğunun cevabını arıyor.
Yine coğrafya kitabında "Demokrasi ve tek adam idaresi" üzerine doğru yapılmış tarifi, bugün için kendilerini çağrıştırıyor diye kitapları toplatma kararı alarak imha edeceklermiş. Yazıktır, günahtır; bu kitaplar basılmadan önce kırk düşünüp, bir biçilmiyor mu.
...
Türkiye'de günü kurtarmaya yönelik bir yönetim anlayışı var. Bunun nedeni yönetenlerden endişe edip, panikleyenler ile bu psikolojik halin müsebbibi olanların iç içe olmasıdır. Bir altındaki insanın fetöcü olma ihtimali veya kendisine gelen bir iş emrinin fetö menşeli olması olasılığı gibi haller endişe, panik ve korkuya neden oluyor ; dolaysıyla hata yapmamak adına herkes sahip olduğu yetkinin icraatını bir üst yetkiliye devrederek, resmen inisiyatif kullanmaktan kaçıyor. Bu yetki devri Cumhurbaşkanına kadar gidiyor; nihayetinde cumhurbaşkanı, müsebbibi kendisi olsa da "Tek adamlı demokrasi''nin ''Superman''i oluyor.
...
Doksan dört yıllık cumhuriyet kazanımlarının bizi çoklu demokrasiye taşıması gerekirken, tek adamlı demokrasiye indirgemiş olması çok acı bir durumdur. Bunun müsebbibi olan nesilden olmaktan kendi adıma utanç duyuyorum.

Türk Milletinin Sosyolojisi Yok
Kadim Türk milletinin en güçlü iki referansı; ordu millet oluşu, kendine özgü, tüm İslam alemince takdir edilen Anadolu müslümanlığı.
...
Ordumuza güven %90'lardan %30'lara indi,şimdilerde %60 da toparlandı. 2011 yılında dindarlığımız %65'ler mertebesindeyken 2016 verilerine göre %45 seviyelerine düşmüş. Son 15 yıldır Türkiye "Siyasal İslamcı evlatları" tarafından yönetiliyor ve her seçimde gene kazanıyorlar.
...
Dini söylemlerle oy kazanan iktidar; döneminde, nasıl oluyor da dindarlık azalabiliyor peki. Türk ordu geleneğinin içine hangi ihanet şebekesinin sızdığı, buna taşoranlık yapanların kimler olduğu belliyken; ve de 15 Temmuz darbesine esas mani olanların, darbeye katılmayan, geri kalan %98'lik Türk ordusu mensupları olduğu halde; niçin siyasetsen ülkeyi yönetenlere güven azalmaz da Türk ordusuna güven azalır. Mesela millet niçin siyasal İslamcı yönetime "Sen hep ordu vesayetinden bahsettin, oyumuzu aldın ama 15 Temmuz da vesayetici dediğinin ordunun %98'i nasıl oldu da demokrasiye sahip çıktı, darbecileri derdest ettiler." diye sormaz.
...
Tekrarlıyorum, Türk milletinin sosyolojisi yoktur; varsa da; sosyolojisi kavramlarını ters yüz ederek düşünmek lazım(!) 


Devletin Büyüklüğü Özgül ağırlığına bağlıdır
Devletlerin büyüklüğü; dünyanın her türlü nizamını etkileme gücün ile doğru orantılıdır. Dünya da üretilen fındığın %80'i bizim ülkemizde yetişiyor ama değerini fiyatlandıran bizim dışımızdaki unsurlar. Senin sahip olmakla şanslı ve en güçlü olduğun ve Allah'ın sadece sana bahşettiği bir nimetin kontrolüne bile sahip olamamışken; ''Dünya beşten büyüktür'' çıkışı bir anlam ifade etmez.
...
İlk önce dünya da üretilen fındık üzerine olan he türlü inisiyatifini kendi üzerine alacaksın; sonra da sen başkalarını sana karşı bağırtacaksın; ''Dünya Türkiye'den büyüktür'' diye. O ülkeleri ilk beşin içine sokan; sahip oldukları güçtür. Bu aynen OHAL şartlarında senin muhaliflere yapmak istediklerini yaptığın gibi bir şey.
...
Bir çok insan hak, hukuk, adalet konusunda size ve hükümetinize dönüp, mağduriyetlerini dile getirerek haykırıyorlar; ''Senden büyük Allah var; Allah büyüktür, her şeye kadirdir'' dediklerinde aynen dünyanın ilk beşinin içindeymişsin gibi kimseyi umursamıyorsun değil mi; niçin, çünkü güç sende.

Mehmet Soral
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.