Niyet bu. 

Hangi halk kendi devletini kuruyor dersiniz?

Halkı milletten ayıran en önemli fark; halk, bir toplumda halen yaşamakta olan çeşitli toplum kesimlerini kapsamaktadır. Millet ise geçmişten geleceğe doğru belirli bir soyu ifade etmektedir. Daha milliyetçi bir ifadedir ve aynı toplumda yaşayan gruplar arasındaki farklılığı öne çıkarmaktadır.

Halkın belirgin özelliklerinden biri, millet olma özelliklerine veya bilincine ulaşmamış olmasıdır.

Millet kavramından hele hele Türk milleti kavramından güneş görmüş yarasa gibi uzak duran bu zihniyet devrim yaparsa ne olur dersiniz?

Halk kendi devletini kuruyormuş. Halk devrim yapıyormuş. 

Daha 16 Nisan tarihi gelmedi lakin niyetler ortaya dökülmeye başladı.

Halkla milleti ayıramayan veya bilerek kullanan bu zihniyet buram buram ayrılık kokuyor.Türklük bu kafayla mı yükselecek?

Bu kafa değişmez. Bu kafada Türk ve Türklük ezeli ve ebedi düşmandır. Bu anlayış değişmez. Bu anlayış sadece takiye yapar. Sizdenmiş gibi görünür ama asla sizden olmaz. Bu gerçektir değişmez değiştirilemez.

Şimdi bir refarandum süreci var. Niye böyle bir açıklama yapılıyor? 

Halk kendi devletini kuruyor. Çok basit bir cümle değil.

Yani Türkiye Cumhuriyeti devleti yok oluyor mu deniliyor? Yoksa bu devleti Türk milleti kurmadı mı? Türk milleti diyemeyen bu kafa ile nereye gidebiliriz? Halk denildiği zaman millet olma bilinci oluşmamış kitle akla geldiğine göre yeni devleti kim kuruyor?

Bir coğrafyada yaşayanlardan bahsederken o devletin milletinden ziyade, halkından bahsetmenin daha doğru olacağı ve milliyetçi söylemleri daha geri plana itmesi nedeniyle amaca daha uygun olacağı düşünülmektedir ki böyle bir açıklama yapılıyor.

Şimdi temel soru Türk milliyetçisi olduğunu söyleyen kişi veya kurumlar bu açıklamaya ne diyecek veya demeyecek? 

Hani bir beka sorunu vardı ya...

Esas beka sorununu refarandum sonucu yaşamayalım sakın. Milliyetçi söylemden uzak durmak milliyetçiliği belleklerden uzaklaştırmak bunların temel hedefi.  

Türk milliyetçiliğini sadece bir siyasi hareket olarak gören ve kabul eden bir anlayışın bu açıklamaya tepki vermesini beklemiyorum aslında. Türk milliyetçiliği davası salt koltuk veya makam davası olmaktan çıkartıldığı gün bu anlayış yok olacak. Bu tür açıklamaların önü sadece yeniden kendi özüne dönmüş bir hareketle kesilir. Türk milliyetçisi olarak Türk insanı ile kucaklaşarak bu modellere dur diyebiliriz. Türk devlet geleneğini bilmeyen bu kafalara karşı en güçlü silah Türkçülük hareketinin başarıya ulaşmasıdır. 

Doğan Ay