​Şehit Mustafa Pehlivanoğlu...

"Nefer" mertebesine erişmek isteyen yiğitlerin öyküleri ile doludur bu kut'lu dava...

Türk Milliyetçiliği fikriyatına gönülden inanmış ve Türk Milleti'nin aşığı bir dava adamı, bu kut'lu yolda "nefer" olmayı bir çok dünya makamından üstün tutandır.

Dava neferi olmak kolay değildir zirâ insanın "küçük kıyâmeti" olan "ölüm" bile farklıdır nefer için...

Neferlik mertebesi ve neferlerdeki inanç, azim ve teslimiyet, dava adamının vücudunda öyle vûk'u bulmuştur ki; 

Bu mertebedeki bir dava adamı ölüm anını bile "canana" kavuşmak diye bilir... 

Hatta geride kalan kardaşlarına nâzire bile yapar "şimdi, hepinizin kıskanacağı bir rütbedeyim" diyerek... 

Kolay değildir Türk Milliyetçisi bir nefer olmak, meşakkatlidir... 

Kalabalıklar arasında yalnız kalmaktır, dünyayı karşısına almaktır dava adamı olmak. 

Sevdikleri sıralamasında birinci sıraya koymaktır Yaradanı ve O'nun rızâsını. 

Yaptığı yapacağı her şey O'nun rızası için olacaktır. 

Derdi Türk'ün yükselmesi, aşkı Türk Milleti'dir. 

Hiçbir karşılık beklemeden Milletini sevendir Türk Milliyetçisi... 

Neden Türk Milleti'nin cevabı işte tam da burada gizlidir.

Allah-û Ekber'in sadece iki kelimeden ibaret olmadığını bilen, yaşayan ve idrâk edendir dava neferi... 

Cennette gezinirken herkes onu gösterip "İşte Allah davası uğruna, vatanı ve milleti uğruna şehid olan bir yiğit geliyor" diyeceklerini bildiği için geride kalanlara nâzire yapar... 

Ve sanki ölüme değil düğüne gidermişcesine sevinerek gider... 

Dava neferi olmak kolay değildir. 

Kolay değildir ki bu davada nefer olmak için can veren yiğitlerin öyküsü ile doludur bu dava... 

İşte bu yiğitlerden biri Ülkü Şehidi Mustafa Pehlivanoğlu; 

36 yıl önce bugün, 12 Eylül Cuntası tarafından idam edildi... 

Binlerce masum gibi o da, günlerce tahammül ettiği işkencelerde, suçsuz olduğunu haykırdı...

Ta ki, nişanlısının emniyete getirilip işkence yapılacağı söylenene kadar. 

Nişanlısının getirileceği söylenince "tamam" dedi, "tamam, ne derseniz kabul ediyorum. 

Önceden hazırlanmış olan ifade tutanağı imzalattırılıp Ulucanlar'a gönderildi Mustafa Ağabey. 

Bir müddet orada kaldıktan sonra Mamak'a nakledildi... 

Raci Tetik'in işkence hanesine... 

Yargılandı... 

Yargı süresince masum olduğunu, ifadesinin işkence altında imza ettirildiğini söylediyse de, sahipleri dışarıda olan kalemşör Ali Fahir Kayacan kalemini kırdı.

İdam edilmesine bir gün kala, silah kullanmadığı ve Balgat katliamı ile uzaktan yakından alakası olmadığı yargı hükmüyle kanıtlandı... 

Ancak Evren'in, "iş işten geçti artık geri dönüşü yok" ve "bir onlardan, bir onlardan" emriyle 7 Ekim 1980 gecesi idam edildi.

İdam edildiğinde cebinden küçük bir Kuran-ı Kerim ve iki lira çıktı...

Ailesi idam edildiğini, üç gün sonra ziyaretine gittiği zaman öğrenebildi. 

Tek suçu milletine aşık olmaktı... 

Tek derdi Allah'ın rızası idi... 

Şehid edilmeden önce anne ve babasına yazdığı mektupda; 

"Eğer benim günahım varsa Cenab-ı Allah'ın huzurunda çekmeye hazırım. 

Yok, bir yanlışlık sonucu ölümüme karar verenler, idam edenler Allah'tan bulsunlar. 

Şunu hiç bir zaman unutmasınlar ki; Mustafa'lar ölür fakat milliyetçilik fikir ve mücadelesi ölmez...

Yaşasın yoluna kellemi vermiş olduğum Türk Milliyetçiliği... 

Bizim zaferimiz yakındır. 

Zafer her zaman Allah'a inananlarındır."... demişti Mustafa Ağabey.

7 Ekim 1980 tarihinde Ankara merkez kapalı cezaevi'nde idam edilip, Ankara Karşıyaka Mezarlığına defnedilen, 

Ülkü Şehidi Mustafa Pehlivanoğlu ağabeyimi, şehadetinin 36. sene-i devriyesinde rahmet ve minnet ile anıyorum... 

"Kellemi verdiğim" dediğin fikriyatına tam anlamı ile sahip çıkamadığım, 

Mektubundaki "Kellemi verdiğim Türk Milliyetçiliği" ifadesini "bilerek" değiştirenlere haykırsam da sesimi duyuramadığım; 

Ve son mektubunu rezil siyaset sofralarına meze etmeye çalışan Türk Düşmanları'na gerekli dersi veremediğim için biliyorum yüzüm yok ama ağabey senden Türk Milliyetçisi bir kardeşin olarak helallik istiyorum... 

Hakkını helâl et yiğit Türk Milliyetçisi... 

Karşıyaka'daki kabrinin başında bulunan mezar taşında; 

"Vatan Sağolsun" yazar... 

VATAN SAĞOLSUN! 

Tanrı Türk'ü korusun ve yüceltsin! 

Murat ÇALIK