6 Mayıs 2019…

Lütfen bu tarihi unutmayın, aklınıza kazıyın ve çocuklarınıza, torunlarınıza anlatın. Çünkü bu tarih Milli iradenin yok sayıldığı gündür ve tarihe kara bir leke olarak geçecektir.

İktidara geldikleri günden beri "Milletin dediği olur", "Sandıktan çıkana saygı duyun" diyerek demokrasiyi sadece sandığa indirgeyip sandık fetişizmi yapanlar, sandıktan istediği sonuç çıkmayınca önce masa başında sonucu değiştirmek istediler. Baktılar ki sonuç değişmiyor ucube bir sebepten dolayı seçimleri iptal ettirdiler.

Ucube bir sebep diyorum çünkü YSK nın seçimleri iptal nedeni gerçekten ucube bir neden…

Bugüne kadar YSK ne zaman sandık kurulu başkanları kamu görevlisi değil diye seçimleri iptal etti? Hiçbir zaman

Hatta şimdiye kadar seçmen listelerindeki usulsüzlükleri bile "usulsüzlük varsa zamanında itiraz etseydin" diyerek reddeden YSK şimdi itiraz süresi geçtiği halde sandık kurulu başkanları kamu görevlisi değil diye seçimleri iptal etti.

YSK ya soruyorum:

Neden geçmişte verdiğiniz kararlara uygun olarak AKP ye "Sandık kurullarına zamanında itiraz etseydiniz" diyerek itirazı reddedemediniz? Çünkü korktunuz. Hukuki değil siyasi bir karar verdiniz.

Verdiğiniz bu hukuksuz kararla sadece Milli iradeyi yok saymadınız ayrıca hukukta çifte standart yarattınız.

Yarın aynı durumdan dolayı bir itiraz yapıldığında hangi kararınıza göre karar vereceksiniz?

2014'teki ret kararınıza göre mi? Yoksa 2019 taki iptal kararınıza göre mi?

Ben cevap vereyim. Şimdi yaptığınız gibi itiraz eden partiye göre karar vereceksiniz.

AKP sandık kurulu başkanları kamu görevlisi değil diye seçimlerin iptalini istedi kabul ettiniz.

CHP ve İYİ Parti, madem öyle ilçe ve Belediye meclis seçimleri de iptal olsun dedi reddettiniz.

Bu nasıl mantık? Bir zarfta 4 oy var. 3 ü geçerli, 1 tanesi geçersiz. Böyle saçmalık mı olur? Bu sandık kurulu başkanları sadece Büyükşehir Belediye Başkanlığı oylarını mı saydı? Geçerli saydığınız diğer oyları başka sandık kurulu başkanı mı saydı?

Hukuk her şeyden önce mantık ve vicdandır. Verdiğiniz kararın ne mantıkla ne de vicdanla alakası yoktur.

Hukuksuz kararınızı oylamanız bile hukuka aykırı şekilde yapıldı. Normalde 7 üye ile alınması gereken karar 11 üye ile alındı. Normal olarak 7 üye ile karar alınsaydı 4 ret oyuyla AKP'nin itirazı reddedilecekti.

Karar hukuka aykırı, oylama kanunlara aykırı. Bunun adı yargının milli iradeye darbesi değil de nedir?

Darbe dediğimiz şey Milletin seçtiğini zorla devirmek değil midir? Eğer bu silah zoruyla yapılırsa askeri darbe olur. Bugüne kadar darbelerin böyle yapıldığını sanıyorduk.

Ancak gördük ki darbe sadece silahla olmuyormuş. Milletin seçtiği bir Belediye Başkanı her yönüyle hukuksuz bir kararla görevinden alındı.

Hem de 28 Şubat'ta bizi mağdur ettiler diyenler yaptı. O günleri ne çabuk unuttunuz?

İktidara 28 Şubat mağdurları olarak geldiniz. Halk sizleri mağdur gördüğü için seçti. 17 yıl sizleri başının üstünde taşıdı. İstediğiniz her makamı verdi.

Şimdi ise size istediğiniz her makamı veren Milletin iradesini tanımıyorsunuz. Millet bunu affetmez.

Bu millet sizi nasıl 28 Şubat mağduru olarak iktidara getirdiyse Ekrem İmamoğlu'nu da 6 Mayıs mağduru olarak tekrar Belediye Başkanı seçecektir!

BARIŞ ATAGÜN