Ey muhalefet!

Bir baş soğan kadar olamadınız doların karşısında...

Oysa ki, yerli ve milli iktidarımız, "Çanak medya"dan sonra yıllardır adını-sanını öğrenemediğimiz "Bu millet" için yeni bir yerli ve milli icat yapmıştı: "Çanak kıraathane".

Öyle ya, işsizliğin tavan yaptığı güzel ülkemin sokaklarında aylak aylak gezip ona buna sataşacaklarına, millet kıraathanesinde reyizin kitabını okuyup kek yesinler bedavadan...

Nihayetinde siyasetin kitabını da o yazdı...

***

Gerçi düşünme yetisini henüz yitirmemiş bir grup arkadaş, cami çay ocakları nasıl zamanla bir partinin cami teşkilatına dönüştüyse, siyaset eliyle kurulacak olan millet kıraathanelerinin olacağı da o dur diye endişeleniyor.

Ya karşı taraf, "Cumhuriyet kıraathanesi" veya "Öz hakiki millet kıraathanesi" filan açarsa. Üç zaman sonra sokakta yan bakmalar, omuz atmalar, cam taşlamalar başlarsa nice olur memleketin hâli diye düşünüyorlar.

Ya kolluk kuvvetleri, millet kıraathanesine takılan polisler, cumhuriyet'te çay içen polisler vs diye ayrışırsa Allah korusun...

***


Biz daha Borcam'ın Bor'dan yapıldığı sanılan ülkemizde, penisilin üretemeyişimizin sebepleri niye araştırılmıyor, malzeme mi yetersiz, bir beceriksizlik mi söz konusu, yoksa dış güçlerin parmağı mı var?

Ampulün hammaddesi nedir? diye düşünürken

Konyalı bilim adamları işi gücü bırakıp millet kıraathanesi için tamamen yerli ve milli Kek mi tasarlayacak?

***

Kek dedim de, ben çok seçiciyimdir. Öyle her keke kek demem; içinde üzüm, yanında çay olmayınca...

Şimdi bu millet kıraathanesindeki kekin yanında normal çay mı olacak, paşa çayı mı? Öyle sallama çayı da sevmem, ya demleme olacak ya da demleme olacak...

Sonra o kıraathanede kek yiyip kıraat ederken kızlı-erkekli mi olacağız?

Şimdi millet bahçelerinde çayırlara yayılıp yuvarlanacağız ya, yine kafama takıldı; Yeliz kod adlı kıllı vekil erkeklerle birlikte mi yuvarlanacak yoksa başörtülü bacılarla haremlik-selamlık mı yuvarlanacak?

Refah seviyemizi artıran buzdolabında, "millet kıraathanesi için kek saklama usulleri" A Haber'de yayınlanacak mı?

***

Mevzu buzdolabına gelmişken sorayım: Ey muhalefet!

Şimdiye kadar kaç kişiye buzdolabı, fırın verdinizde şimdi oy istiyorsunuz?

Meselâ benim fırın ve bulaşık makinesi çok eskidi, resmen dökülüyor. Ütünün de kordonu iyice parçalandı, elektrik kaçırıyor.

Bir aydır neredesiniz yahu?

Korkuyorum oy verene kadar, ütünün kaçırdığı elektrik çarpacak beni.

***

Ey muhalefet!

Ya bir oy'un ne kadar değerli olduğunu bilmiyorsunuz ya da ekonominin patates olduğunu fark ettiniz kaybetmek için uğraşıyorsunuz.

Bu vesile ile evde ütüleri benim yaptığım da aşikâr oldu ama neyse. Tabi siz değerli arkadaşlarımız gibi kazak erkek değilim.

En fazla "penye erkek" olur benden...

***

Ey Muhalefet!

Yerli ve milli çiftçimizin ürettiği soğan ve patates, Doları ezdi geçti hamdolsun...

Bu IMF var ya IMF, geçen sene bizden 5 kilo patates-soğan istedi. Baktılar verebiliyoruz, almadılar; şimdi fiyatıyla oynuyorlar...

Fakat Maliye Bakanımızın: "Bizi patates ve soğan fiyatlarını artırarak terbiye edemezler. MB'nin fiyatları dengeleyebilecek kadar patates ve soğan rezervi var" açıklaması içimizi rahatlattı.

MB, patates ve soğan fiyatlarına müdahale etmek için piyasaya rezevlerinden patates ve soğan satacak...

***

Beyaz Saray korkudan kırmızı alarm verdi be!

ABD senatosu, Trump'ın başkanlığında Doları ezip geçen Türk patatesine karşı alınacak tedbirleri konuşmak için acil kodlu toplanacak.

Ayrıntılar yarın Takvim'de...

İşte biz buyuz...

Ya siz ne yapıyorsunuz? Kocaman bir hiç!

İşiniz gücünüz riv riv riv!

***

Ey Muhalefet!

Kasaptaki ete soğan doğramayanlar soğanın bu kadar çok pahalanacağını biliyor muydu?

Siz hiç yumurtalı soğan yediniz mi? Ya yumurtalı patates?

Bu fiyatlarla artık zor yersiniz...

Buradan ilan ediyorum, yastık altındaki soğan ve patateslerini bozdurmayan haindir!

Sevgili misafirler, değerli konuklar bu arada "Soğan Beyefendisi" de aramıza teşrif etmişler...

Cıss tak!

Cıss tak!

"Soğan Beyefendisi", eskiden var mıydı?

Yoktu, onu da biz yaptık!

***

Vay arkadaş!

Biz daha camide namaz kıldığımızı ispatlamak için çektireceğimiz fotoğrafın, biyometrik mi yoksa vesikalık mı olacağını anlayamadan son Başbakan Yıldırım: "24 Haziran'daki çifte seçimlerde Türkiye genelinde vatandaşlık hakkı kazanan yaklaşık 30.000 Suriyeli oy kullanacak." diye açıkladı.

Bilin bakalım kime kullanırlar?

Bu arada değerli siyasetçilerimizin beyanatlarının satır aralarına bakarsak seçimlerden sonra bir patates-soğan koalisyonu olacak gibi...

Yani keklendik ey halkım!

***

Velhasıl havuz müdavimlerinin kaçırdığı vergiler, yandaşların vergisiz ada cennetlerindeki kılçıksız-kemiksiz hesapları vs derken şimdi de Muharrem İnce'nin dershanecilik yıllarında kaçırdığı vergiler konuşuluyor...

Bu arada soğanın kilosu 7 TL oldu...

Vay arkadaş memleketi soğan soğana...

Yani tencere dibin kara...

Yalnız mekanı cennet olsun, en paşamız Zeki Müren'di be usta...



21.06.2018