"Cumhuriyet reklam arasıydı. Türk bayrağı denilmesin. Bu ülkede Türk yoktur. Türk diye bir ırk yoktur." ifadeleri bugün söylenen sözden daha basit değildir.

AKP MKYK üyesi Ayhan Ogan: "Yeni bir devlet kuruyoruz. İster beğenin ister beğenmeyin…"

Bu sıradan basit rastgele söylenmiş bir söz değil elbette. Bilerek ortaya konulmuş acaba tepki ne ölçüde olacak sorusunun araştırılması.

"Yeni devlet kuruyoruz" gibi bir ifafeyi kullanmak zor iş.

Peki niçin kullanılıyor bu cümle?

İşin aslı 12 Eylül ile başlayan bir sürecin devamı bence.

Atatürk ilke ve inkılaplarını bahane eden rütbeli rutbesizlerin gerçekleştirdiği abd çocuklarının eseridir aslında.

Planlama en erken 1980 darbesi ile başlıyor. Bugün gelinen yeni devlet kuruyoruz ifadesinin temeli o günlerde atılıyor.

12 Eylül darbesi ile palazlanan bir siyasal islam hareketi var bu ülkede. Siyasal islam tarihinin en parlak dönemini 12 Eylül ile kazanmıştır.

Bir yandan cemaatler diğer yandan tarikatler ülkesi olmuştur Türkiye 12 Eylül ile birlikte.

Bir kaç gün cezaevine girenlerin ciltler dolusu kitaplar yazmaları bol çeşitli dergiler günlük gazeteler hepsi bu dönemin eseridir.

O yıllarda iyice ivme kazanan siyasal islam hareketi devlet içinde kadrolaşmadan ekonomik güce kadar bir çok getiri elde etmiştir.

Türklük kavramına açılan en büyük savaşlardan biri de o yıllarda ortaya çıkmıştır. "Önce müslüman mısın Türk müsün?" gibi basit görülen fakat altında bugünkü zihniyetin yattığı sorular karşımıza A. Ogan türü tipleri çıkarmıştır.

Islâm'ın yozlastrılması camilerin siyaset merkezleri haline getirilmesinin altında 12 Eylül cuntasının imzası vardır.

12 Eylül sonrasında yapılan genel seçimlerden bir gün önce darbeci başının televizyona çıkıp arıya karşı horoza oy istemesinin de altında yatan gerçek budur. Halk darbeci başının adres gösterdiği yere değil damarlarındaki kanda sorun arayan birini iktidara getirmiştir. Aslında bu darbecilerin de beklediği bildiği bir oyundur.

Bugün gelinen nokta ise bu sürecin tamamlanmak üzere olduğunu göstermektedir.

Halk oylamasından önce söylenen bir çok söz bugün gündemi işgal eden bu sözden geri kalmaz aslında.

"Cumhuriyet reklam arasıydı. Turk bayragi denilmesin. Bu ulkede Türk yoktur. Türk diye bir ırk yoktur." ifadeleri bugün söylenen sözden daha basit değildir.

Son dönemlerde Atatürk ve Türklük için söylenen sözleri yazmaya sayfalar yetmez.

Aslında milletin ve cumhuriyetin sinir uçları ile oynanması yeni bir şey değil görüldüğü gibi.

Karşında tepki verilmeyen her söz bugün icraat olarak karşımızda.

Meşhur çizgi meselesinde biz çizgiyi terk edeli çok oldu sizin anlayacağınız.

Meşhur çizgiler vardı ya onların üstü çizildi artık.

Çizgi kırıldı ve o kırılma işte bu modelleri ortaya çıkardı.

Peki bu sözden kasıt ne?

Türk milletinin ve milliyetçilerin bu söze tepkisini ölçmektir ilk hedef. Ne kadar tepki gelecek nabız yoklaması yapmaktır bu. Bir sonraki adım bu konunun tartışılmasında sakınca yoktur olacaktır. Önce kavram ortaya atılacak sonra içi doldurulacak.

Ve altın vuruş…

Bakın yarın kişisel görüştür teranesi çıkacak. Bizi bağlamaz bizi ilgilendirmez denilecek. Lakin el altından bu konu tartışılmaya da devam edilecek. Köşe başını tutmuş dünün fetocuları için yeni bir kamufle noktasıdır bu ifade.

Yeni bir devlet kurulur mu?

Buyursunlar kursunlar yalnız önce yüce Türk milletinin karşına çıksınlar görelim.

Devlet nasıl kurulur bilmeyen muhteremler buyurun meydana. Siz ancak abdnin korumasındaki kel aynak kuşundan emir alırsınız biz yüce Türk tarihinden unutmayın.

Kanla irfanla kurduk biz bu cumhuriyeti sıcak döşeklerde değıl.

Galiba Tanrı esas şimdi Türk'ü korusun deme günü geliyor.

Uyanın ey Türkçüler.

Uyanın ey Turkesciler.

Gün uyanık olma günüdür.

Doğan Ay