Dünyada GSYH ortalama büyüme %3 civarıdır. Türkiye'nin nüfus artışı %2 civarı... Kabaca, Türkiye %5 büyürse ancak yerinde sayar. AKP dönemine kadar Türkiye büyüme ortalaması %5 civarı ve tahmin edilebileceği gibi gayet güzel yerimizde saydık ve dünya gelirinin nüfusumuza oranı olan %1 kadar ürettik ve pay aldık. 

AKP'yle birlikte bu oran %4'ler civarına düştü. Benim hesaplamalarıma göre %0.9 civarı global gelirden pay alabiliyoruz. 

AKP'nin 2023 hedefi olarak dünyanın 10. büyük ekonomisi olmayı hedeflemesi bırakın bir propaganda malzemesi olmasını ciddiye alınmayacak kadar ucuz maskaralıktır. 

5 yıllık bir iktisadi planın hedeflerinin ulaşılabilir ve gerçekçi hedefler olması son derece önemlidir. Bütün ekonomiyi ve parametreleri bu hedefler doğrultusunda kalibre etmeniz, ekonomik ajanları bu hedeflere doğru motive etmeniz gerekir.

Dünyanın 10. büyük ekonomisi Kanada'dır. Global gelirden %2 pay almaktadır. Bu hedefi koyduysanız 5 yıl içerisinde en az 2 kat büyümek istiyorsunuz demektir. Çok kaba bir hesapla büyüme hızını %16-17 civarına getirmelisiniz ki 5 yıl sonunda Kanada'yı geçebilesiniz. Büyüme performansı sürekli düşen şu anda %3,5'lar seviyesinde takılan ve büyük ihtimalle önümüzdeki yıllarda eksi büyüme oranlarını yakalayacak olan AKP yönetiminin sattığı hayal bu kadar pespaye durumda.

Ne var bunda hayal satmanın maliyeti nedir? Ekonomiye ne zararı olabilir diye sorabilirsiniz... Ekonominin temeli mal ve hizmet değişimidir, bu değişim ancak güvenli ortamlarda olur, Kamu idaresine güvenin bir numaralı kıstası ise ciddiyetidir. 

Böylesine uçuk, temelsiz ve ucuz propagandaların devletin en yetkili ekonomistleri tarafından dillendirilmesi artık iplerin koptuğunun bizatihi göstergesidir zira bu insanların ne hesap, ne ekonomi ve en önemlisi zerre ciddiyetlerinin olmadığının ispat vesikasıdır bu tip içi boş doldurulamayan laflar.

Basit bir örnekle durumu izah edeyim: Siz bir yatırımcısınız ve ekonomi idarenizin size yalan söylemediğini, sizi aldatmadığını düşünüyor, ekonomi bürokrasisinin sözlerini ciddiye alıyor ve doğal olarak yatırım kararlarını hükümetin beyanlarına göre şekillendirdiğinizi var sayalım. 

Şimdi 5 yıl boyunca senede %16-18 arası ortalama büyüyeceğiz hedefimiz bu diyen bir hükümetiniz olursa nasıl yatırım kararları alırsınız? Ben size söyleyeyim... Toplam yatırım miktarınız "sıfır" olur. Zira böyle bir ekonomi idaresinin kurmay heyeti vasfı olmadığını bilir ve güveni kaybedersiniz. 

AKP İktidarı son yıllarda o kadar çok iktisadi açıdan fantazi, hayal, saçmalık denilebilecek beyanlara imza attı ki, gerçek yatırımcılar dehşete düşerek kaçtılar. Bu beyanat ve propaganda üslubu ciddiyet ve güveni fena halde sarstı. Kamu idaresinin iktisadi ajanları ikna etme gücünü yok etti.

AKP iktidarı öncesi, Türkiye ekonomisinin sorunu yerinde sayması idi, sürekli patinaj yapıyorduk. Ama şimdi sorun arabanın geriye doğru kaymaya başlaması ve çok daha kötüsü ise bu hayati problemin çeşitli siyasi / şahsi hesaplar yüzünden ekonominin taraflarınca kabul edilmemesi hadisesidir. 

Bu inkar ve/veya boş vermişlik durumu, nihayetinde ekonomi motorunun yanması tehlikesini doğuracaktır. Yerli büyük sermaye gruplarının yurt dışına sermayelerini büyük bir hızla çıkarmaları aslında büyük tehlikeyi gördüklerinin de en önemli ispatıdır.

Türkiye'yi bu vahim faciadan kurtarabilecek yegane şey ise sadece iktidar sahiplerinin değişmesi değildir. Bununla birlikte vatanımızı bu hale getiren zihniyet ve pratiklerin topyekun değişmesi tedavinin kendisidir. 

Cennet vatanımızda bu zihniyet değişiminin önderi olacak, ne söylediğini bilen her katman ve tabakayı kapsayıcı kadroların pek yakında örgütlenmesi hayatidir. Vatanın öz evladı bu kadronun güçlü sesine ise milletimizin son derece olumlu cevap vereceğine ise inancım tam ve şeksizdir.


Halil Ibrahim Bayrakçı