​İran'da yasayan Azeri Türklerinin  günümüzdeki mücadelesinde Dr. Mahmut Ali Çehreganlı önderliğindeki GAMOH partisi öne çıkmaktadır. Dr. Mahmut Ali Çehreganlı 1958 Yılının Mart ayında Güney Azerbaycan'ın Çehregan kasabasında dünyaya gelmiştir. Babası Babahan, annesi ise Hanım'dır. Mahmut Ali Çehreganlı Güney Azerbaycan'ın çağdaş tarihinin unutulmaz şahsiyeti; Üç büyük inkılap hareketinde de (1905-1911 Meşrutiyet inkılabı, 1919-1920 Hiyabani Hareketi, 1945-1946 Azerbaycan Milli Hareketi) çok önemli rolleri olan, Meşrutiyet inkılabında Tesuc bölge sorumlusu, Hiyabani döneminde Müşavir ve Hoy , Salmaz , ve Sebuster bölgeleri sorumlusu Settarhan ' ı n torunudur. Öğrenim hayatına Çehregan Kasabasında bulunan Caferi ilkokulda başlamış olup, 1974 yılında Tesuc şehrindeki Cami adındaki ortaokula devam etmiştir. Daha sonra Maragha Şehrinde Pedagoji okumuştur. Öğretmen yetiştiren bu örgenim kurumunu bitirdikten sonra 1977 yılında askeri öğretmen olarak askeriyede görevlendirilmiştir. 1979 yılında askerlik görevini bitirerek Sebuster Bölgesindeki ilkokullarda öğretmenlik görevine başlamıştır.1984 yılında üniversite sınavına girerek Tebriz Üniversitesi Fars Dili ve Edebiyatı bölümünü kazanmıştır
1988 yılında Fars dili ve edebiyatı bölümünü yüksek dereceli olarak bitirmiş ve 1989 yılında Meshedin Firdevsi Üniversitesi Umumi Dil Fakültesinde öğrenim görme hakkını elde etmiştir. 1990 yılında Tahran'da bulunan Terbiyet Öğretmen Fakültesinde çalıştığı için o üniversiteye atanmış ve iki yılda burada öğrenim gördükten sonra 1992 yılında hazırladığı tezi, 'Fars dilinde Türk sözleri' ile yüksek lisansını almıştır. Tamamlamış olduğu yüksek lisans programı İran'daki öğrenim hayatının sonunu teşkil etmektedir. 1993 yılında Azerbaycan Milli Akademisi'ne başvurarak Filoloji doktorluğu ve Filoloji İlmi Profesörlüğü unvanını almayı başarmış olan Mahmut Ali Çehregani ' n i n 2003 yılında Bakü Devlet üniversitesinden de fahri doktorluk unvanı almış bulunmaktadır.

1979 yılında Şebuster Bölgesindeki ilkokullarda öğretmenlik görevini yaparken bölge halkını örgütleyerek Şerietmedari önderliğindeki Müslüman Halk Hareketini desteklemiştir. Öğretmenlik yaptığı sırada yasak olmasına rağmen Türk dilinde eğitim vermiştir. Halen Amerika Birleşik Devletlerinde yaşayan Çehregani mücadelesine GAMOH çatısı altında devam etmektedir. Güney Azerbaycan Milli Hareketinin temelleri 1991 yılında Çehregani tarafından atılmış olup, hareketin örgütlü bir yapı alması 1994 yılında gerçekleşerek İran'da bulunan üniversitelerin ve çeşitli kültürel derneklerin desteğini kazanmıştır. 1995 yılında Çehregani 'n i n Tebriz'den milletvekili aday olması ve Tebriz'den 600,000 oy kazanmasına rağmen Dr. Çehreganlı Tahran Parlamentosuna girememiştir. Tahran ve Tebriz'in çeşitli üniversitelerinde Türk dili ve edebiyatı kursları açıp öğretmenlik yapmıştır. 1995-96 senelerinde yapılan Tebriz milletvekilleri seçimlerinde Çehregani bütün konuşmalarında ve demeçlerinde İran'da milyonlarca Türkün yaşadığı ve İran İslam Cumhuriyetinin ana yasasının 15, 19, 48. maddelerinde yazılmasına rağmen, kendi ana dilinde okuyup ve yazma hakkına sahip olmadığı üzerinde durmuştur. Seçimler sırasında Çehregani Tebriz'de Türk milletine seslenerek söyle demeç vermiş: "Eğer haklarımızı ve istediklerimizi Tahran rejimi vermezse, hazırım babam Settarhan ' ı n çekmelerini (çizmelerini) giyip milletimle beraber Tahrana kadar gitmeye!"
Sene 1995'ten sonra Çehregani İran rejiminin çeşitli baskılarına maruz kalmaya başlamıştır. Yüksek sayıda oy kazanmasına rağmen Tahran parlamentosuna girişi engellenmiş ,bu sürecin devamında Tebriz ve Tahran zindanlarında bir yıl hapis yattı ve onun ardından 5 yıl ev hapsinde kaldı. Tebriz ve Tahran zindanlarında iken iki kere beyin kanaması geçirdi için ağır sağlık sorunları ile karşılaştı.
  Çehregani 'ye destek için Türkler tarafından Güney Azerbaycan'ın çeşitli şehirlerinde mitingler ve gösteriler yapılmıştır. Aynı günlerde yüzlerce Güney Azerbaycan Türk'ü Tahran rejimi tarafından yakalanmış olup pek çoğu sürgün edilmiştir. Tahran rejimi Çehregani'yi aylarca hapse mahkûm etmiştir. Hapishanede gördüğü işkencelerden dolayı kalp krizi ve beyin kanaması geçirmiştir. Tahran ve Tebriz üniversitelerinde profesörlük görevinden istifa ettirilmiş ve emekli edilmiştir. Azerbaycan ve Türk medyasında konu olan olaylar sonrasında Avrupa'da yasayan Azerbaycan Türkleri Tahran rejiminin uygulmalarına çeşitli şehirlerde protesto mitingleri düzenlemişlerdir. Olaylar Avrupa Parlamentosunda da ele alınmıştır. Birleşmiş Milletler in dönem başkanı Kofi Annan yayınladığı bildirgelerle ve ültimatomlarda gelecek ciddi sağlık sorunlarının ve hayati tehlikelerin sorumlusunun İran Rejimi olduğu açıkça vurgulanmıştı. Sağlık durumumun gerçekten ağır olduğu gerekçesiyle Avrupa'ya tedavi için çıkışına izin istenmişti.İran dini lideri Hameney ' e  Dr. Çehreganlının serbest bırakılması hususunda mektup yollamıştır .

Durumun ciddiyetini kavrayan İran Rejimi, Çehreganlının 2002 yılında tedavi olması amacıyla Avrupa'ya çıkışıma izin verdi. İsveç ve Almanya'da tedavi görürken bu iki ülkenin yanı sıra Fransa ve Danimarka'nın da iktidar, muhalefet ve siyasi partileri, insan hakları kurum ve kuruluşları ve sivil toplum örgütlerinin yanı sıra dönemin Avrupa Parlamentosu'nun Başkanı olan Walter Shcwimmer ile görüştü ve Güney Azerbaycan Türkleri'ni ve onların sorunlarını görüştüğüm kurum ve kuruluşların aracılığı ile uluslararası kamuoyuna duyurmaya çalıştı. 3 ayılık Avrupa seferinin ardından Kuzey Azerbaycan'a (Bakü'ye) geçiş yaptı. Kuzey Azerbaycan'da yüzlerce görüşmesi oldu, dönemin iktidar, muhalefet, ve siyasi partileri, sivil toplum örgütleri, aydınlar, sanatçılar, ve önde gelen kişilerle görüştu. Önde gelen Televiyon kanalları, Radyo, ve gazeteler ile onlarca röpörtaj yaptı.

2 ay süren Kuzey Azerbaycan seferinin ardından yazın ilk günlerinde Türkiye'ye geldi. Yine aynı şekilde dönemin iktidar, muhalefet, ve bir çok siyasi partinin yanı sıra, onlarca aydın, sanatçı, sivil toplum örgütleri, insan hakları kurum ve kuruluşları, ve önde gelen kişilerle görüştü. Türkiye'nin önde gelen TV, Radyo, ve gazeteler ile onlarca röpörtaj verdi

Bu seferler ve faaliyetlerin sonunda İran ve Güney Azerbaycan'a dönüşünün imkansız olduğu için Türkiye ve Kuzey Azerbayan'da oturum izni almak için her iki devletin bakış açısını anlamaya çalıştı, ama her iki devletin de İran Rejimi ile yaptığı güvenlik anlaşmalarını göz önüne alarak, ne kendisine ne de başka Türk Dünyası liderline oturum izni verilmesinin imkansız olduğu anladı.

Ailesinin 3 yıl İstanbul, Türkiye'de yaşamasına rağmen, can güvenliklerinin tehlikede olduğu için ailece batı ülkelerine göçmek mecburiyetinde kaldı. Bu arada Washington ve New York'da bulunan Amerikalı yetkililer ve Birleşmiş Milletler temsilçileri ile görüşüp Güney Azerbaycan meselemizi aydınlatmak için Amerika'ya gitti ve İran (Güney Azerbaycan), Türkiye, ve Kuzey Azerbaycan'daki durumları göz önünde alarak yaşamının mülteci olarak ABD'de sürdürmeye karar verdi..

Bölgeye (Türkiye ve Kuzey Azerbaycan) son seferi Güney Azerbaycan Türkleri'nin ulusal ayaklanması (2006) ardından gerçekleşmişti. Ama ne yazık ki her iki kardeş ülke de, İran Rejimi ile imzaladıkları anlaşmalar ve Ahmedinecat'ın direkt telefon ile Erdoğan ve İlham Aliyev ile görüşmesi İran'a teslim edilmesi sonucu onu tutuklatarak önce Türkiye'den Kuzey Azerbaycan'a ve daha sonra oradan geldiği ülkeye (Amerika'ya) gönderilmek üzere sınır dışı edildi. O tarihten beri Türkiye ve Kuzey Azerbaycan'a giriş yasağı var… Bunun manası şudur: İran molla rejimi İlham Aliyev, ve Türkiyede iktidarda bulunanların kuşatması altındadır. Çehreganlı.

Tutuklanması, sınır dışı edilmesi için İran rejimi Erdoğan ve Kuzey Azerbaycanda   yönetimde bulunan despot    Aliyevler   hanedanlığı  üyesi İlham Aliyev'in arasında gerçekleşen pazarlığı Kuzey Azerbaycan'daki muhalefetin başında olan milli ve siyasi şahsiyet İsa Kamber şahittir.

2006 yılında iki kardeş ülkeden gerçekleşen sınır dışı ve giriş yasakları mecburen Amerika'da mülteci olarak kalmasına sebep olmuştur. İki Türk ülkesi Türkiye Ve Azerbaycanın Güney Azerbaycan Türklerinin liderine kapattıkları kapıların açılmasını bekleyerek 1995 yılında kurdukları "Güney Azerbaycan Milli Uyanış Harekatı" adlı teşkilatın çatısı altında Güney Azerbaycan'ın içi ve dışında bulunan dava arkadaşlarıyla birlikte milli kurtuluş savaşımızı sürdürmektedir.


10 Eylül 2001'de Güney Azerbaycan Ulusal Uyanış Hareketi (GAMOH), yargılanmak üzere İran devrim mahkemesine çağrılmıştır. O dönemde, İranlı entellektüeller arasında, Çehreganlı ' n ı n doktora şeref unvanını taşımaya hakkının olup olmadığı veya ismindeki Dr. unvanının, doktora eğitiminin bir sonucu olup olmadığına dair bir tartışma yaşanmıştır. Bazı İranlı entelektüeller ve profesörler, Çehreganlı ' n ı n, kendisinin iddia ettiği gibi, Tahran Üniversitesi ' n d e hiçbir zaman profesör olmadığını ve onun, İslam Cumhuriyeti için akademik elit yaratmak amacıyla kurulan Tarbiat Moddares 'deki eğitim merkezinin sıradan bir çalışanı olduğunu ve Çehreganlı ' n ı n buradan bir derece almış olabileceğini ileri sürmüşlerdir. Bir grup İranlı aydın da, Çehreganlı ' n ı n da aralarında bulunduğu bazı Azeriler ' i n, Ebu Feyz Elçibey ' i n cumhurbaşkanlığı döneminde bir takım şeref unvanları aldıklarını ileri sürmüşlerdir. İranlı aydınlar, küçük bir grubun Çehreganlı ' y ı desteklediğini ve onu lider olarak kabul ettiklerini, ancak İran Azerbaycan'ında yasayan halkın büyük çoğunluğunun bu tür iddialara kulak bile asmadıklarını iddia etmişlerdir (Olson, 2005, s. 116). İranlı aydınlar tarafından yürütülen bu propaganda ve söylemler, Çehreganlı ' y ı lekelemek, Güney Azerbaycan Türkleri ' n i n milli kimlik arayışlarını çarpıtmak ve gerçekte böyle bir hareket yokmuş gibi göstermek üzerine kurulu maksatlı bir takım politikaların senaryoları olarak ortaya çıkmıştır.
Olaylar sonrasında Güney Azerbaycan Milli Oyanıs (Uyanıs) Hareketi (GAMOH) resmen Çehregani liderliğinde sene 1997'de insan hakları çerçevesinde ve demokratik platformlarda Milli mücadelesini sürdürmeye devam etmiştir. GAMOH yıllardır Güney Azerbaycan'ın milli birliği, milli özgürlüğü, demokratlığı ve kalkınması yönünde mücadele eden bir milli siyasi teşkilattır. Çehreganlı 2001 yılında tedavi olmak ve çeşitli görüşmelerde bulunmak üzere İran'ı terk etmiş ve Azerbaycan, Türkiye, İsveç, Almanya, Danimarka, Fransa, Amerika'da çeşitli siyasi partiler ve Avrupa parlamentosu nezdinde görüşmelerde bulunmuştur .Çehreganlı, yaptığı temaslarda, ağırlıklı olarak İran yönetiminin Azerbaycan  Türklerine  yönelik insan hakları ihlallerine değinmiştir.
GAMOH lideri Mahmut Ali Çehreganlı, Mart 2002'de Bakü ve İran'daki Azeri mücadelesinin İran şovenizmi ve ayrımcılığına karsı savaşmak amacını güttüğünü, Güney Azerbaycan  Türklerinin tam kültürel haklara sahip olması gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca Çehreganlı, tarih boyunca Azerbaycan Türkleri nin maddi ve manevi gelişmesine karsı oldukları için Ermenileri ve Ermenistan'ı kınamıştır. İran'ın Ermenistan'la yakın ilişkilerini eleştiren Çehreganlı, ''Dağlık Karabag, güney ve kuzey diye ayrılmadan birleşik Azerbaycan'ın bir parçasıdır. Cesur uluslar, kendi sınırlarını kendileri belirlediler. Güney Azerbaycanlılar her zaman bu dava için kendilerini feda etmeye hazırdır" demiştir. Çehreganlı, Azerbaycan'da bulunduğu süre zarfında, Pantürk milliyetçiliği ile bilinen eski Azerbaycan Cumhurbaskanı Ebulfez Elçibey'in mezarı ile Şah'ın birlikleri tarafından ezilmeden önce bir yıl kadar (1945-46) bağımsız kalan "Demokratik Azerbaycan Cumhuriyeti" lideri Cafer Piseveri'nin mezarını ziyaret etmistir. Piseveri'nin mezarı basında Çehreganlı, "Azerbaycan'ın düşmanları sunu iyi bilmeliler! Biz uyanıyoruz ve Güney Azerbaycan uyanıyor"

Mahmutali ÇEHREGANLInın lideri olduğu Güney Azerbaycan Uyanış Harekatı(GAMOH)taraftarları Fars işgalindeki Güney Azerbaycan'ın Tebriz kentinde ellerinde Doğu Türkistan bayraklarıyla Çin hükümetininin Doğu Türkistandaki sömürgeci politikasını kınayan sloganla atıp,Doğu Türkistandaki Çin işgalini protesto etmişlerdi,Protesto esnasında bazı vatandaşlar Doğu Türkistan bayrakları taşıdıkları için İran İstihbaratı elemanları tarafından gözaltına alındılar. Resul Rezevi, Sevindik Lütfi ve Hüseyin Rahşiniya gözaltına alınan Güney Azerbaycan Türklerinden olmuşturlar ki sorguya alınıp daha sonra Tebriz Cezaevine gönderilmişti.

27 Ağustos 2011 tarihinde yok olma tehlikesiyle yüz yüze olan Urmiye Gölü'nün kurtarılması için Güney Azerbaycan'ın Urmiye ve Tebriz şehrinde Güney Azerbaycan Milli Uyanış hareketi (GAMOH)'un önderliğinde gösteriler düzenlendiği bilinmektedir. İran güvenlik güçlerinin bu gösterilerdeki sert müdahalesi nedeniyle çatışmalar yaşanmış, o günden bugüne çatışmalar gittikçe artan bir şekilde kitle eylemleri ile tırmanma dönemine girmiştir.

O günden bugüne Güney Azerbaycan Türkleri ayaktadır.

Görülüyor ki Doğu Türkistan ve Güney Azerbaycan'da hızla büyüyen dalga .dalga yayılan Türk milliyetçiliğinin çevreci bir yönü vardır. Bu sevindiricidir. Bir ülkeyi sevmek onun dağlarını,kırlarını,göllerini,şehirlerini sevmekle başlar.

İşin ilginç  yanı Güney Azerbaycanın  özgürlüğü  için mücadele eden Mahmut Ali Çehreganlının mücadelesine Türk dünyasında Türkçülük  faaliyetlerinde  Kuzey Azerbaycanın  İlham Aliyev  hanedanlığı tarafından  görevlendirilen eleman olan  Türkiye'de  Türk milliyetçileri  tarafından  düzenlenen toplantıların değişmez elemanı olan  Ganire Paşayevanın  Güney Azerbaycan Uyanış hareketi(GAMOH)'a hiç bir desteğinin  olmamasıdır.