Sözlüklerin söylediğine göre küçük ve büyük baş hayvanların yenilebilir bütün iç organlarına sakatat denilir.

Bunlar yürek, ciğer(kara olanı), böbrek, dalak, işkembe, beyin, uykuluk, koç yumurtası(veya kibarca billur), kuzu gömleği, ince ve kalın bağırsaktır…

Ayrıca tavukların taşlığı da sakatat sınıfına girer…

Ülkemiz insanının sakatat yeme kültürü oldukça zengin olup, hayvanın aklınıza gelen her organından çeşit çeşit yemek yaparlar.

Türkiye'de en çok tüketilen sakatat yemekleri: paça, şırdan, uykuluk, kelle, kokoreç, işkembe, ciğer olup İstanbul'un Sütlüce semti bu konuda meşhurdur…

Akşamcı ağabeyler iyi bilir…

Sakatat, başta Prof. Karatay olmak üzere hekimler ve konunun uzmanları tarafından sanıldığının aksine çok sağlıklı olarak anlatılır. İçinde faydalı kolesterol bulunurmuş. Ayrıca bol miktarda kollajen ve D vitamini içerirmiş…

Biliyorsunuz D vitamini çok önemli…

Elbette sağlıklı bir vücut için diğer vitaminler de çok önemli ama D vitamini olmadan bağışıklık sistemi düzgün çalışamaz. Sakatatlarda bulunan D vitamini bağışıklık sistemini güçlendirdiği gibi kemikleri de kuvvetlendirir, kırıkların hızlı kaynamasını sağlar...

Aşırı sigara ve kahve içmek gibi çay da vücutta D vitamini eksikliğine sebep olur. D vitamini eksikliği de yorgunluk ve unutkanlığın yanı sıra kanser, diyabet, romatizma, kemik erimesi ve çeşitli alerjileri tetikler...

Evet, uzmanlar sağlıklı olmak için bol bol kelle paça, işkembe çorbası için derler ama sakatat çeşitlerinden sadece "ciğer" benim damak tadıma uyar. Hele Edirne usulü olursa yerken resmen kendimi kaybederim…

Diğer sakatat yemeklerini sevmemekle hatta yolumun üzerinde işkembeci varsa karşı kaldırıma geçmekle beraber sevene ve yiyene de saygı duyarım…

Lâkin küçük oğluna, "hadi oğlum göster amcana pipini" diyerek pis pis sırıtan fakat çayırda otlayan koçu çağırıp "hadi koçum göster sakatatını" demeyen arkadaşlara saygı duymuyorum…

İkisi de -yemek hariç- aynı işlere yaradığı halde bu ayrımcılık niye abi?

Şaka bir yana uzmanların anlatımlarına göre sakatat yemek, beden sağlığına olduğu kadar akıl ve ruh sağlığına da faydalıymış…

Bunu Ulu Önder Atatürk'ün "Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur" sözüyle de teyit edebiliriz…

Öyleyse beden ve ruh sağlığımız için herkese sakatat…

Hatta Şakir'e de sakatat…

Lütfen, Allah rızası için Şakir'e biraz sakatat…

Şakir'e sakatat şerefimizdir…

Şa-kir'e sa-ka-tatşe-re-fi-miz-dir!


Yahya Hoçur
10.1.2018