Kadın ile erkeğin eşit değil, ama kesinlikle eş değerde olduğuna inanan bir insanım. Yani kadının veya erkeğin sırf cinsiyetlerinden ötürü diğerinden üstün olduğunu düşünmüyorum.
Genel olarak fiziki kuvvet gerektiren işler haricinde erkeğin yaptığı her işi kadının, özellikle Türk kadınının, yapabileceğine inanıyorum. Belki bayanları olaylara yaklaşımı farklı olabilir, kadınlar aynı sonuca erkeklerden farklı yöntemlerle ulaşabilirler, ama bu daha iyi veya daha kötü yapacakları manasına gelmez. Bir işin iyi veya kötü yapılması cinsiyete değil bilgi, tecrübe ve kişilik gibi vasıflara bağlıdır bence.
Her ne kadar artık toplumumuzda ‚mertlik', ‚yiğitlik' ve ‚adamlık' gibi bazı vasıflar erkeklerle bağdaştırılsada, bu vasıfların bir çok erkekten çok daha fazla yakıştığı bayanlar tanıyorum.
İşte bu sebepler yüzünden ‚bir kadından korktunuz' muhabbetine hiç girmeyeceğim!
Ve evet, Meral Hanım'ın sizden çok daha bilgili, mert, yiğit ve kişilikli olduğuna inanıyorum.
Ama bence siz Meral Hanım'dan da daha çok, ona güvenen, işgal ettiğiniz koltuğun hakkını sizden kat be kat daha fazla vereceğine inanan yüreklerden korktunuz!
Ve size hak verdiğim tek konu bu,...
Korkmakta haklısınız!
Korkmakta haklısınız, çünkü onca sene yaptığınız haksızlığa rağmen,
senelerdir kırdığınız gönüllere rağmen,
koskoca bir nesli fikirsiz yetiştirmenize rağmen,
Başbuğ'umun vefaatinden beri partimiz MHP'yi fikrimizin ölçülerinden uzaklaştırmanıza ve iktidara peşkeş çekmenize rağmen,
oturduğunuz koltuk, sahip olduğunuz makam hatırına bu işin içinden biraz saygı ile çıkma fırsatını 1 Kasım'dan sonraki sergilediğiniz tavırla adeta ayağınızla teptiniz!
Aslında olayların bu noktaya gelmesinin sebebi korkunuz da değil!
Olayı bu noktaya getiren elinde kuklanın ipini tutar gibi sizin iplerinizi tutanların korkması!
Siz,…
Siz sadece size verilen görevi yerine getirdiniz ve getiriyorsunuz ama derdiniz sadece koltuk değil!
Bu harekete, bu gönüllerle nasıl bir kin ve nefretiniz varsa, sadece siyasi açıdan yok etmeye çalışmakla bırakmıyorsunuz.
Her fırsatta bizlere hakaret etmeniz, iftiralar atmanız, aşağılamaya çalışmanız ondan!
Şuurlu yapıyorsunuz bunu!
Ama başaramayacaksınız,
hayatını davasına vermiş insanlara iftira atarken, bize attınız,
rahmetli Ali Güngör'ü ihraç ederken bizi ettiniz,
Sinan beyi ihraç ederken, yine bizi ihraç ettiniz,
Ümit Hoca'ya saldırırken bize saldırdınız,
Koray beye ‚fitne' derken, bize fitne dediniz,
rahmetli Fırat'ı yalnız bırakırken, bizi bıraktınız,
günlerdir suçsuz insanları göz altına aldırırken, bizi aldırdınız
ve şimdi Meral hanımı ihraç ederken aklınız sıra bizi ihraç ediyorsunuz…
Bu dava kimsenin üstünden zorla çıkarabileceğiniz ceket, omuzundan zorla sökebileceğiniz apolet değil!
Onun için elinizde olanı ardınıza koymayınız; hodri meydan;
Gönülde olanı sökmeye sizin gücünüz yetmez!
Bir türlü anlamadınız;
bizler gücümüzü oturduğumuz koltuktan, kart vizitimizden değil, inandığımız davadan alırız!
Sizler makamlarınıza, ve işgal ettiğiniz koltuğunuza güveniyorsunuz.
Büyük, büyük adamlarsınız, reissiniz, küçük alçak dünyalarınızda her şeysiniz…
Bütün bunların önemi yok, çünkü önemli olan sizin ne olmanız değil, bizim ne olmadığımız;
Biz SİZ Değiliz!
Onun için korkun!
Korkun,
çünkü sonunuzun ne olacağını biliyorsunuz,
korkun, çünkü çıkmaza girdiğinizi biliyorsunuz,
korkun, çünkü Ülkücüler'in hafızasında, Türk Tarihinin sayfalarında eşi benzer nadir görülmüş ihanetinizle anılacağınızı biliyorsunuz!
Korkun!
Mehmet Alp