"ABD'nin eski başkanlarından Roosevelt, avukatlığının ilk yılında çok zor bir davayı üzerine almıştı. Karşı tara­fın avukatı jüriye nasıl hitap edilmesi gerektiğini çok iyi bilen birisi idi ve genç rakibinden çok daha inandırıcı deliller ortaya koydu. Fakat, son konuşmasını saatlerce uzatmak gibi bir hata işlemişti. Jürinin, onun söyledikle­rini pek takip edemediği Roosevelt'in dikkatini çekti. Jü­riye hitap etme sırası kendisine geldiğinde:

"Efendim, mükemmel bir hatip olan muhterem mes­lektaşımı dinlediniz. Eğer ona inanır ve delillere inan­mazsanız, onun lehinde karar vermek zorundasınız. Söy­leyeceklerim bundan İbaret" dedi.

Kendi odalarına çekilen jüri üyeleri sadece beş dakika sonra Roosevelt'in lehinde karar verirler."
Çok konuşmak, bağırmak, sağa sola afra tafra yaparak nutuklar atmak ne sözü güzelleştirir, ne de tesirini arttı­rır.

Bizimkiler kürsüye çıkınca maşallah en yüksek perdeden başlıyorlar. Onlara göre çok bağırınca haklı oluyorlar. Özellikle vatan millet olunca konuşma konusu bu ses tonu iyice tavan yapıyor. Duyan zanneder ki arşı yıkıyor muhterem….

Ne söylediğinin bir önemi yok yüksek perdeden nutuk at civcivler hazır slogan atmaya..

Sesin ayarıymış jest mimikmiş doğru yerde vurgu tonlama yapmış yapmamış kimsenin umurunda değil. Büyük ihtimal slogan atan alkış tutanlar da ne söylendiğini anlamıyordur. Ama olsun adam kürsüye çıkınca kükrüyor ya yeter...

Yani " minik fare kükredi" ama kimse tınlamadı…

Özgül ağırlığı olamayanların konuşmaları da bol hakaretli bol hamasetli oluyor fakat özgül ağırlığı derseniz; işte o sıfır…

Kürsülerde saatlerce eline tutturulmuş metni bağırıp çağırarak okumanın hiç bir harekete katkısı olmamıştır olamaz da…

Dış görünüşü güzel, hareketleri zarif olan bir kişi,kulağı tırmalayan ses tonu,
kaba ve sert konuşma biçimi nedeniyle insana itici gelir.
Bazıları "eğri oturup doğru söyleyerek" gerçekleri dile getirirken bile bize inandırıcı gelmez.
Bazıları "en üst perdeden konuşur" insanı çileden çıkarır.

Kimisi konuştuğunu zanneder insani inandığı yoldan bile bıktırır.

Vatandaşın dili diliniz olsun desem sizde o irfan yok.

Not: Istiklal Marşı'nın sadece bestesinde değişiklik istiyormuş gibi tatlı tatlı konuşanlara inanan dostlar iyi düşünün bence… Hedef ne olabilir sizce?

Doğan Ay