Tarih boyunca devletler kurmuş devletler yıkmış olan atalarımız yüzyıllar boyunca kendi dinleri, kültürleri, dünya görüşleri çerçevesinde " devlet yönetimi " sistemi geliştirmişlerdir. Tarihin her döneminde devletin yönetimiyle ilgili farklı reformlar yapılmış, çeşitli düzenlemelere gidilmiştir. Bu düzenlemeleri öneren, devlet yönetiminde olması gereken kuralları belirleyen birçok yönetici vardır. Bu yazımda Koçi Bey Risalesini inceleyerek bu risalede önemli gördüğüm bazı noktaları sizlerle paylaşacağım. Risale Osmanlı idaresinin nasıl işlediğini, kimlerin devlet yönetici olup olamayacağını ve devlet yönetiminde yaşanan bozulmaların neden ve sonuçlarını bizlere anlatmaktadır.

Risaleye baktığımızda, devletin işleyişinde yapılan yanlış görevlendirmeler ve bu yanlışların sonuçları günümüzdeki idari sorunlarla benzerlik arz etmektedir. Gelin beraber bu tespitlere bir göz atalım değerli okur.

Yüksek dereceli memurluklara yapılan liyakatsiz atamalar sistemi çürütür.

Liyakat kelimesi " layık olma, yaraşma, uygunluk, yetenek ve yeterlilik " gibi anlamlara gelmektedir. Bu anlamları bir bütün olarak değerlendirdiğimiz zaman devlet yönetimine atamalar yapılırken üzerinde titizlikle durulması gereken konu liyakattır. Liyakatlı devlet görevlisi görevini tam manasıyla ifa eder ve üzerine düşen tüm sorumlulukları layıkıyla yerine getirirken; liyakattan uzak olan görevli ise işlerini savsaklar, üstesinden gelemediği işleri gizlemeye saklamaya çalışır, herşeyin güllük gülistanlık olduğunu göstermeye çalışır. Liyakatlı kişi görevini layıkıyla yaptığı için her zaman dürüst olur ve hiçbir kimsenin önünde eğilip bükülmez. Liyakattan uzak olan kimse ise üstesinden gelemediği işleri başkalarına yaptırmak zorunda kalır. Bunun için de birilerini önünde eğilmek zorunda kalır.Görüldüğü gibi liyakatın devlet yönetimindeki yeri son derece önemli ve kritiktir.

Atamaların liyakatten ziyade kulislerle yapılması.

 Bakıldığı zaman yapılan yanlışlardan bir tanesi de devlet görevlerine bir atama yapılırken liyakata göre değil de kişilerin belli başlı kurumlara yakınlığı ile atama yapmaktır. Yapılan bu yanlış devlet yönetimine gelmek isteyenleri yalakalığa sevk etmektedir. Bir kuruma yerleşmek için yalakalık yapmaya itmektedir. Bu şekilde bir devlet görevine atana görevliden o görevi hakkıyla yerine getirmesini beklemek de gerçekten komik bir durumdur. " Vatana Sadakat, Vatan Sevgisi " gibi kriterler dışındaki hiçbir kriter liyakatın önüne geçmemelidir. Liyakat ile vatan sevgisi ve vatana sadakat kriterleri bir arada değerlendirilip atamalar yapılması durumunda devletin işleyişinde ciddi ilerlemeler olacağı aşikardır.

Memurların görevden alınmalarında başarısızlığın son sırada yer alması.

 Koçi Bey Risalesinde, devlet memurlarının başarıları bir kenara atılarak çekememezlik, kıskançlık, koltuk düşkünlüğü ve dedikodular nedeniylehaksız yere görevlerinden alınmalarını devletin işleyişindeki bozulmaların nedenleri arasında dahil etmiştir. Yöneticilerin bu gibi haksızlıklar yüzünden devlet görevinden alınması ise onların çalışmalarını layık ve doğru bir şekilde yapmalarına engel olmaktadır; adil davranma yerine dalkavukluk ve yalakalık gibi ahlaksızlıklara ve yanlışlara yöneltmektedir. Devlet yönetiminde yanlış giden bir şey varsa mutlaka yönetici değişikliği yapılmalıdır. Ancak bu değişiklikler dedikodu, kıskançlık, koltuk sevdası yüzünden olmamalıdır. O makama layık olmayan, görevini ifa edemeyen, vatana ihanet içerisinde olanlar mutlaka görevinden alınmalıdır. Ancak bu kriterler dışında mzel sebeplerden dolayı yapılan görevden almalar süreç içerisinde devlet kurumlarını yıpratacaktır.

Çeşitli iftiralar veya algı yönetimiyle başarılı memurların öldürülmesi.

Bu tespit günümüzde çokça yaşanan bir durumdur.Günümüzde görevlerinde başarılı olan, vatana hizmeti görevlerin en kutsalı kabul eden kamu görevlilerin atılan iftiralarla itibarsızlaştırma veya yapılan suikatlerle öldürülmesi gibi birçok olaya şahit olduk.Vatanın ve milletin birlik ve bütünlüğü için gecesini gündüzüne katarak çalışan çabalayan bilim insanlarımız, akademisyenlerimiz, siyasetçilerimiz ve birçok kamu görevlimiz bu yolla itibarsızlaştırıldığına ve öldürüldüğüne tarihin her döneminde rastlamaktayız.

Evet bu yazımızda Koçi Bey'in yıllar önce tespit ettiği sorunları birkaç maddede ele almak istedim. Görüldüğü gibi tarihten ders almalıyız, onu iyi okumalı, anlamalı ve uygulamalıyız. Tarih tekerrür etmez; tarihten ders alınmazsa hatalar tekerrür eder.