​Dün yürürlüğe giren 696 sayılı KHK'da OHAL uygulamalarının uygulanmasına ilişkin 8 Kasım 2016 tarihinde yapılan yasanın 37. maddesine bir ekleme yapıldı.

Ve tartışma koptu…

***

Tartışılan eklemenin içeriği şöyle: "Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15.7.2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında birinci fıkra hükümleri uygulanır."

Muhalefet bunun iç savaş çıkmasına sebep olacağını belirtirken, iktidar sözcülerinin açıklamasına göre özetle: "15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsü ve terör eylemleriyle bunların devamı niteliğindeki olayların bastırılması kapsamında hareket eden vatan evlatlarının 6755 Sayılı Kanunun 1'nci Fıkrası uyarınca hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluklarının doğmayacağı hüküm altına alınmıştır." 

***

Bence normal gibi görünen anormal bir durum var ortada.

15 Temmuz 2016 darbe girişimi gecesi, gerçeği anlayıp silahını bırakan erlerin kafasını kesmedik ama kendi çapımızda hepimiz direndik, mücadele ettik. Hal böyleyken böyle bir kararname çıkarmak neden gerekti, yoksa sokağa çıkıp darbeye geçit vermeyerek suç mu işlemiştik?

O gece vatan için demokratik eylem yaparak devletinin yanında saf tutanlar ile fırsattan istifade masum gariban erleri katleden yerli şebbiha kılıklı herifleri aynı kefeye koymak haksızlık değil mi?

Göremiyorum; Adalet ve Kalkınma, bu KHK'nın neresinde?

***

Sahi, mevzu gerçekten vatan savunması ise yıllardır bu ülkeyi yıkmak için silahlı eylem yapan PKK denilen ihanet çetesine karşı yapılacak sivil saldırı veya savunma niye bu kapsamda değil?

Ayrıca böyle bir maddenin yazılışı bu kadar çok gürültü kopartıyorsa, uygulamasının sonuçlarını tahayyül etmek bile istemiyorum…

Çünkü söz konusu KHK maddesinde her ne kadar 15 Temmuz 2016 tarihi zikredilmiş olsa da cümle"...ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında da birinci fıkra hükümleri uygulanır." Diyerek ileriye yönelik oldukça geniş ve muallâk bir zaman dilimi ortaya koymuş.

Neyin bu darbe ve terör kalkışmasının devamı olduğuna kim nasıl karar verecek?

Yani şimdi üç ay, beş ay veya bir sene sonra yine böyle bir ihanet eylemi mi olacak?

Böyle bir ihanet ihtimali varsa niye resmi kolluk kuvvetleriyle, yılanın başını küçükken hemen şimdi ezmek yerine bekliyorsunuz?

Bu ihanet eylemine karşı iktidara yakın kitlelerden bir milis kuvveti hazırlığı mıdır bu?

Askeri, polisi yok mu bu memleketin; o kadar üniformalıyı ne diye besliyoruz? Yoksa asker-polis toptan Fetöcü çıktı da, darbeye karşı vatan savunması ve düzenin sağlanması işi sivil vatandaşa mı kalacak? Öyleyse bu askeri-polisi devlet kadrolarına dolduran siyasi iktidarlardan niye hesap sormuyoruz?

***

Olası ihanetlere karşı iktidara yakın sivil halk kitlesi, hem de KHK marifetiyle sorumluluktan vareste olarak kendine görev çıkartacak olursa kimin neye göre hain olduğuna nasıl karar verecek?

Her hangi bir muhalif gösterinin, yürüyüşün, eylemin 15 Temmuz 2016 alçaklığının devamı olup olmadığını neye göre anlayıp değerlendirecek?

Mevcut şartlar altında AKP'ye oy vermeyen, bazı icraatlarını eleştiren herkesi vatan haini olarak yaftaladıklarına göre böyle bir kargaşa zamanında ölçü ne olacaktır? Yanlış adamı kesmesinler diye evlerin kapısı kırmızı boya ile işaretlenecek midir?

Ya da çoktan işaretlendik de haberimiz mi yok?

***

Elimizdeki insan malzemesi belliyken böyle bir KHK yarardan çok zarar getirmez mi?

Yani trafikte yol verme yüzünden birbirini öldüren, evinin önüne park etme yüzünden komşusunu tarayan, çocuk kavgası yüzünden meydan savaşı çıkaran, tarlasının kenarındaki otları yiyen ineği ve sahibini vahşice katleden, sudan sebeplerle karısını dilim dilim doğrayan insanların yaşadığı ülkeden bahsediyoruz…

Kaldırımda yürürken hiç tanımadığı birine gayri ihtiyari omuz çarpması durumunda bir araba dayak atan insanlardan bahsediyoruz…

Yoldan geçerken "niye öyle baktın" diye adam bıçaklayan, stadyumlarda elinde döner bıçağı ile karşı takım taraftarına küffara saldıran yeniçeri askeri gibi saldıran bir bilinç ve kültür(!) yapısından bahsediyoruz…

Lisesi, üniversitesi bir yana ilk okul ve orta okullarında bile okullar arası, hatta sınıflar arası bıçaklı-sopalı kavgaların yapıldığı ülkemiz insanından bahsediyoruz...

Kabe'de bile birbirine girip taşlı-sopalı kavga eden hem de aynı cemaatin mensubu, sözüm ona dini bütün insanların yaşadığı ülkeden bahsediyoruz...

***

Şimdi bazı AK görünümlü karanlık arkadaşlar, oturup rahat rahat"Nasıl olsa Kanunu Hükümet Koydu, bugün Kime Hainlik Kondursak"diye ince ince çalışmaya başlayabilirler…

İç savaş mı dediniz, hadi canım sizde…

Yahya Hoçur
26.12.2017