Her ne kadar Batı kaynaklı "resmi tarihte" İstiklâl Savaşı Mustafa Kemal Atatürk'ün 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkışı veya Hasan Tahsin'in İzmir'de yunan'a ilk kurşunu atması ile başladığını yazsa da,

Gerçek Türk Tarihi doğru araştırılınca ve tarihe Türk'çe bakınca;

Türk İstiklâl Harbi'nin, 1915 yılında Çanakkale Savaşında;

200 yıldır "hücum" kelimesini unutmuş Türk Orduları'nın başına getirilen zorlama komutan Alman Liman Von Sanders'in Çanakkale'de düşmanın asıl kuvvetleriyle Saros körfezine çıkacağı varsayımı üzerine yaptığı planı,

Mustafa Kemal'in tümenlerden aldığı rapor ve kendi yaptırdığı gözetlemeler sonucunda, düşmanın çıkartma yapacağı yerin Arıburnu ve hedefledikleri yerin de Conkbayırı ve Kocaçimen tepesi olacağını Liman Von Sanders'e anlattığı ve ispatladığı hâlde,

Sanders'in Saros körfezinde ısrar etmesi sonucu,(1)

Zorlama komutanın emrine itaatsizlik ederek ve "milleti adına" insiyatif alarak, düşmanın çıkarma yapacağı yeri tutmasıyla başladığı bir gerçektir.

Bu başkaldırış, bir milletin ayağa kalkışının ve kendisine düşmanlarca biçilmiş rolünü kabul etmeyişinin ilk adımı olmuştur. 

Eğer Mustafa Kemal, zorlama komutan Sanders'in sözünü dinleseydi Türk Tarihi kötü anlamda çok farklı olacaktı. 

Zannediyorum bu bilgi, Çanakkale'de Mustafa Kemal de ne yapmış ki, diyenlere bir cevap niteliğindedir. 

Çanakkale Savaşı, çeşitli unsurlardan oluşmuş ve dalalet içerisindeki İstanbul Hükümeti'nin paşalarının değil Türk'ün zaferidir. 

Mesele Osmanlı değil, Osmanlı nezdinde Türk Milleti'dir! 

Artık bu gerçeği Türk Gençleri anlamalı ve bu gerçek üzerine gelecek planlarını, geçmişten ders çıkartarak yapmalıdır. 

Peki 1. Dünya Savaşı ne zaman bitti? 

Batı kaynaklı ve bize dikte edilen "resmi tarihte" 1914 yılında başlayan ve içine Osmanlı Devleti'ni de alan 1. Dünya Savaşı'nın, 1918 yılında yapılan Mondros Anlaşmasıyla bittiği yazsa da, 

Türk Tarihi'ne Türk'çe bakıldığında, Mondros Anlaşması'nın sadece savaşta Türk'ün aleyhine bir başka aşama olduğu, 

Gerçek anlamda 1. Dünya Savaşı'nın, 
"13 Eylül 1683 günü Viyana'da Türk tarafından başlayan çekilmenin, 238 sene sonra durdurulduğu" 13 Eylül 1921'de sona eren ve Türk'ün kesin zaferi'ni ilan eden Sakarya Meydan Muharebesi ile bittiği görülecektir. Bu bitişin son noktası ise 6 Ekim 1923'de İstanbul'un ikinci fethidir. 

Fakat 1. Dünya Savaşı'nı Türk'ün kaybettiği üzerine kurgulayan batı, bize 1. Dünya Savaşı'nın "resmi tarihte" Mondoros Anlaşması denen Türk Yurdu'nun parçalanışı ile bittiğini dikte etmiştir. 

Ve ne yazık ki, neslimiz üzerinde 1. Dünya Harbi'nin sadece "Osmanlı" ile alakalı olduğu konusunda algı operasyonu yapılmış, asıl saldırılanın Türk Milleti olduğu batı kaynaklı "resmi tarihimizde" beyinlerde arka tarafa itilmiştir. 

Eğer 1. Dünya Savaşı Mondros ile bitmişse 1918-1922 arası biz kimle neden savaştık? 

Savaştığımız yunan'ın ağababaları itilaf devletleri değil midir? 

1918-1922 arası İstiklâl Savaşı, Türk'ün aleyhine giden 1. Dünya Savaşının Türk'ün lehine döndüğü bir aşaması değil midir? 

30 Ağustos 1922 sadece yunan'a karşı kazanılan bir zafer midir? 

Eğer sadece yunan'a karşı kazanılmış ise ve 1. Dünya Savaşı 1918'de bitmişse, 6 Ekim 1923'de İstanbul'un işgaline son verenler kimlerdir? 

Bütün bu anlattıklarım neden mi önemlidir? 

Düşman uyumamaktadır.

Geçmişte yapılan hatalar ve kahramanlıklar geleceği Türk'ün lehine dizayn etmek isteyenler için ders niteliğindedir... 

Bu dersleri alıp, bu derslere göre hareket eden Türk'ün mutlak zafere ulaşacağı Türk'çe tarih okuyuşu ve Türk'çe bakışla net bir şekilde gözükmektedir. 

Saygılarımla... 


Murat ÇALIK
______________
(1) Kesit Yayınları, Türkiye'de Beş Yıl, Limon von Sanders, Resul Bozyel, s. 87-88