Özledim seni. 
Çok değil sadece, 
ince özledim. 

Çok olsa tartardım.
Bilirsin, güçlüyüm ben.
Hem, sen olmasan da,
seninle bir an, bir anım,
artık sadece benim gözlerimde kalan bir lahzan yeter.
Göğüslerim zamandan bana düşeni;
Dünya da neymiş?!...

Ama yok mu o yokluğun…

Yıkıyor beni.
Tutamıyorum, kesiyor ellerimi.
Taşıyamıyorum, kesiyor omuzlarımı.
Seninle anılarım maziden ince…

Üşüyorum.
Ne gözlerin var içimi ısıtacak,
ne saçımı okşayan ellerin.
Tekrar buluşana dek, mazi kadar uzaklardasın.
Sanki zemheriden soğuk cehennemdeyim.
Sensizliğin soğuğu alevden ince…

Çullandı üstüme.
Ne güneşe, ne güne, yol vermez oldu.
Karanın en ortasında kör oldum artık.
Işığı kesiyor karanlık. Işıktan ince…

Yuttu beni, çekti derine.
En karanlık sularda kaldım.
Ne düşüyorum, ne de taşıyor beni.
Bu boşluk, sudan da ince…

Her solukla sensizlik doluyor göğüsüm.
Akıyor damarlarımda,
saplanıyor her hücreme.
Boğuluyorum hasretinle.
Hasretin de,
sensizlik de,
yokluğun da nefesten ince…

Bedenini sararak seni benden alan kahpe illet gibi sardı ruhumu.
Yaşıyorum.
Yaşamaksa.
Nasıl yaşarsa gölge.
Ama öldürmeyecek kadar zalimmiş özlemin.
Zulmü...
Bu zulüm var ya, ölümden ince…

İşte öyle özledim seni.
Sadece ben de değil..
Sevenin çoktu,
ama kimse benim gibi sevmedi seni,
Seni özleyenler arasında yalnız kalacak kadar.
Sevgim yalnızlıktan ince…

Özledim,
öyle özledim ki seni..
Herkes çok özledi.
Ben, çok ince…


Mehmet Alp
3. 7. 2019