​Ben milletime verdiğimiz sözleri unutmadım. unutanlara yazıklar olsun!

Birisi bana şu sözlerin tercümesini yapsın.

Diyor ki Devlet Bahçeli:

"Türkiye'nin, düşük profilli bir Başbakan'la kaybedeceği bir saniyesi bile yoktur." Demek bu zamana kadar kendisine yapılan Başbakanlık tekliflerini bu yüzden kabul etmedi.Ülkücüler benimle yeterince vakit kaybetti, bari Türkiye vakit kaybetmesin diye düşündü herhalde. 

Yoksa şunu mu demek istiyor "Tekrar Başbakan seçmeye gerek yok, direk Başkanlık Sistemini getirelim!" çünkü konuşma şu sözlerle devam ediyor: 

"Güçlü bir iktidarın varlığını milli bir ödev olarak değerlendiriyoruz. Gerek duyulursa, Türkiye'nin milli ve tarihi çıkarlarını savunmak için düne kadar hükümete verdiğimiz fiili destek hukuki bir boyut alabilecektir"

Nedir bu "hukuki bir boyut"? Öyle lafı dolandırma açık açık söyle. Biz seni çözdük amma hala çözemeyenler var. Açık açık söyle ki onlarda anlasın nasıl bir tezgâha düştüğümüzü.

Haberi duymayan kalmamıştır. AKP – MHP koalisyonu kurulabilirmiş. İki taraftar da iddiaları yalanlamıyor. Yani büyük abinin kararını bekliyorlar. O kurun derse kuracaklar.

​E insanız, düşünen varlığız meraklanıyoruz, sormadan edemiyoruz

- Hayırdır birader, 7 Haziran sonrası kurulamayan koalisyon, şimdi nasıl kuruluyor? 

Ne oldu? Ne değişti Sayın Bilge, daha geçen yıl bize "17 – 25 ARALIK HATIRLA" afişlerini astırtıyordun. Sürekli 17: 25'i gösteren saatine pil taktın da haberimiz mi yok?

Senin koltuğu biraz sallarsak belki düşersin sandık ama nasıl olduysa bizim dört ilke yere düştü! Dört ilkeyi kucağında emanet gibi mi tutuyordun be mübarek…

Hiiiç "ık, mık" deme. "Başkanlığa yine hayır diycez" laflarıyla bize gelme. Bugün dün verdiği sözü satan, yarın bugün verdiği sözü satar. Hem o Tayyip öyle saf birisi değil Başkanlığı garantiye almadan seninle hiçbir hukuki beraberliğe girmez. Neden girsin? Sana başka hangi mevzuda ihtiyacı var!

Şimdi herkes yazıya eklediğim resme baksın ve daha sonra o yazının altında milletimize verdiğimiz sözü düşünsün. Ne demiştik "HESAP SORACAĞIZ".Kimsenin ülkücülüğünü tartmak bana düşmez, velakin şöyle bir gerçekte var, şu zamanda birilerinin ülkücülüğünü tartmak için teraziye falan da gerek kalmadı. Ne güvendiğim adamlar gram çekmedi GRAM!

7 Haziran öncesi ziyaret ettiğimiz bir köyde, bir bey amcamız, bu iktidardan bıkmış bir ses tonuyla bana demişti ki 

- Oğlum gidip bu hırsızların arkasına takılırsanız size hakkımı helal etmem. 

Ben ülkücü davaya Rabbimin ve milletimin rızasını kazanmak için girdim. Milletimden "Bu muydunuz siz?!" sözünü işitmek için girmedim bu davaya.

Ben milletime verdiğimiz sözleri unutmadım. 

Ne yazıyordu afişte "HATIRLA" unutanlara yazıklar olsun!


Okan KİLİT