GİDEN GİTSİN İSTEYEN GELSİN

Birileri "giden gitsin isteyen gelsin" tarzı bir siyaset icat ediyor galiba?

Yeni oluşum yeni umut yeni söylem yeni bir yol demek aslında. Bu yeni olusumun/partinin merkezde olması doğru bir karar lakin merkezin de merkezinde Türk milliyetçileri olamalı. Son dönemlerde merkezin merkezine bizim uşaklar giremeyecek gibi bir izlenim oluştu.

Eğer böyle bir görüntü hasıl olursa yeni parti neyi nasıl başaracak?

Eğer yeni oluşum/parti oyları bir yerlere olan öfkeyi kullanarak almayı planlıyorsa en büyük yanlışı yapıyor demektir. Türk milliyetçileri ve ülkücülerin bir grubunun yok sayıldığı bir yapıda kişisel hırslar öne çıkar.

Aylar öncesinden aman ıstişareler sen ben bizim oğlan mantığı ile olmasın derken bu büyük kucaklaşmayı hayal etmiştik.Ülkücülerle özellikle kanaat önderleriyle mutlaka istişare yapılmalı diye feryat etmiştik. Hiç olmazsa çile çekmiş ülkücüler adına ahde vefa göstermek için belli yerlerdeki belli ülküdaşlarla görüşülsün fikir sorulsun derken %50.01 hedefi dikkate alınmıştı.

Zamanla görüldü ki kucaklaşma yerini ötekileşmeye giden bir yapı ortaya çıkardı.

Ankara Ahde Vefa adına Idris başkanım paylaşımını buraya olduğu gibi alıyorum:

"Yeni kurulacak parti ile,şahsım yada 78 ahde vefa derneğimizin,direk,yada dolaylı bir bağı yoktur.Bugüne kadar yapılan çalışmaların hiçbir yerine müdahilde olmadık.Bizlere de böyle bir talep gelmedi.Kaygılarımızı ve doğrularımızı buradan dile getirerek,bu yapının ülkemize ve davamıza fayda getirmesi için dilek ve temennide bulunmaktan öte bir görevimiz olmadı. Dolayısıyla,yeni parti ile ilgili bilgilerimiz,sizin bildikleriniz kadardır.Bu konu ile ilgili soru ve dileklerinizi,bizlerden ziyade,yapı içinde görev alan Ülküdaşlarımızdan öğrenmeniz,en doğru yoldur.Ülkemiz için hayırlı olması,kurtuluşumuza vesile olmasını dilemektir,şu anda bizlere düşen.Allah utandırmasın..
Saygılarımla"

Biz de sayın başkanın dilek ve temennilerine katılmakla birlikte yanlışa yanlış doğruya doğru deme görevimizi ifa edeceğiz.

Biz ülkücüleri çok sevdik ama onlara oy vermedik diyenlere kendimizi iyi anlatamadığımız gerçeğini görerek bu oluşumunda ülküdaşlarımızın duruşunun felsefesinin değişmeyeceğini umuyoruz. Yine de istişare toplantılarının eksik kaldığını vurgulayalım. Yeni oluşumda görev alması muhtemel ülküdaşlarımızın bu eksikliği bir şekilde kapatması gönülden bir seferberlik olması gerek.

Evet gönülden bir seferberlik. Samimi bir davet. Laf olsun dostlar alışverişte görsün hesabı olmayan bit davet.

"Beğenmiyorsanız gidin isteyen gelsin" mantığı ile hedeflenen %50.01 nasıl olacak?

Şunu eleştirmeye kimsenin hakkı yok bunu eleştirmeye kimse kalkmasın. Biz bu anlayışa kafa tutmadık mı?

Küfürsüz hakaret etmeden yanlışa yanlış demeyeceksek ne gereği kalır yeni olmanın?

Istişare kültürünü geniş bir tabana yaymayacaksak nerede yenilik?

Başta ülkücü hareket mensupları ile mutlaka istişarelere önem verilmeli.

Ahde vefa unutulmasın bu arada.


Doğan Ay