Tortusu temizlenir, boşalırdı kuyular
Suların avuç avuç durulduğu zamanlar.
Nehirler başka akar, nazlanırdı kıyılar
Yosunların taşlara sarıldığı zamanlar.

Elden ele gezerken merhametin furyası
Elması parlatırdı güzelliğin foyası
Geri gelir mi artık eski günün mayası
Vicdanın namus ile karıldığı zamanlar?

Caddenin orasında, sokağın şurasında
Bulamadık mertliği sınıfta, sırasında
Hani nerde söyleyin, toplumun arasında
Doğrucu Davutların görüldüğü zamanlar?

Gönül sadık sevdanın takılırdı peşine
Yakışırdı mutluluk sadakatin döşüne
Çeyiz düzerdi kızlar on sekizlik düşüne
Sevenlerin kilimi örüldüğü zamanlar.

Küçüklere sevginin, büyüklere saygının
Tarifsizdi tanımı insanlığın, duygunun
Ahşaptan odalarda tadı vardı uykunun
Yatakların huzura serildiği zamanlar.

Güvenirdin sözüne, insana sırt dayardın
Ağzından çıktığında sözü senet sayardın
Üç günlük evliliğin adını mı duyardın
Kumrular kapısından girildiği zamanlar?

Arkadaşlık, dostluklar kötü gitse de bazen
Vefa denen göreve çok değildi yan çizen
Konuşsana gidişat, böyle miydi bu düzen
Dostluklara kıymetin verildiği zamanlar?

ENGİN YEŞİLYURT
15.11.2018