​ Bu hikaye bozkırın sert ikliminin yaşadığı ve bu iklimin sertleştirdiği insanların hayat sürdüğü şehirde başlar. İktidar onları adam yerine koymasa da Anadoluya can suyunu verenlerdir.Birgün mutlaka bu makus talihlerini döndürecek birisi gelecekti ki onu bekliyorlardı. Tarih 19 Mayıs 1919 u gösterdiği vakit bu soğuk şehrin insanları kemiklerine kadar ısıtan güneş nihayet doğdu ve bu ışığın ardından koşarak tüm ezilmişliğinin hırsı ile vatanın tüm noktalarını tehdit eden dahili ve harici düşmana saldırdı. Hedef alınmış ve can bahasına menzile ulaşılacak ve o hedef Akdenizdi.

İlk hedef tamamlanır tamamlanmaz yeni belirlenen hedeflere varılmak için soluklanıldı. "Az zamanda çok işler başarıldı " gurur ve umut ile. Fakat bu şehir başka bir şehir idi, uğruna savaşılacak değerlerinden asla vazgeçmezdi. Artık o cumhuriyetten asla ödün vermeyeceğini herkese her fırsatta ispatlayan ESKİŞEHİR idi. 

  O her zaman ve her alanda başkaldırışın önderi idi. 

  Asıl değinmek istediğim konuya geçmek isterim. Futbol kültürümüzün emekleme yıllarında bu şehirde de futbol yeşermeye başlamış lakin amatörce yapılan bu uğraşın profosyonelliğe adım atması gerekmektedir.  Birkaç idealist insan Aziz BOLEL ismi etrafında birleşerek bu mücadeleye atılmışlardır. Eskişehirde mevcut olan 3 amatör takım birleşmiş ve o sene Fransa'da şampiyon olan St.Rennes takımının renkleri alınmış ve takıma kısaca ESES denilmiş namı diğer kırmızı şimşekler. Daha sonra pek çok Anadolu takımıda onun izinden giderek şimşekler sözünü kendileri için kullanmışlardır. 2.  Lige ilk katıldığı sene şampiyon olarak 1. Lige efsane olmak üzere adım atmıştır. 

   İlk kez bir Anadolu takımı İstanbul takımlarına kafa tutmaya ve onlara kök söktürmeye başlamıştı. Sanki yeni bir kuvayı milliye heyecanı sarmıştı Anadoluyu. Kendi taraftarı haricinde pekçok insan şehrinden onu seyretmek için statlara akın ediyordu. Yeni bir umut ışığı olmuştular Anadoluya. Anadolu artık öksüz ve yetim, devamlı örselenen, taşralı denilerek ötelenen insanlar değildirler. Kırmızı şimşekler onların bu sahipsizliğine artık baş kaldırmış ve tüm yurda Anadolu bu yurdun vazgeçilmezidir düşüncesini kabul ettirmiştir. 

   İstanbul deplasmanları artık deplasman değildir çünkü arkasından onbinlerce Anadolu insanı İstanbula akıyordu. Başlarında ise adeta bir orkestra şefi gibi Amigo Orhan vardı ve onlar ile birlikte takımı ateşliyordu. Futbolunu kabul ettirmesine rağmen Ankarada muhkem mevkilerde yer tutanlar süre gelen olağanlığın bozulmasına müsade etmediler. İstanbul kulüp yöneticileri adeta lobi faaliyetleri ile bu Anadolu fırtınasını durdurma işbirliğine girdiler. Malesef bunda başarılı oldular ve Kırmızı Şimşekler bu başarılarını şampiyonluk ile taçlandıramadılar. Fakat Anadolu onları her zaman Anadolu Yıldızı olarak tanıdı ve bildiler. 

   Onlar Anadoluyu sadece İstanbulda değil yurtdışında da başarı ile temsil ettiler ve o zamanların İspanyol devi Sevilla yı kupadan elediler. 

   Eskişehirsporlu taraftarlar İstanbulun bu lobi faaliyetlerini hiç sindiremediler ve hiç unutmadılar. Gelecek nesilinde bunu unutmaması adına bu futbolu kirletenler ile olan mücadelesine bir isim verdiler, ANTİBİZANS. Elbette bu Bizans isimi asla bir ırk tanımı olmadı. Sadece Atatürkün istediği gibi sporun her zaman temiz olması gerekliliğini anlatmak adına kullanıldı. 

   Türkiyede taraftarın tek bir ses gibi takımı desteklemesi Amigo Orhan ile Eskişehirde başlamış ve bunun başarı ile gerçekleştiğini gören federasyon Amigo Orhanı milli maçlara davet etmiştir. 

   Tribünlerde kartonlar ile ilk koreo tecrübesi bu tribünlerde gerçekleşmiş ve zamanın gazeteleri bu fotoğrafın altına şu sözleri yazmışlardır "burası ne River Plate ne Maracana stadı burası Eskişehir Atatürk stadı ".

   Türk tribünleri bando ile desteği ilk bu şehirde uygulamış ve bu kurulan bando federasyon tarafından dünya kupası finallerine ve milli takım maçlarına davet edilmişlerdir. Ne gariptir ki bu bando lig maçlarına müzik aletlerinin sahaya atılır bahanesi ile statlara alınmamaktadır. 

   Ülke futboluna tüm bu ilkler ile katkıda bulunan bu şehir insanları tüm bu yanlış uygulamalara karşı olarak başkaldırmıştır. 

   Bu sebeb ile Eskişehirspor BAŞKALDIRIŞTIR.