Ben seni görmeden sevdim esmer kız
solgun duvarlara yazdım gözlerinin hasretini
düşünmemiştim zamanla silikleşeceğini
hep taze kalacak sanmıştım duvar yazıları…

duvarlardan fayda yok dedim sonra
gece çökünce üzerime, kurgusunu yitirince hayallerim
kuralsız bir şiir alışkanlığı işte
düşlerini taşıdım defterime

şehrine, yoksulluğunun yükünü yüklemiş bir sokağın ortasında
dudaksız öptüm, fabrika dumanını göğe savuran ellerini
bu sebepten olsa gerek
is kokar, nefret kokar
göğe saldığım mısralar

oysa biz çocukken
yani büyüklerle büyük olma gafletine düşmemişken
ne çok severdik maviyi
aynı bankta oturmasak da
beraber izlerdik yeni günü muştulayan güneşi
sahi ne muhteşem şeydi
aydınlığın karanlığı devirişi

sen tüm yenilgilerimin resmisin esmer kız
sen şiirlerimin susturulmuş yanı
ellisinde bir puştun kucağında can çekişen çocukluk
ne bileyim işte
Soma da kara kış gecesinde,kömür sobasının başında
soğuk terler akıtarak sevdiğini bekleyen gelin
riyakar övgülerin perdelediği ızdırap...

şimdi kavruk teninden okunsun
tüm aşk şiirlerinin yalancı tarafı

sen bir kavganın ıssızlığa terk edilmiş hayalisin esmer kız...

bekleme beni
pencere kenarına yaş dökme
sevdamız, sevdlandığımız vatanda vatansız kaldı
pusu kurdu yollarıma kravatlı eşkiyalar
yarını düşlerken düştüm günün çukuruna
bu karanlık tüm renklerimi çaldı esmer kız
çırpındıkça tükendi suretim
yüzüne bakacak yüz bırakmadılar!

duvar yazıları silikleşti
suretim gibi
gözlerin gibi
öykümüz…öykümüz gibi

Okan Kilit