Türk milletinin rahatsızlığını görmek bu rahatsızlığı giderici reçete sunmak gerçekçi politikalar üzerinden düşüncelerini topluma anlatmak ve başarmak zorundayız.

ESKİ SİSTEMLE YENİ SİYASET YAPMAK

Önümüzdeki en büyük sorun eski sistem ile yeni siyaset anlayışını oluşturmaya çalışmak olarak söyleyebiliriz.

Artık Türkiye'de siyaset yapabilmek değil siyaseten başarılı olabilmek için yeni sistemi iyi okumak zorundayız. Parlamenter sistem ile 16 Nisan sonrası oluşan cumhurbaşkanlığı sistemi birbirinden çok farklıdır.

Yeni kurulacak herhangi bir parti veya siyasi oluşum için başarı baraj aşmak meclise girmek değil salt çoğunluğu sağlamaktır. Yani başarı cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmaktır.

Yeni parti/oluşum tüzüğünden başlayarak milletin tamamını kucaklayacak tamamına hitap edecek özellik göstermeli.

Türk milletine seslenebilmek için eski kafa ile sağcılık solculuk mantığı bir kenara atılmalı. Merkezini Türk milliyetçiliği fikir sisteminin oluşturduğu bir çizgi hareket ortaklığının temeli oluşmalı.

Eğer hedef 2019 cumhurbaşkanı seçimleri ise öncelikle milli duyarlılığı olan bölücü olmayan fikirlerle ortak payda bulunmalı. Bu noktada ideolojik olarak düşünmemek gerekir. Biz solcularla bir araya gelemeyiz veya biz sağcılarla aynı çizgide bulunamayız düşüncesi bu sistemin ömür boyu sürmesi adına verilmiş karar olur.

Artık ister siyasetçi ister siyaset destekleyicisi olun fark etmez eski sistemi unutmalı yeni sisteme göre tavır almalıdır.

Artık Türkiye'de siyaset iki kutuplu olarak yapılacak. Bu siyaset gerçeğini herkes kabul etmek zorundadır. Şurası unutulmamalı ki hedef kullanılan oyların %50.01'i.

Bu rakam sık sık tekrarlanıyor çünkü tılsımlı oran bu. Bu oranın altı sadece meclis sayısını tamamlar.

Peki bu süreçte Türk milliyetçileri olarak ne yapılmalı?

Milliyetçi Hareket Partisi içinde kalıp bir mücadele imkanı kalmadığına göre yeni bir yapı kurmak gerekiyor.

Demokrasinin sahip olduğu sivil toplumcu bir hareket içinde yer almak gerekir.

Türk milletinin rahatsızlığını görmek bu rahatsızlığı giderici reçete sunmak gerçekçi politikalar üzerinden düşüncelerini topluma anlatmak ve başarmak zorundayız.

Bunu başarmak ülkücü Türk milliyetçisi olarak üzerimize düşen tarihi bir sorumluktur. Bundan sonra atılacak her adımda bu gerçek bize yol gösterici olmalı.

Eski alışkanlıklardan kurtulup yeni düzene ayak uydurarak siyaset yapmanın zarureti ortaya çıkmıştır.

Eski kafa eski anlayış artık dönemini kapatmış bu anlayışın son kullanım tarihi geçmiştir.

Dün sloganlarla yapılabilen siyaset bitmiş yerini akılcı sosyal projelere bırakmıştır. Toplumun bütün fertlerini kucaklayabilecek yeni bir yapı ve anlayış ile siyaset dönemi başlamıştır.

Vatan millet edebiyatı ile bir sonuç elde etmenin imkansızlığı bütün çıplaklığı ile kendini gösterirken hâlâ aynı kafa ile başarı hayal etmek zaman israfıdır.

Artık dünü unutup yarın için yeni şeyler ortaya koymak günüdür. Dün dünde kaldı. Hatıralar ve dünün muhteşem vazgeçilmezliği yerine yarının ümit ışığı olmamız gerekir.

Biz bu topluma yeniden kokuşmuş düzenin tamiratının yapılabileceğini göstermek zorundayız. Bu düzenin yeniden inşa edilmesi gerektiğini somut akılcı yollarla anlatmak zorundayız. Bunun için afaki içi boş söylemler yerine elle tutulur projeler ile yeniden yapılanmayı anlatmalıyız.

Unutmayalım ki karşımızda toplum mühendisliğini çok iyi yapan bir grup var.

Bu toplum mühendislerinin elinde yazılı görsel bütün medya gücü bulunuyor. Yani çıkılan yol öyle kolay yol değil. Bir yandan kendinizi anlatmak diğer yandan bu siyaset bezirgânları ile mücadele etmek gerekiyor.

Öyle ise toplumun belli bir bölümünün birlik içerisinde topyekun mücadeleye dahil edilmesi şart. Bunu sağlamak içinse merkezi iyi oluşturmalıyız. Merkezin sağı solu değil. Bizzat merkezin kendisini oluşturmak en sağlam çıkış yoludur.

Merkeze oturtulmuş bir yapı ile hedeflenen amaca ulaşılabilir. Kurulacak yapının hedefi sadece ve sadece merkez olmalı.

Eski alışkanlıklardan kurtulup yeni bir bakış yeni bir ruh gerek diyorsak ve bunu istiyorsak sakin bir şekilde gelişmeleri takip ederek destek olmalıyız. Kurulu bir düzenin dişlileri arasında yok olmamanın başka mantığı yoktur.

Doğan Ay