Osmanlı ülkesinin dahili ve harici düşmanlar tarafından fiilen işgal edildiği günlerde Mustafa Kemal ( 23 Temmuz 1919) Erzurum Kongresini topladı. Açış konuşmasında ülkenin içinde bulunduğu sorunları ve Dünya'daki genel durumu özetledi:

"Acıklı bir gerçek olmak üzere arz edeyim ki ülkemizde çok yabancı parası dönüyor ve birçok propagandalar oluyor. Buradaki amaç; millî hareketi başarısız yapmak, millî emelleri kötürümleştirmek. Yunan ve Ermeni emelleri olan önemli vatan parçalarını ele geçirmek amaçlarını kolaylaştırmaktır! Her çağda her ülkede ve her zaman meydana çıktığı gibi, bizde de yüreği ve sınırları güçsüz, anlayışsız insanlarla beraber vatansız, aynı zamanda rahatlık ve kişisel çıkarlarını vatan ve milletin zararında arayan alçaklar da vardır! Doğu işlerini yürütmede ve zayıf noktaları arayıp bulmakta pek usta olan düşmanlarımız ülkemizde bunu âdeta bir örgüt haline getirmişlerdir"

  • Bugünde ülkemizde çok yabancı parası dönüyor ve pek çok propagandalar oluyor!
  • Bugünde millî hareketi başarısız yapmak; millî emeller kötürümleştirmek isteniyor!
  • Bugünde Yunan ve Ermeni emelleri olan önemli vatan parçalarını ele geçirmek amaçlarını kolaylaştırmak isteyenler var! 
  • Bugünde Vatansız (seccadesini serdigi her yeri vatan gören) rahatlık ve kişisel çıkarlarını vatan ve milletin zararında arayan alçaklar var!
  • Bugünde Doğu işlerini yürütmede ve zayıf noktaları arayıp bulmakta pek usta olan düşmanlarımızın örgütleri var. Pkk, Pyd, Daeş, Fetö, Dhkp'c gibi...

Efendiler Türk' ün ateşle imtihanında alınan kararlar bizi Kurtuluşa götürmüştü. O kararlar bugünde Kurtuluş reçetemiz olacaktır..Erzurum Kongresi toplanmalı ve aynı kararlar alınmalıdır. Neydi o kararlar:

  1. Millî sınırlar içinde bulunan vatan parçaları bir bütündür. Birbirinden ayrılamaz.
  2. Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı millet topyekûn kendisini savunacak ve direnecektir. 
  3. İstanbul Hükûmeti vatanı koruma ve istiklâli elde etme gücünü gösteremediği takdirde geçici bir hükûmet kurulacaktır. 
  4. Kuva-yı Milliye'yi tek kuvvet olarak tanımak ve millî iradeyi hâkim kılmak esastır.
  5. Hristiyan azınlıklara siyasî hâkimiyet ve sosyal dengemizi bozacak imtiyazlar verilemez.
  6. Manda ve Himaye kabul olunamaz.

Kongre çalışmaları süresince manda konusu en çok konuşulan konulardan biri olmuştur. İstanbul basınıda Amerikan mandası veya İngiliz himayesi tartışmalarına destek veriyordu. Atatürk'e Amerikan mümessiline (Amiral Bristol) " Amerika Hükümetinin bizi mandası altına almayı kabul etmesi." için yalvarmayı dahi teklif ediyorlardı!

İngiliz temsilciside Kraliçesine Erzurumda "Kanun kaçağı Türk Paşası" tarafından yönetilen toplantıda "yasa dışı Türkler, manda ve bölünme sorunlarına karşı toplanıyor" biçiminde haberler veriyor bir yandanda kullandığı maşaları marifetiyle İngiliz himayesini tesis etmeye gayret ediyordu.

Türk Milleti Mustafa Kemal Atatürk' ün "Ya İstiklâl, Ya ölüm" çağrısına uydu ve teslimiyetçi politikalara asla itibar etmedi. Millî Mücadeleyi yürüten kadrolar fevkalade başarılıydı. Kolayca harcanmak istenen Türkiye Cumhuriyeti Devleti işte bu akılcı politikaların bir sonucudur.

Sevgi ve Saygıyla
Sevginaz Hamevioğlu