Türk ordusunun Afrin'e girerek salladığı "Zeytin Dalı" ile çıban patlatma operasyonu herkese dert oldu.

İçimizdeki 170+ yerli hainlerimizin endişesini anlıyoruz, PKK'nın bütün siyasi uzantılarının operasyon karşıtı söylemlerine gülüyoruz ve "ölüm orucu" tutmalarını şiddetle destekliyoruz…

Bence ölene kadar bırakmasınlar…

He he mokoko…



Avrupalı dostlarımızın(!) endişelerini de çok iyi anlıyoruz…

Mesela dostumuz(!), müttefikimiz(!) ABD'nin Düşişleri Bakanı Tillerson "Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyindeki faaliyetlerinden endişeliyiz" şeklinde özetlenebilecek endişesinde haklıdır. Fransa'nın BM daimi temsilcisi de haklıdır, Düşişleri Bakanı da haklıdır endişelerinde…

Sonuçta düşleri kâbusa dönecek adamların…


Endişe duymuyormuş gibi yaparak endişe duyan Almanya, "Türkler haklı ama…" şeklinde konuşan İngiltere, Hollanda vs. vs...

Kendi menfaatleri açısından endişelenmekte haklılar…



Peki, bu ümmete yani Arap kardeşlerimize ne oluyor arkadaş?

Arap Birliği Genel Sekreteri, Türk ordusunun operasyon gerçekleştirdiği Afrin'deki durumu endişe ile takip ettiklerini açıklayarak "Ne yapmak, nereye varmak istiyor?"

Tamam, Mısır'ın arası bizim Müslüman Kardeşlerle biraz limoni. O yüzden "Zeytin Dalı" operasyonumuza "Suriye'nin egemenlik haklarına yapılan bir müdahaledir" demesini "şimdilik" pas geçelim.


 Arabistan, Kuveyt, BAE' ne oluyor ?

Ya Katar?

Henüz 5-6 ay önce bütün dünya ablukaya alıp bir kaşık suda boğacakken, dünya liderimiz göğsünü siper etmiş açlıktan kırılmaktan kurtarmıştı. Askeri üs bile kurduk oraya, can güvenliklerini sağlamak için. Uğruna dünyayı yakarız, ölürüz, öldürürüz dedik.

Ümmet mümmet dedik…

Heriflerin Dışişleri Bakanlığından, "Zeytin Dalı Operasyonu, Türkiye'nin ulusal güvenliği ve sınır güvenliğiyle bağlantılı meşru kaygılarından ötürü ve Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması amacıyla başlatıldı" açıklaması geldi…

İçerik doğru tamam da, bu kadar "Aman ortadan bir açıklama yapayım, ağabeyler kızmasın" endişesine ne gerek var?

Korkmayın, biz zaten kendi kendimiz için ölürüz. Sizin ölmenizi istemeyiz…



Sahi bir de Filistin vardı değil mi? Hep sırtımızda taşıdığımız, hani şu siyasal İslamcılarımızın "Yeşil Elma"sı. Cami avlularında uğruna ABD ve İsrail'e posta koyduğumuz, dantelli kefenleri çekip işgalden kurtarmak için mitingler yaptığımız…

Devlet erkanımızın her fırsatta salya sümük ağlayıp seçim sandıklarını tıka-basa doldurduğu…

Heriflerin gazetesine bakın: "Türk güçleri, Suriye'nin kuzeyinde havadan ve karadan operasyon başlattı. Afrin, zeytin ve sabun memleketi olmasının yanında Kürtlerin özerklik sınavı verdiği bir yer".

Söylemiş olmak için sarf edilmiş cılız sözler…

Suya ve sabuna dokunmadan Arap usulü el yıkama metotları…



Ey! Siyasal İslamcı bazı hanımlar beyler; Siz "ümmet" diyerek bunların peşinden gidip ülkemizi heba ederken, erkek ses yine Türk Dünyası'ndan yükseldi…

Hiç umursamadığınız, Filistinli'ye üzüldüğünüzün binde biri kadar üzülmediğiniz Doğu Türkistanlı gençler ordumuzun saflarına katılmak için askerlik şubelerinde kuyruk oluyor...

Azerbaycan, sert bir şekilde yanımızda olduğunu söylüyor…

Çünkü "Bütün Türkler Bir Ordu"

Belki o yüzden siz bile endişelisiniz…


26.1.2018