perdesini açarken ellerin sesi
toplayıp bütün geçmişi gidiyor sabah
saymadım
kaç zerrem ziyan
bu duygularla şimdi sana
şarkı söylemek isterdim inan

​aynı matemi dinle
sarıyor başa yine alı yeşili
olsaydın ya ağlasaydık demek
incitiyormuş zamanı belli

dağ ova demeden hiç
atmışken umutları biz
ömür sancısının eksilmiş kapısından
ne kolaydı gülmek oysa
yetişmedi yarına yarım kalan 

duvardan düştüğünde bir resim
yerinde kalan iz bıraktığımız en derin
susup susup söylediğimiz

çok teselli lazımken
bir ağıt bir de kalem değildi
şimdi bu duygularla yazılan
otobüs camlarına aşina
saçların vardır siyah
yüzüne dökülmüş giz, hoşça kalan.


Ocak 2018
.