Türk milleti tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar çok yönlü ihanet oyunlarıyla karşı karşıyadır. Dışarıda, ülkenin etrafı iktidarın basiretsizlik ötesi diyebileceğimiz icraatları sonucu kuşatılmıştır. İçeride ise Türk milletinin egemenliği, devleti ve vatanı tartışılmaya açılmıştır. Adalet,ordu ve eğitim kurumları Halaç pamuğu gibi sağa sola savrularak içi boşaltılmıştır.

Üslup ise yaralayıcı, ötekileştirici ve linç edici bir noktaya varmıştır.Dün Ergenekon'a, yargıya, Fetö terör örgütünün oyunlarına ve ihanet sürecinin tehlikesine dikkat çekenler hain ilan ediliyordu. Bugünde tek kişinin Yasama, Yürütme ve Yargı erklerini tek elde toplamasına itiraz edenler aynı akıbette uğruyor. Diğer yandan bu erkler yetmiyormuşçasına basın-yayını da tekeline alan bütün zamanların en büyük baskıcı gücünü görmekteyiz.

Toplum; din, mezhep, etnik köken, ideolojik ve cinsiyette dayalı bir ayrışmaya tabi tutulmuş olup toplumsal fay hatlarımız arasındaki aralık her geçen gün artarak devam etmektedir.

Vatandaşın devlette güveni sarsılmıştır. Bürokrasi devletin bürokrasisi değil parti liderinin memurlarına dönüşmüştür. Sınavlar anlamsızlaşmış, liyakat kaf dağına uçmuş mülakatla parti ve liderine sadakat ölçüsüne dönüşmüştür.

Gençlik konusu daha vahim bir hal almıştır.AKP iktidar sayesinde birkaç nesli kaybettik. Gençler, ülkeleri ve kendi geleceklerihakkında bir düş dahi kuramayacak hale geldiler. Beyin göçü iktidarın uygulamalarıyla en üst noktaya ulaşmıştır.

Hırsızlık, yolsuzluk, adam kayırma ve ekonomik nüfuz muhalif diyebileceğimiz katmanları nefes aldırmayacak hale getirdi.

Diğer yandan 94 yıl önce ilan edilen Türkiye cumhuriyeti ve onun kuruluş felsefesi ile kurucularına karşı amansız mücadeleleri hızlanarak devam etmektedir.

Toplum, çözümsüzlük ve öğrenilmiş çaresizlik sendromuna teslim olmuştur. Mevcut siyasi partilerde bu çözümsüzlüğün parçası iken bir çıkış yolu olması gerekiyordu.

Evet, bir çıkış yolu olması gerekiyordu. MHP içinde bu çıkış yolunu bulamayan Sayın Meral AKŞENER ve arkadaşları uzun istişareler sonucunda Türk milletinin bütün katmanlarını kuşatan ve var olan sıkıntıları aşabilen bir organizasyona yöneldiler. Sayın Meral AKŞENER ve arkadaşları, Türk milletinin bu karanlık sürecini güneş gibi aydınlatan İYİ PARTİ ile siyasette merhaba dedi. Sayın Meral AKŞENER başkanlığında İyi Parti ile sosyal, ekonomik ve psikolojik olarak güçlü, huzurlu ve geleceğine güvenle bakan bir millet ideali hedeflendi. Karanlıkları aydınlatan, çözümsüzlüklere çözüm olan, birlik ve beraberliğimizi yeniden tesis eden, demokrasi standartları yüksek, ferdi özgürlükler çıtasını en üst seviyeye çıkaran, serbest rekabeti, liyakati ve en önemlisi devleti adalet ile yeniden şekillendiren bir manifestoyla aziz milletimize umut oldu.

İyi Parti, alışılagelen particilik anlayışından farklı olarak adından anlaşılacağı üzere toplumun iyiliğini, refahını, huzurunu ve güvenini esas alan bir partidir.

İyi Parti,güçlendirilmiş parlamenter sistemle modern ülkelerde olduğu gibi kuvvetler ayrılığı prensibini ile her türlü tek kişi diktasının önüne geçmeyi hedeflemektedir.

İyi Parti, toplumda vatanseverlik ve eşit vatandaşlık temelinde Türk milletinin bütün fertlerini kaderde, tasada ve ülkü birliği potasında buluşturmayı amaçlamaktadır. İnsanların aidiyetlerini zenginlik kabul edip Türk milletinin kadim kültürünün bir parçası sayar.

İyi Parti, devleti ele geçirilmesi gereken bir organizasyon değil Türk milletine hizmet eden ve adalet ile liyakatle şekillenmiş bir yapıya dönüştürecektir.

Eğitimde, okul öncesi eğitimden Üniversiteye kadar bireyin gelişim sürecine, kişilik özelliklerine ve toplumun kısa orta ve uzun vadeli ihtiyaçlarına göre yeniden bilimin verileri ışığında tanzim edecektir. Dindar ya da kindar değil düşünen, sorgulayan, analiz edebilen ve ülkemizi geleceğe taşıyan fikri hür vicdanı hür bir nesil yetiştirmeyi amaçlamaktadır. Önümüzdeki süreçte diğer konulara bakışımızı da arkadaşlarımız vasıtasıyla kısa yazılarla özetlenmeye çalışılacaktır.