Nasıl ki Ergenekon ve Balyoz kumpasları; düşünülen projeye karşı çıkabilecek askeri ve sivil milliyetçi unsurları tasfiye etme murad edildiği gibi bugün de Tek adamlı partili Cumhurbaşkanlığı" sitemi ve bunun kalıcılığını sağlanarak çıkılmak istenen meçhul yolculuğa hayır diyebilecek "Türk milliyetçiliği"ni Devlet Bahçeli marifeti ile devre dışı bırakarak, silik hale getirmek isteniyor.
...
2002 yılında durduk yerde erken seçim isteyip, partiyi baraj altında bırakan Devlet Bahçeli, gene görevini yapıyor.
...
Baraj altında kalınacağını bildiği halde seçime giden Sayın Bahçeli, duruma razı olması gerekirken istifa ediyor; Mesut Yılmaz ve Çiler'i istifaya yönlendiriyor, bunu başardıktan sonra da istifasını geri alıyor ve güllük gülistanlık blr ortamı AKP'nin tek başına iktidar olması için sunuyor, siyasi arenanın boşaltılmasını sağlıyor. Böylece Sayın Devlet Bahçeli yine görevini yerine getiriyor.
...
AKP'nin tek başına muktedir olmasına mani olmak, devletin yönetilmesindeki sorumluluk riskini dağıtmak üzere, belki de AKP'nin zamanın "Cemaati" ile ilişkilerinin yaratacağı siyasi geleceği öngörenlerin cumhurbaşkanının tarafsız olmasını sağlamaya yönelik girişimlerine set olup, Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı olmasını sağlayan Sayın Devlet Bahçeli yine görevinin gereğini yapıyor.
...
Genel başkanlığı kaybetmesi durumunda; MHP'de ki yeni yönetimin "Tek adamlı partili Cumhurbaşkanlığı" sistemine geçit vermeyeceği kesin olarak bilindiği için devletin hukuk sistemi ters yüz edilerek, hükmet ile işbirliği yapılıp, olağanüstü kongre süreci sabote ediliyor ve Sayın Devlet Bahçeli yine görevnin gereğini yapıyor.
...
7 Haziran seçim sonuçlarına göre AKP tek başına iktidar olamıyordu; seçim gecesi alelacele beyanat vererek, alternatif koalisyon arayışına ket vurup, çözümsüzlük üretip, erken seçimi kaçınılmaz kılıp, tek başına iktidar olamayan AKP'nin tekrar iktidar olmasını teminen Sayın Devlet Bahçeli yine görevinin desteğini yapıyor.
...
1 Kasım seçimleri olup, bitiyor; daha önceki yıllarda "Bu adam diktatör olmak istiyor, demokrasimiz için felakettir" dediği insanı bizzat şikayet ettiği konuma taşımak için "Tek adamlı partili Cumhurbaşkanlığı sistemi"ni hortlatarak; hukuka uymayanı hukuki çizgiye çekilmesini telkin etmek varken "Sayın Cumhurbaşkanının fiili durumunu hukuki duruma getirmek için sitem değişikliğine gidilmesi gerekmektedir" diyerek yine Sayın Devlet Bahçeli görevinin gereğini yapıyor.
....
Sayın Bahçeli'nin Erdoğan'a kutsiyet atfettiği duyguları devam ediyor; 2019 seçimleri ve devamındaki beş yıl da devam edecek olan Erdoğan'ı destekleme teminatını vermek üzere kendisinin aday olmayacağı, MHP'nin de aday çıkarmayacağı ve Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleyeceğini söyleyerek yine Devlet Bahçeli görevinin gereğini yapıyor.
...
Ancak Sayın Bahçeli hala sanıyor ki; Tüm Türk milliyetçileri kendisi ile "Sadakat nikahı kıymış, azatlık kabul etmeyen köleler"dir.
...
Durumun hiç de öyle olmadığını göstermek üzere Türk milliyetçileri; Devlet Bahçeli'nin daima içinde bulunduğu, Türk milliyetçiliği ideolojisi dışında herekse yol veren projelerin taşoranlığına isyan edip, kendi kaderini kendi belirleme uyanışı ile diğer siyasi görüşlere mensup, "Vatan ve millet sevgisi" ortak paydasında birleşen insanları da kucaklayan bir yapılanmaya giderek; YENİ PARTİ yapılanması altında idealist bir örgütlenmeyi gerçekleştirmişlerdir.
...
Dolayısıyla İYİ PARTİ'nin siyasi arenada yer alması ile Türk milliyetçilerinin son yirmi yıldır şu veya bu şekilde Türk milliyetçiliği ideolojisine hizmet etme, onu iktidara taşıma dışında farklı projelere hizmet "Ettirilmesi" sona erecek ve "Güçlendirilmiş Demokratik Parlamenter Sistem"e dönmek üzere idealleri doğrultusunda varlığını ve çalışmalarını sürdürecektir.
Mehmet Soral
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.