Darbenin gündüz vakti saçma sapan bir saatte yapılması, girişimin duyulması üzerine erkene alındığıyla açıklandı. Yoksa darbeyi gece yaparsınız, sabah millet yeni bir güne, yeni bir Türkiye'ye uyanır.
15-16 temmuz 2016 günleri Türk milleti olarak bir darbe girişimine tanıklık etti. Darbe girşiminin -veyâ terör saldırısının- ilk saatlerinde birçok kişi olan bitene anlam veremezken en önemli bilinmeyen, darbenin kimler tarafından hangi amaçla yapıldığıydı. Kendine 'Yurtta Sulh Konseyi' adını veren bu cuntanın TRT aracılığıyla deklare ettiği darbe bildirisi, görünürde kemalist/ulusalcı bir etki bırakma amacında olsa da, bu bağlamda fazla renk vermiyordu. Nitekim bildiriye rağmen darbe girişiminin arkasında Fethullah Gülen Cemaati'nin/Paralel Yapı'nın olduğu açığa kavuştu.
Darbe girişiminin ilk saatlerinde, her ne kadar az da olsa, sırf AKP ve Recep Tayyip Erdoğan bertaraf edilecek diye sevinen, bu girişimi hoş karşılayan insanlar oldu. Bu durumun Ülkücü Hareket ve Türk milliyetçileri arasında başka cenahlara kıyasla daha az olduğunu iletmem gerek. Türk milliyetçileri milletin egemenliğini yok sayan herşeyin karşısındadır. 12 Eylül 1980 darbesiyle kolu kanadı kırılmış, maddî ve manevî açıdan çökertilmiş Ülkücü Hareket mensupları itidalli davranmıştır. Türk milliyetçilieri sırf AKP veyâ Recep Tayyip Erdoğan gidecek diye darbe girişimine sevinmediler, hoş karşılamadılar hatta AKP'liler kadar tepki koydular. Eğer askerin siyasette yeri olsa Alparslan Türkeş üniformasını çıkarmaz, çıkarmakta kararlı olmazdı. Kaldı ki, özellikle orta yaş ve üstü ülkücüler 12 Eylül'ü gördü ve yaşadı. İkinci bir 'Our boys have done it' vakasına Ülkücü Hareket'in sevinmesi zaten abes olurdu. Türk milliyetçileri darbelerin kimseyi dinlemeden kendi diktasını kurduğunu, bunu yaparken fütürsuzca ve sorumsuzca yaktığını ve yıktığını biliyor. 15 Temmuz gerçekleşecek olsa ne AKP, ne MHP ne de CHP kalacaktı. Kalan sadece Cemaat, Cemaat, devlet olacaktı. Yaşı ilerlemiş olan Fethullah Gülen, çok özlediğini ilettiği memleketine Humeynî gibi geri gelecekti. Sonrası onun insafına kalmış.