++Efendim halk akın akın Eminönü istikametine yürüyor.

--Üzerlerinde sarı yelekler var mı?

++Yok!

--Deri eldiven, ceket falan…

++Yok, abi; ne sarı yeleği, ne ceketi? Kimisinin ayağında ayakkabısı, sırtında paltosu bile yok...

***

--Ey teröristler bir gece ansızın!

++Efendim bunlar terörist değil, normal sıradan vatandaş. Ama haklısınız çoğu geceden çıkmış yola.

--Ne için yürüyorlarmış bu kış günü, evlerinde otursalar ya! Kim bunlar? Bunlar kim ya?

++Yediden yetmişe herkes efendim.

--Nasıl yani? Herkes diyorsun, bunların en az yarısı bizim değil miydi?

++Bizimkiler de yürüyor efendim.

--Bizimkiler yürümez?

++Yürüyor efendim hatta birçoğu en önde yürüyor.

--Olmaz öyle şey? Yalan bu. Benim vatandaşım sokağa çıkıp yürümez. Evde zapt ediyoruz biz onları.

++Evde kimse yok efendim, herkes sokakta ve aynı istikamete doğru yürüyorlar.

--Bizimkilerin de sokağa çıkıp yürüdüklerini nereden anladın?

++Efendim diğer vatandaşlar gayet saygılı bir şekilde sıralarını takip ederek yürürken bizimkileri, en öne geçmek için yaptıkları itiş-kakış ve türlü cambazlıklardan anlıyoruz...

***

--Emniyete haber verildi mi?

++Güvenlik kuvvetleri teyakkuzda olup gerekli emniyet tedbirlerini aldı, birlikte yürüyorlar efendim.

--Ne saçmalıyorsun sen? Emniyet güçleri de mi yürüyor?

++Evet, efendim, emniyet güçleri de yürüyor. Hem sadece onlar değil, bütün öğretmenler, memurlar, işçiler ve emekliler de yürüyor. Çarşı iznine çıkmış olan erler bile aynı istikamette yürüyor...

***

--Ey hainler, ey teröristler! Bir gece ansızın Fırat'ın doğusu…

++Efendim boşuna yormayın kendinizi, bir aydır her saat başı aynı şeyi söylediğiniz için teröristler çoktan Fırat'ın doğusunu boşaltıp geçici olarak güvenli bölgelere saklanmış. Yine boş dağlara, ıssız tepelere mühimmat görünümlü milyarlar saçıp geleceğiz. Hem şimdi Fırat'ın doğusunda değil, Eminönü meydanındayız.

--Ey Eminönü meydanına yürüyen hainler!

++Efendim vatandaş onlar, vatandaş!

--Vatandaş yürür mü yav? Vatandaş dediğin evinde uslu uslu oturup televizyonunda iktidarın yaptığı yolları, köprüleri izler, ABD'ye, İsrail'e filan yaptığı tafraları izler. Üzerine cila niyetine birer doz Diriliş Ertuğrul ve Payitaht Abdülhamit çekti mi tamam. Ondan mutlusu yoktur. Olmamalı. Olamaz!

++Ama efendim…

***

--Kes yav! Niye yürüyor bunlar durup dururken?

++Bir umut efendim, bir umut!

--Evet! Ülkemizi karıştırmak isteyen hainlerin umutlarını başlarına yıktık. Dolar lobisinin iflahını kestik. Faiz lobisini bir yumrukta yere serdik. Gördünüz mü, hepsi deri eldivenler ve zincirlerle üzerimize üzerimize yürüdü. Ama biz ne yaptık? Yol yaptık yol! Rahat yürüsünler diye yol yaptık. Bunlar nankör. Ama yollar yürümekle aşınmaz diye boşuna söylemedim.

++Efendim bunu yıllar önce rahmetli Demirel söylemişti.

--Demirel bunu söylemeyi bizden iyi mi bilecek? Öyle sağlam yollar yaptık ki, yürü yürü aşınmıyor. Tüneller, köprüler, millet kıraathaneleri, kekler...

++Haklısınız efendim...

***

--Ey yolları yürüyerek aşındıracağını umut eden deri ceketli, sarı yelekli hainler!

++Hayır, efendim, bunlar normal vatandaş. Öyle deri eldivenle, sarı yelekle, kırbaçla, internetten malum oyuncaklardan ısmarlamakla filan işleri olmaz.  Geçiş ücretleri çok pahalı olmasa köprü ve yoldan da memnunlar fakat yarınlar için umutları bitmiş. Onun için bütün ülke olarak bir umut yürüyorlar.

--Nereye yürüyorlar?

++Eminönü'ne yürüyorlar.

--Umutları bitmiş diye sokağa çıkıp yürür mü insan? Hadi yürüsünler diyelim, o kadar millet bahçesi varken niçin Eminönü'ne yürüyorlar arkadaş? Manyak mı bunlar?

++Bir umut efendim, bir umut. Açlık ve yoksulluk sınırında yaşayan halk için bir umut. Bir piyango bir umut, iki piyango iki umut…

--Ha işte ben de onu diyordum. Yüzde doksan dokuzu Müslüman olan ve Müslüman bir iktidarın yönettiği ülkemizde o gece ansızın size de çıkabilir diyordum. Sen geldin bir saattir karıştırdın ortalığı. Yok, vatandaş sokağa çıkmış, yok yürüyüşe başlamış. Sarı yelekleri, deri eldivenleri varmış filan. Etrafı velveleye verip yalanı leblebi çekirdek yer gibi yedin bitirdin yav!


17.12.2018