Kadro hareketi olacaktı siyasi rant hareketine dönüyor. Belki ilk seçimde belli bir oy alınabilir ama sonu hüsran olur ülkücüler için. Denize düşen insanların bir defa diye oy verecek olması yeterli mi sizce? Çaresizlikten mi oy alınacak kadro derinliğinden mi bu önemli.

Gazetecinin hası sakallı siyasetçinin hası da kasetli olur. Bu ikisi bir araya gelip siyasete yön vermeye çalışır.

Sakın ne var bunda demeyin? Eski vekil sanki sözcü gibi konuşuyor. Bütün gelişmelerin içinde herşeyi bilen biri edası var sayın vekilde. Durum böyle olunca da insan ister istemez soruyor ne var ne oluyor siz kimin adına konuşuyorsunuz diye.

Anlaşılan sayın Hakan gündem peşinde eski vekil de tekrar hatırlanmak arzusunda.

Buyurun size muhteşem bir düet.

Ben sorayım sen söyle. Vur sazın teline.

Bu bir kumpas hareketidir bu söyleşi.

Sakın yanlış anlaşılmasın kimsenin kasedi özel hayatı beni ilgilendirmez. Burada karşı duruş sebebim kaset değil zihniyet. Çünkü bu hareket zihniyet değişimi ile ortaya çıktı. Aksi durumda herkes yerinde kalır seçimden seçime kerhen de olsa oyunu verir köşesine çekilirdi. Ne gereği vardı yürümeye kurultay kavgası vermeye?

Sayın vekilin kaseti bizi ilgilendirmez. Özel hayattır. Kim kumpas kurdu kim piyasaya servis etti bu da ayrı bir konu. Yalnız bu görüşmenin zamanlaması muhteşem doğrusu. Yeni oluşum/ parti hazırlıkları yapılırken gündeme gelmesi önemli. Gerçi reklamın kötüsü olmaz diye düşünülebilir ama bu kural bizim cenahta pek geçerli akçe değildir.

Yeni bir yapılanma için kadro hareketi derken kasetçiler kadro içinde olacak denmiyor inşallah. Her kesimden her insan partiye davet edilecekse ve bunun adı da merkez olacaksa sevsinler sizin merkezinizi. Konuşan ve konuşturan ne maksatla bunu yaptı bilinmez. Lakin bu konuşmayı yazarın köşesine taşıması ile pek iyi niyet olduğunu zannetmiyorum.

Biz kadro değişecek zihniyet değişecek diye hayal kurarken bir de baktık ki eski tas eski hamam sadece tellak değişmiş.

Dünün aynısı bugün yenilik diye sunuluyor. Eski zihniyetin faklı versiyonu ülkücü milliyetçi kadrolara sunuluyor.

Kadro hareketi olacaktı siyasi rant hareketine dönüyor. Belki ilk seçimde belli bir oy alınabilir ama sonu hüsran olur ülkücüler için. Denize düşen insanların bir defa diye oy verecek olması yeterli mi sizce? Çaresizlikten mi oy alınacak kadro derinliğinden mi bu önemli.

Insanlar güvenerek oy vermeli kerhen değil yeni oluşuma/partiye. Bilmem yanlış mı düşünüyorum? Eskimiş zihniyeti canlandırmanın ülkeye ülküye millete bir faydası olamaz.

Niyetimiz okunursa haddimiz olmayarak uyarmak.

Yanlışa yanlış demek.

Nasrettin Hoca hesabı testiyi kırmadan gerekli uyarıyı yapmak. Testi kırıldıktan sonra yol gösteren de akıl veren de çok olur.


Doğan Ay