Galiba doğamızda yok. Genlerimizde böyle bir algı yerleşmemiş. Sadece ütopik bir kavram olarak birbirimize karşı bazen silah, bazen kalkan olarak kullandığımız bir şey saygı. Gerçekten karşımızdakinin ne düşündüğünü, neye inandığını veya inanmadığını zerre umursamıyoruz. Hepimiz için geçerli. Kimse birbirine saygı duymuyor. Belki de gerçekten yok böyle bir kavram. Biz uydurduk. Karşımızdakine onun silahlarıyla cevap veremediğimiz zaman beklediğimiz bir şey belki de. Çünkü silah bizim elimize geçince bizlerden saygı isteyenlere bizler de saygı göstermeyeceğiz büyük ihtimalle. Onca kin ve intikam sözü söylenmişken devir istediği kadar değişsin ne fark eder. Bu kısır döngünün içerisinde hapsolmuşuz neye yarar. Bugünün muktedirleri, yirmi yıl öncesinin mağdurları iken, bugünün mağdurlarının yarının muktedirleri olması dahi muhtemel. 

Peki ne değişecek? Birbirimize gerçek anlamda saygı göstermediğimiz müddetçe ne fark edecek? -ki gerçekten göstermeyeceğiz- Aslında hepimiz sadece kendi inandıkları ve düşündüklerini karşısındakine dayatmaya çalışan, dünyayı sadece kendimizden müteşekkil insanlarla doldurmanın bütün sorunları çözeceğine inanan, kavram olarak saygının ne olduğunu bilmesine rağmen, gerçekte hiç göstermediğimiz için saygının "s" sinden zerre kadar anlamayan insanlarız. Tek sıkıntımız "benim dediğim olsun" "benim söylediğim duyulsun" "benim yaptığım yapılsın" demek.

Belki de hepimizin içinde gizli bir diktatör var. O yüzden bir diğerine tahammül edemiyoruz.


12.09.2013